Uzun yıllar İstanbul Maslak Oto sanayisinde kaporta işi yapan Öztürk, tabloları açık artırmalarda ve eskici pazarında bulunan Fransız bir arkadaşından aldığını söyledi. Öztürk, 'Bu tabloda, uzun zaman araştırdığımda Philippe Marbeau'nun (1807-1861 ve Van Gogh) gizli imzası olduğunu gördüm. Bazı tabloların 1860'lı yıllara ait olduğunu ve yağlı boyanın üzerinde saç teli olduğunu görebiliyoruz. Diğer tablo Fransız Kraliçe'ye ait. Üçüncü Napolyon'un hanımına yaptığı sanılan sulu boya eserin arkasında imzası var ve bu tablo şu anda Lille müzelerinde bulunuyor; ama ben bendeki tablonun gerçek olduğu savunuyorum' diye konuştu.
Ara sıra tabloların tozunu aldığını ve internet üzerinden yağlı boya resimlerini araştırmayı çok sevdiğini söyleyen Öztürk, 'Dünyada ve Türkiye'de bu tablolar ilk defa benim elime geçti. Ben bunların gerçek değerlerini öğrenmek istiyorum. Bunlar şu an saklı hazine gibi bir şey. Ayrıca İstanbul'da, bir koleksiyoner arkadaştan aldığım 6 tablo için 450 bin dolar teklif verdiler. Tabloların kime ait olduklarını ve gerçek değerini öğrenmeden vermek istemiyorum' diye konuştu.
Düşünsene koskoca Napolyonsun, sevdiğinin kadının bir tablosunu yapıyorsun sonra o tablo Zonguldaklı bir kaportacının eline geçiyor...
Kestane balına ne katıyorlarsa gün geçmiyor ki güldürecek bir garipliğimiz daha yaşanmasın. Ekspresyonist aynı zamanda natürmort tutkunu çıtır hasarlı kaportacı abimiz entelektüel taraftan su kaynatmış.
orijinallerini bırak ellemeyi, flaş patlamasın, yok özel kabin koruma ile oksijen değmesin diye uğraşılırken adam direkt yazılı kağıdı gibi elledikçe elliyor:))