'Zamanında iyi tenis oynardım ama birden koşarken yalpalamaya başladım. Bir yavaşlık ve dengesizlik söz konusuydu. Ayak parmaklarımda garip hisler belirmeye başladı. Durup dururken acıyordu, katılaşıyordu, kaşınıyordu ve karıncalanıyordu. Doktorum şeker hastalığından şüphelendi ama bir şey çıkmadı. Nöroloğa göründüm ve ağır metal testi yaptırdım. Cıva ve arsenik çıktı. Cıva denizden, arsenik ise pestisitlerden, meyve ve sebzelerden gelir. Cıva özellikle bağışıklık sistemini etkiliyor ve belli bir eşiği geçince beyni de etkiliyor. Napolyon’un cıva zehirlenmesinden öldüğü söylenir. Özellikle midyede çok oluyor. Bir Türk doktoru ‘Midye yiyeceğine, pil kemir daha iyi’ demişti. Bunu bilmiyordum. Bir süre deniz ürünü hiç yemedim. Hastalığım tam normale inmedi ama kabul edilebilir seviyelerde kaldı. Yurtdışında tarım bakanlıkları hangi deniz ürünlerinde ne kadar cıva olduğunu açıklıyor. Küçük balıklarda yok. Balıklar cıvadan zehirlenince kaskatı kesiliyor, onları avlamak daha kolay oluyor. Biz de onları yiyoruz. Kuruntu yapmayın ancak kendinizde yavaşlık, dengesizlik, karıncalanma hissediyorsanız o zaman doktora görünüp ağır metal testi yaptırmakta fayda var.”
Bütün kemiklerini kıracaksın, 6 ay çorba ve serumla beslenince akılları başlarına gelecek. Sırf bunlar gibileri gebertmemek için toplumdan uzak yaşamaya başladım. İnsan gibi yaşamaya çalıştıkça, kuduz köpek gibi üzerinize gelip sizi kin ve nefretle dolduran toplumun zorba mahlukatları.
Vedat milor kırmızı çizgimizdir.
adam mideye miğde yazıyor Vedat bey neden dikkate almış ki kapasitesi belli ederi ortada