Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.' derken onu daha iyi anlayabilmek için eylemlerini, söylemlerini anlamamız gerektiğini ifade eder. İşte bu yüzden biz de onun günlüklerinden yola çıkarak onu daha iyi anlayalım istedik. Bakalım Büyük Kurtarıcı geçmişte, Ağustosun üçüncü haftasında neler yapmıştı?
Kaynak: Atatürk Araştırma Merkezi
Kronolojik Fotoğraflar: İşte Atatürk
Mustafa Kemal Paşa, İngilizlerin tutuklayarak götürmek istediği bazı kimseleri onlara teslim etmeyen Sinop Mutasarrıfı Mazhar Tevfik Bey'e bir telgraf çeker: 'Gösterdiğiniz millî cesaret takdiri gerektirmektedir. Yerinden olma, vatanseverler için hiç söz konusu olamaz. Her ne zaman zaruret karşısında kalınırsa milletin sinesi fedakâr evlâtlarına açıktır.'
Tümgeneral Mustafa Kemal, Dolmabahçe Valide Camii'ndeki cuma selâmlığından sonra mahfil-i hümayun'da Padişah Vahdettin ile görüşür. Padişah kendisine şöyle söyler: 'Sizi Suriye'ye komutan tayin ettim. Oradaki vaziyetler önem kazanmış; oraya gitmeniz lâzımdır.'
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa o gün Ankara'dan gizli olarak otomobille Konya'ya hareket eder.
Paşa, öğleden sonra Konya'ya gelir ve geceyi -Demiryolları Genel Müdürü olarak- Konya'da görev yapan Behiç (Erkin) Bey'in evinde geçirir. Amacı kendisinin Ankara'da olduğu ve görüşmek isteyenlere hasta olduğu izlenimini yaratmaktır.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, ordu saflarında gönüllü çalışmak isteyen Halide Edip (Adıvar) Hanım'a şöyle bir cevap telgrafı çeker: '...Askerî hizmete kabul ve Batı cephesinde görevlendirildiğinizi bildiririm, ilk vasıta ile cephe karargâhına müracaat ve oradan vazifenizin öğrenilmesi rica olunur.' (Halide Edip, 20.8.1921 'de cepheye hareket eder.)
Anafartalar Grup Komutanı Albay Mustafa Kemal, o gün Çamlıtekke'den, Anafartalar Grubu'na bağlı birliklere bir grup emri verir: '...Anafartalar Grubu, karşısındaki düşmanı sarsacak, amaç olarak tümünü denize dökmek üzere hareket edecektir. Komutan ve subaylarla erlerin söz götürmez fedakârlıklarıyla bu amacın elde edileceğinden eminim__.'
Cumhurbaşkanı o gün Yalova'dadır ve geceyi arkadaşlarıyla sofrada geçirirken onlara şöyle söyler: 'Milletin, şahıslara kendini unutacak ve kendini kaptıracak kadar tutkun olması iyi netice vermez. Bunun tarihte misalleri çoktur.'
Gazi, Dolmabahçe Sarayı'nda eski Fransız Başbakanı Herriot'u kabul eder ve 2,5 saat görüşür. (Mustafa Kemal Paşa, Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü (Araş) Bey'in de hazır bulunduğu bu görüşme esnasında Herriot'a Büyük Nutuk'undan bir nüshayı imzalı olarak armağan eder.)
Atatürk'ü eleştirmek aptallıktır, Eleştirmek isteyen isteyen eleştirisin ama kabul edecek