Gün geçmiyor ki yeni bir beslenme düzeni yaygınlaşmasın. Son dönemde sıkça duymaya başladığımız pesketaryen beslenmeyi gelin birlikte inceleyelim.
Gün geçmiyor ki yeni bir beslenme düzeni yaygınlaşmasın. Son dönemde sıkça duymaya başladığımız pesketaryen beslenmeyi gelin birlikte inceleyelim.
Pesketaryen beslenme tipinde vejetaryen beslenmedeki gibi kırmızı ve beyaz ete yer yok. Ancak balık ve diğer deniz mahsulleri tüketilebiliyor. Yani denizde yaşayan canlılar haricinde hiçbir hayvan eti tüketilmiyor. Pesketaryen diyette yemek programları %50 sebze, %25 tahıl, %25 deniz mahsullerinden oluşuyor.
Pesketaryen beslenmeyi benimseyenler beden sağlığını korumak, var olan sağlık problemlerini tedavi etmek, oluşabilecek kronik hastalıkları önlemek ve çevreye karşı duyarlı olmak için bu beslenmeyi tercih ettiklerini dile getiriyor. Vejetaryen beslenmede kırmızı ve beyaz et tüketimi kısıtlandığı için oluşan hayvansal protein açığı, bu beslenme tipinde en sağlıklı et olarak kabul edilen balık eti tüketimiyle kapatılmış oluyor.
Pesketaryen beslenmede bolca balık tüketildiği için Omega-3 gibi sağlıklı yağ asitlerinin alımı da artıyor. Omega-3 yağ asitleri beyin ve sinir fonksiyonlarında etkili olduğundan dolayı Alzheimer gibi sorunların oluşmasını engelliyor. Ayrıca şeker hastalığı, insülin direnci ve kolesterol gibi sağlık sorunlarının oluşma riskini de azaltıyor.
Pesketaryen beslenmenin Omega-3 açısından zengin olduğundan bahsettik. Bu yağ asitleri metabolizmayı hızlandırıyor. Bu sayede kilo kaybı gerçekleşiyor. Ancak düşük protein alımı daha hızlı acıkmaya ve karbonhidrata yönelime neden olabilir. Bu konuda dikkatli olmakta fayda var.
Balık, diğer etlerle karşılaştırıldığında en sağlıklı et olarak kabul ediliyor. Düzenli balık tüketimiyle kanser riskinin ve kalp-damar hastalıklarının azaldığı biliniyor. Bu beslenme tarzında tüketilen besinlerdeki antioksidan miktarının yüksek olması da kanser oluşumunun engellenmesinde etkili.
B12 vitamini en çok hayvansal kaynaklı gıdalarda bulunuyor. Vejetaryen beslenmeden farklı olarak tüketilen deniz mahsullerinden dolayı pesketaryen beslenmede B12 vitamini eksikliği görülmüyor. Ayrıca bol sebze tüketimine dayandığı için C ve E vitaminlerinin yanında çinko, demir, kalsiyum, fosfor gibi mineraller de vücuda yeterli miktarda alınıyor.
Pesketaryen beslenmede kırmızı ve beyaz et tüketiminin reddedilmesinde etkili olan görüşlerden biri de kara hayvanlarının soyunun devamı için endişe duyulması. Hayvan namına sadece balık ve deniz mahsulleri tüketerek, karada yaşamın ve doğal dengenin korunmasına katkı sağladıklarını düşünüyorlar.
Herhangi bir kronik sağlık probleminiz varsa doktorunuza danışmadan beslenme şeklinizi değiştirmeyin.
10 seneye yaklaşıyor kabuklu deniz canlılarının da çoğunu yemiyorum sadece mevsiminde balık, sebze ve meyve yani doğa ne sunuyorsa o.. en ufak bir sağlık sıkıntısı olmadığı gibi çok dengeli bir beslenme hayatım oldu, metabolizmam kendine geldi. Yapabileceğine inananlara çok tavsiye ederim.