Otel yetkilileri tarafından kapı dışarı edildikten sonra akciğer kanserinin yanı sıra bir de evsizlikle mücadele etmek zorunda kalan İbrahim Başaran, “5 aylık cezam vardı, 45 gün yattım. Akciğer kanseri olduğum için rapor alınca savcılık tarafından erteleme aldım. Valilik otele yerleştirdi. Acile gittiğim için gece gündüz ambulans çağırıyordum. Rahatsız oldular herhalde. Beni dün değil evvelsi gün kapının önüne attılar, “Bir daha burada kalma, gelme. Ölürsen başımıza bela olursun” diyerek otelden çıkardılar. Şu anda hastanenin acilinde kalıyorum. Bir gün Yunus Emre Devlet Hastanesi, bir gün Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, gidebilirsem Şehir Hastanesi. Buralarda dolaşıyorum işte. Eşten dosttan Allah razı olsun, yardım edenlerden geçiniyorum. Şu an gelirim yok. Kalacak yerim yok, hastanelerin acillerinde sabahlıyorum. Kalkamıyorum, oturduğum yerde kalıyorum. Haplarımı bugün aldım, inşallah bundan sonra düzelirim. Çünkü çıkamıyorum, yürüyemiyorum, engelliyor beni. Tekrar kemoterapi alsam düzelirim, inanıyorum. Çünkü vücudumuzu koruyor, hastalıkların dağılmasını önlüyor. Havalar ısındığında çalışırım, kendime göre bir şeyler yaparım. Gücümün yettiği her ne iş olursa yaparım. Kışın hastalıktan dolayı olmuyor. 45 gündür uykum yok, uyuyamıyorum. İnsan uyumadığında vücut düşüyor, zayıflıyorsun” dedi.