Market ve pazarlarda temel gıda ürünleri alışverişi bile el yakar hale geldi. İktidar tarafında ise önlemler, denetimler ile polisiye tedbirlerle alınıyor. Vatandaş bu tedbirlerin bir işe yaramayacağını, ekonomi yönetimindeki hataların sorumluluğunun başka yerlere çekilmeye çalışıldığını söylerken, zamların kaynağı olarak da hükümet görülüyor.
Sözcü'den Batuhan Serim mikrofon uzattığı vatandaşlara, “Depo baskınları, zabıta denetimleri, muhtarların marketleri polise ihbar etmesi zamlara karşı bir çare olur mu sizce? Yoksa hatalı ekonomi politikaları mı izleniyor?” diye sordu. Vatandaşların cevapları şu şekilde oldu:
Yanlış ekonomi politikaları izleniyor. Bunlar kesinlikle çare değil. Herkesin bildiği şey; fiyatın düşmesi için üretimin artması lazım. Temelde bir yanlış var, bunlar geçici çözümler. (Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?) Şu anda yarına göre daha iyi, geçmişe göre çok kötü. Her geçen gün daha kötüye gidiyor. Tüm dünyada olan zamlardan 2 kat daha fazla zam yapılıyor ülkemizde. Normalin dışında bir zam var. (Polisiye tedbirler işe yarar mı sizce?) Kesinlikle yaramayacak hatta daha kötüye götürecek. Komşuyu komşuya ihbar ettirecek hale getirecekler
Bir başka vatandaşa sorulan 'Çarşıda, pazarda, markette fiyatları nasıl buluyorsunuz? Sizce bu tedbirler fiyatları düşürür mü? Sizce bu zamların sorumlusu kim?' sorusuna verdiği yanıt şu şekilde:
Ooo çok güzel! Hiç zam yok! Açlıktan nefesimiz kokuyor nefesimiz… Bir şey alamıyoruz ki. Eşim 2500 TL emekli maaşı alıyor; doğalgaza mı vereceğim, elektriğe mi vereceğim, suya mı vereceğim, yemeğe mi vereceğim? Ne yapacağımı bilmiyorum. İşte bu kadar… Düşürmüyor ya. Hepsi lafta. Düşmüyor. Kim olacak? Tayyip Erdoğan. Tayyip Erdoğan milleti soydu soğana çevirdi.
'Günlük kazancınız temel gıda ürünlerini almaya yetiyor mu?' sorusuna verilen yanıt şu şekilde oldu:
Zamların kaynağı hükümet. İnsanların halini görüyorsunuz, herkes aç, işsiz. Ben işsizim. 2 gün orada, 1 gün burada çalışıyorum… İnşaatçıyım, sabit bir işim yok. Günlük işlerle geçiniyorum. Benim bir günlük yevmiyen yağ almaya yetmiyor. Eskiden bir yevmiye ile evin 10-15 günlük ihtiyacını alırdım, ama şimdi bir yağ alamıyorum. Gittikçe geri geri gidiyoruz, ilerleme yok…
Ekonomi politikaları ile bu tedbirlerin işe yarayıp yaramayacağı sorulan bir vatandaşın yanıtı ise şu şekilde:
Hatalı ekonomi politikaları izleniyor. Bunlar tamamen birilerini sorumlu göstermek, yapılan yanlışları, sorumluluğu başkalarına saptırmak için yapılmış politikalar. Kesinlikle işe yaramaz. Fatih meydanında eskiden insanlar sürekli bir şeyler satardı, çok canlıydı buralar. Artık eski neşesini kaybetti toplumumuz.
Zamlara karşı çözüm önerisi sorulan bir vatandaş da 'Bu adımlar zamlara karşı hiçbir şekilde çözüm olmaz. Devlet serbest piyasaya bir şekilde müdahale ediyor bu şekilde, serbest piyasaya müdahale etmesi tam tersi ekonomiye zarar veren bir şey. Bunu yapacaklarına, devletin nasıl kalkındırılacağına ilişkin bir sorumluluk üstlenseler daha mantıklı olacağını düşünüyorum.' dedi.
Geçim sıkıntısı yaşıyor musunuz? sorusuna bir vatandaşın cevabı ise yürekleri burktu:
Hep yalan söylüyorlar. Hiçbir şey yapmıyorlar. Gidiyor denetliyor, zam yine aynı zam… Akşam yağ alıyorum 120 lira, sabah kalkıyorum 180 lira olmuş. Denetim falan hep yalan. Çok yaşıyorum. Ekmek bulamıyorum ben ya…
Elektrik Tüketim Desteği Programı 2019 yılında başladığında 1 milyon 343 bin 109 hane elektrik yardımından faydalanırken, 2020'de bu yardım 1 milyon 659 bin 448 haneye verildi. 2021 yılında ise bu rakam 1 milyon 801 bin 835 haneye çıkarak 1.57 milyar TL'yi buldu.
Petrol Ürünleri İşverenleri Sendikası (PÜİS) Ankara Bölge Başkanı ve akaryakıt istasyonu İşletmecisi Cem Cantekin, akaryakıta gelen zamlarla birlikte “Daha çok akaryakıt istasyonu kapanır” derken, “Motorinin fiyatında geçen sene Mart ayına göre yüzde 230 oranında, maliyetlerimiz de yüzde 100 oranında arttı. Elektrik faturalarımız yüzde 130 oranında artarken, geçen yıla göre her 1 litre akaryakıttan, yüzde 60 zarar ediyoruz. Vatandaş aracını park etti, garaja çekti, artık daha az kullanıyor” diye belirtti.
geberin geberin. yok tayyip gitse kim gelecek , yok çalıyor ama çalışıyor , yok lozan , yok dış minnaklar diye diye bu hale getirenler sizlersiniz !
Reis'in okuduğu ayete göre maldan candan eksiltmelerle imtihan ediliyormuşuz. Bence sesimizi çıkarmayalım. Böylece üçüncü dünya elitlerinin keyfini bozmadığımız için cennetle ödüllendiriliriz. Hem köprü de açıldı üç gün önce. 200 liracık. Daha ne yapsın?!
Herkes açlıktan geberdiğin göre millet hala nasıl sakin kalabiliyor. Herkes sessiz sus pus, gerçi protesto etseler hükümette onun çözümünü bulmuş, olay yerine hemen halay çeken PKK'lı gönderiyor apo falan zırvalayıp üstüne halay çekiyorlar, sonra hoop polis geliyor eylem amacından çıktı deyip herkesi alıp götürüyor