Sanat tarihine damga vurmuş, ömrünün son iki yılına dünyaları sığdıran Hollandalı ressam Vincent van Gogh’un meşhur tablosu Yıldızlı Gece’den söz edeceğiz bugün sizlere…
Bu öyle bir eser ki, kulağını kestikten sonra kalmaya başladığı akıl hastanesinin dört duvarında kendi şifasını arayan van Gogh’a hayatın ta kendisini sunar. Sıradan bir manzara resminden çok daha ötedir Yıldızlı Gece. Gelin, delilikle dahilik arasındaki o ince sınırda çizilmiş bu eserin hikâyesini Sanatın Tarihi'nden dinleyelim.
gecenlerde yildizli gecenin matematiksel analizi yapilmisti. arka plandaki dalgalanmalarin turbulansi mukemmel sekilde ifade ettigini gorduler. turbulans her ne kadar basit bir sey gibi gelsede matematiksel ifadesi cok zordur, matematigi en cok zorlayan konulardan biridir. van gogh sezgisel olarak tubulansin mukemmel resmini yapabilmis. muhtemelen basit bir resimmis gibi durmasina ragmen insanda derin etki yaratmasida bu sebebden. cunku bizde bilincli olarak farkinda olmasakda sezgisel olarak ayni turbulansi goruyoruz.
Van Gogh eserleri aşırı rahatsız edici olduğu için bu kadar ünlü sanırım. Evet gerçekten iyi resim yapıyormuş adam, ancak şimdi ne teşhis konulurdu bilmiyorum ama akıl hastası işe. Sürekli anksiyete ve korku ile mücadele ediyormuş gibi.
Böyle bir eseri ancak ve ancak bir deli üretebilirdi zaten.