Her şey her zaman istediğin gibi gitmeyebilir. Girişimleri sürdürmek de meziyet, doğru zamanda vazgeçebilmek de. Bir girişimcinin en zor sınavıdır girişimini kapatabilmek... Bağı koparmak ve yeni bir bağ oluşturmak için çalışmalara başlamak. Her defasında boyundan büyük risk almak… Yaşanılan psikolojik problemler ve korkular, evet bazen ne güzel çok para kazanıyor gibi görünülse de psikolojik boyutu çok ağır olabiliyor. Garantici insandan girişimci olmayacağı gibi... Hatta tüm başarısızlıklarına rağmen, aldığı derslerle, devam edebilme cesaretiyle doğru orantılı girişimcilik.
Farklı girişimci profilleri de çıkıyor karşımıza.
Kırk yıl düşünsem bu fikir aklıma gelmezdi diyenlerden misiniz yoksa biri fikrini söylediğinde ben zaten bunu düşünmüştüm deyip burun kıvıranlardan mı? Herkes de her şeyi düşünür zaten ama kim uygular? Biz uygulayanlara gıptayla bakıyoruz.
Nedir bazı insanları diğerlerinden ayıran ve uygulamaya iten sebepler? İşte kategorizasyon:
• Battı balık yan gider diyenler: Bunlar zaten birçok denemeyi yapmış, aslında halinden çok da memnun değil, kaybedeceğini kaybetmiş ama olsun bir daha deneyelim ne kaybederiz diyen grup. (Dünya yansa umrunda değil)
• Attım tuttu diyenler: İşte bunlar en şanslıları. Rastgele bir fikirle acemi şansıyla yola çıkarlar, hasbelkader de uygularlar. Ama turnayı gözünden vururlar. (Yürü ya kulum)
• Bir kereden bir şey olmaz diyenler: Bu grup bir kere deneyelim diye yola çıkarlar, denemeyi yaparlar başarısız olmaları halinde tekrar 09:00-17:00 mesailerine geri dönerler.
• Terazi var tartı var her şeyin bir vakti var diyenler: Birey bilgisi, becerisi, imkânı ve kendine güveni var ise işe başlamalı, başkalarından gelecek yardımın beklentisi ve gelen yardımın taşıyacağı riskleri dikkate almalı. Gayretli, girişken, çalışkan, işini ihmal etmeyen, üzerine aldığı işi gerektiği şekilde tam yapan kimseler karşılığını almalı diye düşünenler.
Peki sizin hayalinizdeki girişimcilik hikayesi nedir? Hangi mottoyu benimsiyorsunuz?
Keyifle okudum