2008 yılında yürürlüğe giren 5737 sayılı vakıflar kanununun 30'uncu maddesinde 'Vakıf yoluyla meydana gelip, her ne suretle olursa olsun hazine, belediye, özel idareler, köy ve tüzel kişiliğin mülkiyetine geçmiş vakıf kültür varlıkları mazbut vakfına devrolunur' hükmünün yer aldığını hatırlatan Ersoy, 'Bu hüküm gereği Gezi Parkı olarak anılan alanın Taksim’de ki tescili İstanbul Büyükşehir Belediyesinden alınarak asıl sahibi Sultan Beyazıt Hanı Veli Hazretleri Vakfına tescili yapılmıştır. Tıpkı 2008’den bu yana kadar yaklaşık bin 14 taşınmazın mülkiyetiyle ilgili olduğu gibi. Konunun siyasi veya ideolojik hiçbir yanının olmadığı hangi tarihlerde hangi eserlerin vakıflarına döndürüldüğü net şekilde görülecektir. Genel Müdürlük olarak görevlerimizden biri kendisine emanet edilen vakıf mallarına sahip çıkmak, vakıf kurucularının bizlere emanet ettiği, her biri bir şaheser olan eserleri koruyup ihya etmek ve bu köklü mirası gelecek nesillere aktarmaktır' diye konuştu.
Ersoy, Vakıflar Kanununun 2008 yılında çıktığını belirterek, 2012 yılından beri komisyon ile 1041 tane taşınmazı kamu kurumlarından, belediyelerden ve diğer üçüncü şahıslar hariç kamuya ait yerlerden aldıklarını, bunların içerisinde en fazla taşınmaz alınan yerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi olduğunu kaydetti.
Ersoy, 15 Ağustos 2020 tarihinde Galata Kulesinde yaptığı bir basın açıklamasında, Taksim ve Bereketzade Mahallesi yani Galata'nın bulunduğu mücavir alanda vakıf eserlerine yönelik çalışmaların devam ettiğini, en kısa zamanda bunların kayıtlarını tamamladıktan sonra Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne müracaat ederek, vakıfların tapu tescilini yaptıracaklarına yönelik söylemi hatırlatarak, çalışmaların devam ettiğini sözlerine ekledi.
AVM işlerine de girecekler mi?