CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Haziran'da Ankara, Güvenpark'tan başlattığı 'Adalet Yürüyüşü' bugün 23'üncü gününde. Kılıçdaroğlu ve beraberindeki kortej saat 11.00'de Çayırova mevkiinde bulunan İstanbul yazılı trafik tabelasının önünden geçerek İstanbul sınırlarına giriş yaptı. Kılıçdaroğlu bugüne kadar yaklaşık 390 kilometre yürüdü ve böylelikle Gandhi'nin 388 kilometrelik rekorunu kırmış oldu.
Kılıçdaroğlu kendisine uzatılan Habertürk mikrofonuna şöyle konuştu:
'Son derece mutluyum, güzel bir atmosferde ve gerçekten onbinlerle beraber yürüdük. Bu kadar güzel bir yürüyüşü gerçekleştirebileceğimi emin olun başlangıçta düşünememiştim. Halkın çok büyük desteği var. Kadınların, gençlerin çocukların, işçilerin büyük desteği var. Bu destek beni çok mutlu ediyor. Toplumun adalete susadığını görüyorum. Yaptığımız şeyin ne kadar önemli olduğunu bu yürüyüş ile fark ettim. Umuyorum bu ülkeye adaleti getireceğiz. Birlikte yaşayacağız, kardeşçe yaşayacağız. Adaletle yaşayacağız. Bu benim en büyük arzum ve bu arzumu gerçekleştirmek için yürümeye devam edeceğim.'
Kılıçdaroğlu 'Tam bulunduğumuz nokta Gandhi'nin rekorunun kırıldığı nokta, 390 kilometre yürümüş olduk, neler hissediyorsunuz?' sorusuna 'Daha da mutluyum. Bir rekor olduğunu bilmiyordum, siz söylüyorsunuz bana. Eğer bir rekor kırdıysam, adalet için bir rekor kırdıysam, bu benim için bir onur. Gandhi'nin rekorunu kırmak daha da güzel bir şey. Çünkü Gandhi kendi toplumunun özgürlüğü için mücadele etti. Biz de kendi ülkemize adalet gelsin, huzur gelsin diyoruz' cevabını verdi.
'Bugün Kocaeli'den ayrılıyoruz. İstanbul'a giriyoruz. Son derece mutluyum, huzurluyum. Kimsenin burnu kanamadan uzun bir yolculuğu katedip İstanbul'a girmiş olacağız' dedi. Kılıçdaroğlu sözlerini 'Ayın 9'unda, pazar günü bu yürüyüşü sonlandırmış olacağız. Ancak adalet arayışımız devam edecek. Buradan Avrupa Parlamentosu'na seslenmek isterim. Biz herkes için adalet istiyoruz, sizden de adalet istiyoruz. Türkiye sadece iktidar partisinden ibaret değildir. Türkiye'de bir adalet yürüyüşü yapıyoruz, 10 binler var. Referandum yaptık. Yüzde 50'den fazlası demokrasi istiyor bu ülkenin. Dolayısıyla AB ile ilişkilerin askıya alınması değil daha sağlıklı ve tutarlı sürdürülmesi gerekiyor. Bu konuda umarım bizim adalet arayışımıza da destek vererek Türkiye'ye olan ilişkilerin devamı yönünde karar alırlar. Adalet sadece Türkiye için değil bütün insanlık için geçerli olan bir kavramdır. Avrupa Parlamentosu da adil davranarak Türkiye'ye olan ilişkileri sürdürme yönünde karar alır.'
23 gün önce saçma salak laflarla başaramayacağını belirtmiş; seviyesiz ve yersiz hakaretler savurmuş vasıfsız gereksiz ve yozlaşmış tipte birçok insan vardı. Düştüğü gün çocukca espiriler(!) ile alay ettiler. Bugün İstanbul'a geldi. Bukadar kutuplaştırılmış güzel ülkemizde hiç bir seviyesizliğin seviyesine düşmeden, şiddet olayları yaşanmadan 23 gün geride bırakıldı. Yıllardır boş laflara bukadar alışmış bir millet olarak hala bazı şeylerin lafta kalmadığını; umut ve inancımızı kaybetmememiz gerektiği Kemal Bey sayesinde kanıtlanmıştır. Bu yürüyüş dünyada eşi benzeri olmayan barışçıl ve anlamlı bir eylemdir. Çekemeyenler olacaktır, ama onların da adalete ihtiyacı olacaktır. Bu yürüyüş onlar içinde yapıldı, karşılıksız.
Ne bokuma yaradı diyenlere sormak istiyorum:ne bok yapsa hoşunuza gider arkadaşım?Darbe mi yapsın?Halkı iyice bölüp bizden olmayana saldırın mı desin diğeri gibi?Aba altından sopa mı göstersin nedir yani?Seçimle olmuyor işte.Herifler ölü diriltiyor lan,nekromansi yapıyorlar,kendi koydukları yasakları deliyorlar sen bu herifçioğullarının seçimle gitmesini mi bekliyorsun?Bazı savaşlar kılıçla değil akılla kazanılır.Bu insanlar yürüdüğü için adalet yerine gelmeyecek.Bu yürüyüş 'biz daha buradayız,ölmedik' demek için yapıldı.Gezi'yi hatırlayın.Sonra da 15 Temmuz'u.Demek istediğim anlaşılacaktır,eğer gözlerinize de zincir vurmadılarsa tabi.
Adalet herkesin ihtiyacı olan birşeydir. Bir gün bu adalet yürüyüşüne laf söyleyenler adalete muhtaç kaldıklarında ağlamasınlar.