Van Gogh'un İntiharından Önce Yarattığı ve Gizemiyle İç Sıkıntısına Ortak Eden Tablo: Tutuklular Çemberi

Van Gogh'un intiharından hemen önce yarattığı Tutuklular Çemberi'nde 37 sayısının, kelebeklerin ve Van Gogh'a benzeyen mahkumun anlamı ne?

Önce şunu bir netleştirelim: Van Gogh'un dehasına şaşırmadığımız hiçbir eseri yok. Bakın Yıldızlı Gece'ye 👇

Van Gogh'un Bir Akıl Hastanesinde, Delilikle Dahilik Arasındaki O İnce Sınırdayken Çizdiği Ünlü Tablosu: Yıldızlı Gece

Otuzlu yaşlarının başında eline ilk kez fırça aldığında sanatta devrim yapacağını kendisi bile tahmin etmiyordu muhtemelen.

Onun zihnini esir alan şey renklerin ta kendisiydi. Bu yüzden renklerle sürekli yeni şeyler yapmaya çalışıyor, durmadan çiziyordu. Günde bir ya da iki eser bitiriyordu, oldukça üretken bir sanatçıydı. O dönem tabloları pek para etmiyordu, henüz kimse ondaki cevheri fark etmemişti.

İşte, Tutuklular Çemberi de o eserlerden biriydi. İçerisinde barındırdığı gizem şimdi bile birçok kişi tarafından bilinmiyor.

Tablonun hikayesi bir esinlenmeyle başlıyor.

1888’de, önceki yıllarda da etkisini gördüğü psikolojik rahatsızlıkları iyiden iyiye onu esir almaya başladı ve Van Gogh kendi rızasıyla, Arles yakınlarındaki St. Paul Akıl Hastanesi‘ne yatırıldı. 

Bu dönemde adını sık duyduğumuz kardeşi Theo ona Gustave Doré‘nin bir gravürünü incelemesi için yolladı. yolladı.

Kardeşinin Van Gogh'a yolladığı ve derin bir esinlenme yaratan Doré gravürü. 👇

O dönem yaşadığı ruh haliyle arasında büyük bir benzerlik kuran Van Gogh, bu gravürün merkezindeki adama kendini benzetir, içinde bulunduğu çıkmaz bu gravürde ona yakın gelir ve ortaya Tutuklular Çemberi çıkar.

Tabloda ilk dikkat çeken şey, gözetlenen ve bir çember etrafında yürüyen mahkumlar.

Hiçbir yere gittikleri yok, sadece hareket halindeler.

Gözetlenen mahkumların bu dairesel yürüyüşü Van Gogh'un kendini ne kadar sıkışmış hissettiğini anlatmakta yeterli. Bir süre baktığımızda yürüyen mahkumların botlarından gelen iç karartıcı sesi bile işitmeye başlıyoruz. Nefesimiz daralıyor.

Diğer herkesten biraz daha farklı bir kişi, görece kendi halinde hareket eden bu adam...

Büyük bir tespit olmadığını biliyoruz, o Van Gogh'un ta kendisi. Diğer hiçbir mahkumun bakışlarını göremiyoruz ancak bu mahkumun huzursuzluğu yani Van Gogh'un huzursuzluğu içimize işliyor. Sanatçı kendi ruh halini kendini resmederek açıklıyor.

Tablonun üst kısmına doğru iki beyaz kelebek göze çarpıyor.

Mahkumların aksine uçan, hatta hayli yüksekte uçarak neredeyse tablodan çıkmak üzere olan bu kelebekler bir şekilde özgür bir duruşu simgeliyor. Bir yandan mahkumlarla aynı yere iliştirilen bu detayın 'masumiyetin yitirildiğinin' de sembolü olduğunu düşünebiliriz.

Tabloda birbirinden farklı tarzda insan olsa da Van Gogh'un o yılki yaşına tekabül eden 37 kişi var.

Her biri ayrı bir dünyadan gelen ve Van Gogh'un hayatına temas eden tüm detayların birleşimi diyebilir miyiz bu insanlara?

Aşırı yorumlama yapıyor olabiliriz ancak bu tablonun hazin bir anısı var. Van Gogh, tabloyu yaptığı yıl, 37 yaşında yaşamına son verdi.

Bugün Amsterdam'daki meşhur müzede bulamazsınız bu tabloyu. Moskova'da, Puşkin Müzesi'nde.

Sizce 37 kişinin, kelebeğin ve bize bir şeyler anlatır gibi bakan Van Gogh'un tablodaki anlamı neydi?

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Herkes Metaverse Konuşuyor Ancak Asıl Devrim Burada: Web 3.0 Nedir, Hayatımızda Neler Değişiyor?
"Zeka" Olarak da Adlandırdığımız ve Bizi Biz Yapan Beyin Hücrelerimiz Nasıl Ölüyor?
Kandan Pahalı! Hepimizin Kullandığı Dünyanın En Pahalı 8. Sıvısı Kapitalizmin Maymunu Olduğumuzun İspatı

Popüler İçerikler

Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Müge Anlı'da Yeni Bir Fenomen Doğdu: Habibe Kendine Has Tarzı ve Tavrıyla Hepimizi Fena Gaza Getirdi!
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
YORUMLAR
08.11.2021

Ben bu 37 kişiden farklıyım özgürlüğümü bana verin yoksa ömrümün sonuna geldim

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ