Vazgeçmişlerin Hikayesi: Depresyonda Bile Olmayan Bezginlerin Anlayacağı 18 Hiçlik Durumu

Oradasınız, biliyoruz. Yalnız değilsiniz.

1. İlla tetikleyici büyük bir olay olmasına gerek yoktur lakin bu süreç mutluluk ve hüzün gibi duyguların yoğun yaşandığı dönemlerden sonra gelir.

Bir işe ya da okula yeni girmiş olmanın heyecanı, bir hayalin gerçekleşmesinin sevinci,

ya da bir ayrılığın acısı... Fark etmez! Bir sabah uyandığınızda, ne sevinç, ne de acı; hiçbir şey hissetmediğinizi fark edersiniz.

Şenlik dağılmış, bir acı yel kalmıştır bahçede yalnız... Dalgalanıp durulmuşsunuzdur işte!

2. Tam tabiri şudur: Hissizlik.

Sizi heyecanlandıran, şaşırtan, hevesinizi yükselten ya da şaşırtan hiçbir şey kalmamıştır sanki dünyada.

İşte buna da şaşırmazsınız.

3. Bu kesinlikle depresyon değil; zira üzüntü ya da acı olmadığı gibi, günlük hayatınıza da adeta bir robot gibi devam edebilirsiniz.

İşe gitmenin hiçbir anlamı kalmamıştır, ama evde durup ağlamanın ya da içip dışarılarda gezmenin de... Herkes ne yapıyorsa onu yapmaya devam edersiniz. Günlük rutininizde aksama olmaz.

4. Bazen üzülmeyi dahi arzularsınız; "belki bir şeyler hissedebilirim" umuduyla... Lakin duygularınız daha önceki yerinde yoktur.

Sonsuz bir 'kayıtsızlık' halinde hayatı izlersiniz. Her şey ama her şey anlamsızdır.

5. Bu size ilginç de bir kara mizah duygusu vermiştir.

Kontrol edemediğiniz kötü şeyler olduğunda üzülmediğinize gülersiniz. Evet, deli gibi!

6. Empati yeteneğiniz azalır; insanların ağzından çıkan her şey anlamsız, yaptıkları salakça gelir.

Hırsları, hayalleri, emekleri... Tüm bunları uzaktan izler ve onların sonunun da sizin gibi büyük bir anlamsızlık çukurunda hissiz gözlerle boş boş bakmak olduğunu bilirsiniz.

7. Hüzünleri de anlamsız gelir...

Çünkü her şey bitecektir; insanlara verecek teselli cümleniz kalmamıştır. 'Ağlamanın bir anlamı yok, zaten bitecekti, zaten hepimiz öleceğiz, hayat anlamsız ve her şey yalan' gibi laflar sizin hakikatinizdir lakin henüz gözlerini açmamış bir insana söylenmez bunlar. Sosyal hayatın gerekliliklerini bilirsiniz.

8. Mutluluklarına da sevinemezsiniz; zira o mutluluğun sonunda da koca bir HİÇ olduğunu bilirsiniz.

Bu kıskançlık ya da karamsarlık değil. Gerçektir: 'buna şu an seviniyorsun lakin yarın gene üzüleceksin. Ben hiç sevinmemeyi ve hiç üzülmemeyi seçiyorum.'

9. Bu sebepten hayat sizin için bir sahneye dönüşmüştür. Rol yaparsınız.

Kötü haber duyunca üzgün surat.

İyi haber duyunca gülen surat.

Çünkü herkes hiçliğin gerçeğine henüz ulaşamaz. Ulaşsalar da sizin aracılığınızla ulaşamazlar.

10. Bundan kimseye bahsetmezsiniz; zira ezber bilgilerle size "depresyon" gibi tanımlar koyacak ve "spor yap, meyve ye" gibi akıl dolu tavsiyelerde bulunacaklardır.

'Hasta değilim, acı çekmiyorum. Hayata devam ediyorum. Bu yaşadığım sadece farkındalık hali' demek istersiniz ama ANLAYAMAZLAR.

11. İntihar gibi bir düşünce kesinlikle kafanda yoktur.

Çünkü yaşamak kadar ölmek de anlamsız.

12. Bazen "belki benim kaçırdığım bir şey vardır" diye düşünüp, "o şeyi" aramaya gidersin.

'O şey', artık hayat ateşi midir, bir coşku parçası mıdır... Nedir bilinmez. Lakin onu aramak için kökenine inersin. Gecelerce yatağında düşünür, bazen geçmişe bakar, bazen tarihe gömülürsün.

13. Doğaya bakarsın: Aynı anlamsızlık orada da vardır.

Hayatta kalmak uğruna verilen büyük savaş, avlar, domine etme oyunları, güç... Hepsi ne için? Koca bir HİÇ. 

Ormanın kralı da yaşar ve ölür, minik bir ceylan da... Yıllarca emek verip büyüyen bir ağaç, bir yıldırımla yok olur. 

Anlamsızlık, şehir hayatının bir yan etkisi değil; doğanın, evrenin ta kendisidir adeta.

14. Tarih, felsefe, edebiyat içerisinde aramaya giriştiğinde; yüzlerce büyük aklın da, tıpkı senin gibi anlamsızlığın çukurunda varolduğunu görürsün.

'Onlar bulamamış, ben mi bulacağım?!'

15. Bilim kurgu ve fantastik dünya senin için bir kaçış noktası haline gelmiştir. Paralel evrenlerden birinde belki bir "anlam" bulabilmişimdir diye umarsın.

Diziler, filmler, kitaplar senin dünyan olmuştur artık.

16. Zira kıtalara hükmetmiş büyük hükümdarların dahi kemikleri yok olmuş; sıradan milyonlarca insanın isminin hatırası dahi kalmamıştır.

HİÇLİK.

17. Anlamsızlığın, hiçliğin dibindeyken, artık savaşmazsın. Egon çözülmeye başlamış, yargılama vakti bitmiş, dünyayı farklı bir gözle görme vakti gelmiştir.

Magazin programları bile izlersin. Zira her şey yalan, her şey anlamsız. Gel televizyon izle!

18. Bilmelisin ki; hayatının bu dönemi de seni ayrı bir bilince taşıyacak, gözlerini açacak, bakış açını değiştirecek bir etkidedir.

Hiçliğin ortasında, özgürsündür. Ne istersen yapabilirsindir.

Artık kahkahalarla gülme vaktidir.

Popüler İçerikler

Dilber Yine Yürek Hoplattı: Yeni Pavyon Dansı Geldi!
Dilan Polat Tahliye Olabilir! Avukatı Başvuru Yaptı, Dilan Polat Adli Tıp Kurumu’na Sevk Edilecek
Kızılcık Şerbeti Yapımcısından Müjdat Gezen'in Olay İddiasına Sert Yanıt!
YORUMLAR
27.08.2017

Ama bu gayet mantıklı. Zaten fazla mantıklı düşünerek bu hale geldik. Çizgi film, magazin ve selena yı izliyorum. Haberlerden nefret ediyorum. Ciddileşen şeylerden ve herkesin aşırı abarttığı her şeyden kaçıyorum. Kilo alıyorum veriyorum. Gece 3 de cips yiyorum komedi türkiye, avrupa yakası ve cem yılmaz filan izliyorum. İnsanlara laf anlatmakla uğraşmıyorum. Çünkü en ufak cahilce bi cümle duyduğumda katil olabilirmişim gibi geliyor. O derece tahammülüm kalmadı ve katil olmaya da üşeniyorum. Eskiden etrafımdakilerin kusurlarını görmezmişim, şimdi kusurdan başka bişey görmüyorum. Genel olarak içimden konuşuyorum ama mutsuz da değilim. Durum bu.

26.08.2017

Evet bu ruhani bir uyanıştır, bana da bir süredir tecelli etmiş bir durum. Ancak bence çok zor bir hal, gitsem nereye kadar kalsam neye yarar durumu. Kendini kimseye de anlatamıyorsun, anlamlarını da ummuyorsun gerçi. "Her şey anlamsızlaşıyor." en güzel tabir sanırım. İnsanlara bakıp sürekli hayatı sorguluyorsun. Onlara acıyorsun. Bir zamanlar üzüntüyü, sevinci her şeyi uçlarda yaşarken birden hissizleşiyorsun. Herkes neden tek tip? Neden böyle bir düzenin parçası herkes? İnsanlardaki bu hırs, takdir edilme, beğenilme arzusunun manası ne? Sosyal medyada herkese hayatlarını empoze etmenin manası ne? En önemlisi de biz niye varız? Kendimi çok yalnız hissediyorum, metroda, okulda, insanlar içinde. Ait olmadığım yerde olmanın verdiği rahatsızlık var. Belki de yaşamak bu kadar zor değildi, insanlar onu zorlaştırdı...

26.08.2017

bu anlatılan sey zaten depresyon oluyor. depresyon öyle üzüntülü bi mod değil tam olarak yukarda yazanlar. ve baya ciddi bi hastalık, eylemsizlik hali. yataktan kalkmaya bile enerjinin olmadığı çok zor bi dönem. neyseki antidepresanlar var

Pasif Kullanıcı
26.08.2017

antidepresan daha kötü yapar. eğer kişi intiharı düşünüyorsa bu intiharı daha da tetikler. psikolojiden anlamam.ama bu konuda ilaç kesinlikle çözüm değil

TÜM YORUMLARI OKU (46)