Van’da bir minibüste havasızlık nedeniyle iki sığınmacının hayatını kaybetmesiyle ilgili faciada detaylar ortaya çıkıyor. Sığınmacılar, bayılan olması nedeniyle aracı durdurmasını istedikleri şoförün durmadığını anlattı.
Van’da bir minibüste havasızlık nedeniyle iki sığınmacının hayatını kaybetmesiyle ilgili faciada detaylar ortaya çıkıyor. Sığınmacılar, bayılan olması nedeniyle aracı durdurmasını istedikleri şoförün durmadığını anlattı.
Diken'den Efe Sönmez'in haberine göre Uluslararası Mülteci Hakları Derneği, 4 Ekim’de meydana gelen faciayla ilgili Van’a giderek çeşitli resmi kurumlarla görüşerek rapor hazırladı.
Buna göre Van İl Jandarma Komutanlığı, 3 Ekim’de saat 21:30’da isimsiz bir ihbar gelmesi üzerine Ford Transit marka araç takibe aldı. 4 Ekim günü saat 05:20 sıralarında İpekyolu ilçesindeki Köşebaşı-Bostaniçi mahalleleri mevkiinde araç durduruldu.
Ön camı hariç tüm camları filmle kaplanan araçtan tam 72 sığınmacı çıktı. Bu kişilerden 33’ü Afganistan, 37’si Pakistan, ikisi de Irak vatandaşıydı. Araçta yedi çocuk da vardı.
Araçtakilerin en küçüğü, dört yaşındaki bir çocuktu. En büyüğü ise 46 yaşındaydı. Hepsi de önce İstanbul’a, ardından Avrupa’ya gitmek istiyordu.
Minibüse daha çok insan sığsın diye koltukları sökülmüştü.
Jandarma, minibüsteki iki kişinin hayatını kaybettiğini belirledi. Hayatını kaybeden Abdullah Tarık ve Ali Rıza Eşref, henüz 18 yaşındaydı. İkisi de Pakistanlıydı.
Tıbbi kontrolde, vücutlarında kızarıklık ve morluklar tespit edildi, havasızlık ve sıkışmadan dolayı öldükleri belirlendi.
Resmi olmayan bilgiye göre araçtaki herkese Kovid-19 testi yapıldı, virüs tespit edilen iki kadın karantina yurduna götürüldü.
Minibüsün şoförü S.B. ile ona diğer araçlarda gözcülük yapan üç kişi tutuklandı. Sığınmacılar ise daha sonra serbest bırakıldıkları Kurubaş Geri Gönderme Merkezi’ne teslim edildi.
Raporda, sığınmacıların olayı anlattığı ifade tutanaklarından bahsedildi.
Afganistan vatandaşı Ş.A., İstanbul’a gitmek için ülkesinde 600 dolar para verdiğini, Van’ın Saray’ın ilçesinde kapalı bir depoda dört gün boyunca kaldığını anlattı. Olaydan bir gün önce kendilerini bir aracın aldığını, dört saatlik yolcuğun ardından jandarmanın durdurduğu minibüse nakledildiğini aktardı.
Ş.A.’nın anlatımına göre sığınmacılar, araçta havasızlıktan bayılan olması nedeniyle şoförden durmasını istedi. Ancak şoför durmadı. Ş.A. bu nedenle kapıları yumruklayıp bağırdıklarını söyledi.
Pakistanlı M.E. ise İran’da sürece dahil olduğunu belirterek İstanbul’a gitmek için İran’da 1300 dolar ödediğini dile getirdi. Başka bir Pakistanlı R.A. da 1800 dolar ödediğini dile getirdi.
Raporda, şu bilgiye de yer verildi: “Van İl Jandarma Komutanlığı’nda bulunan görevlilerin heyetimize verdiği bilgilere göre yabancı şahıslar yol boyunca bozuk olup tam kapanmayan orta kapıdan hava almaya çalışmışlardır. Aracın orta kapı camının da kırık olduğu gözlemlenmiş fakat bunun sebebine ilişkin net bir bilgiye ulaşılamamıştır.”
Ya kardeşim Van İran sınırına gitmeyen bilmez. Öyle böyle bir göç değil her gün binlercesi geçiyor. Soruyoruz nasıl geldin kacsk geldim diyor. Ya nasıl geçiyorlar nasıl kabul ediyoruz bu kadar adamı anlamıyorum. Bize de zulüm BİKTİM GÖÇMEN görmekten. Bizde gönderemiyoruz bunları Avrupa'ya bizde kalıyorlar. Taksiciler 1000 dolara Bitlise kadar götürüyor. Taşımak yasak yürüyerek İstanbul'a gitmeye çalışıyorlar