İlişkiler zor, ilişkiler karmaşık sevgili dostlar. Ne yapılması gerektiği tam olarak belli değil, kişisine ve ilişkisine göre değişir; ancak ne yapılmaması gerektiği çoğu zaman oldukça net. İşte onlardan 15 tanesi:
İlişkiler zor, ilişkiler karmaşık sevgili dostlar. Ne yapılması gerektiği tam olarak belli değil, kişisine ve ilişkisine göre değişir; ancak ne yapılmaması gerektiği çoğu zaman oldukça net. İşte onlardan 15 tanesi:
O insanı elde ettiniz ve varlığını kanıksadınız diye ilişkiniz için çaba göstermemek olmaz sevgili dostlar. Eğer bu hataya düştüyseniz ve ona artık ne iltifat ediyor, ne sürprizler yapıyor, ne de yıl dönümlerini hatırlıyorsanız ilişkinizin bir süre sonra sallantıya girmesi kaçınılmazdır. Aşk ilişkisi, üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin efor isteyen bir şeydir; o eforu sarf etmiyorsanız kaybetmekten korkun...
Küçük ve zararsız şakalar yaptığınızı zannediyor ve onu kırdığınızı fark etmiyorsanız bencil ve sinir bozucu bir partner olma yolunda emin adımlarla ilerliyorsunuz demektir dostlar. Sevdiğiniz insanı iğnelemek, aşağılamak, eksikliklerini yüzüne vurmak sizden kısa sürede buz gibi soğumasına sebep olacaktır. Saygı yani saygı; kaybedilmemesi gereken bir şey...
Bu maalesef bir ilişki içinde olan pek çok insanın düştüğü yanılgılardan bir tanesidir sevgili dostlar. Birlikte çok fazla vakit geçirdiğiniz için sevgilinizin zevklerini, stilini, ilgi alanlarını, kısacası her şeyini benimsemek ve kim olduğunuzu unutayazmak ilişkiniz için sağlıklı bir durum değildir. Elbette bir ölçüde ortak paydada buluşmak, tek vücut gibi hareket etmek güzel şeydir fakat kendinizi kaybedecek ölçüde olursa sıkıntı yaratır...
Bunun pek bir açıklamaya ihtiyacı yok sanırım. Aldatmayın işte...
Bu artık ansiklopedilere girecek derecede tanımlı bir durumdur dostlar. Siz de yaparsınız, arkadaşlarınız da yapar; ama siz yaptığınızda farkında olmazsınız, onlar yaptığında sinirlenirsiniz falan filan... Arkadaşları boşlamayın, biriyle tanıştınız ve aşık oldunuz diye o insanı hayatınızın merkezine koyup değer verdiğiniz diğer her şeyi unutmayın. Hem arkadaşlarınızı gücendirmemiş olursunuz, hem de ilişkinizi çabucak tüketip bitirmemiş olursunuz.
Hiç kimse mükemmel değildir. Sevgilinizin de diğer herkes gibi hem güzel özellikleri hem de eksiklikleri vardır. Bu yüzden onu etrafınızda gördüğünüz insanlarla, anne-babanızla, eski sevgilinizle kıyaslamayın. Onun nasıl bir insan olduğunu anlamaya çalışın, eksiklikleriyle ne kadar da mükemmel olduğunu görün, illa karşılaştıracağım diyorsanız da ilişkinizi bitirin ve onu karşılaştırdığınız kişiye koşun...
İlişkiniz için yapabileceğiniz en kötü şeylerden bir tanesi onu unutmaktır a dostlar. Evet, hepimiz pek çok sorumluluğa sahibiz; işimiz gücümüz, ailemiz, eşimiz dostumuz var ancak bu sorumlulukları ilişkinizle dengeli bir şekilde götürmek boynunuzun borcu. Onun mesajını cevaplamayı unutmak, o yanınızdayken ondan çok başkalarıyla ilgilenmek, onu görmezden gelmek olacak iş değil. Çok üzersiniz karşınızdakini, üzmeyin...
Aslında bu sırf aşk ilişkisi için değil, herhangi bir tür ilişki için geçerlidir sevgili dostlar. Problemleri konuşmaktan kaçmamak gerekir, karşınızdakinin rahatsızlıklarını, ihtiyaçlarını, problemlerini dinlemeniz, olaylara bir de onun penceresinden bakıp iki tarafın da uygun bulacağı çözümler üretmeniz gerekir. Çözmedikçe birikir ve altından kalkılamayacak boyuta gelir, lütfen ama...
Eğer bir ilişki yaşıyorsanız, o insanın hayattaki en büyük önceliklerinizden biri olması gerekir. Eğer başınızdan ilginç bir olay geçtiğinde ilk olarak arakdaşlarınıza anlatmayı uygun görüyorsanız, başarılarınızı, mutluluğunuzu, isteklerinizi ilk olarak onunla paylaşmıyorsanız o insan kendini artık o kadar da özel hissetmemeye başlayacaktır. E siz de madem onu herkesin önünde tutmuyorsunuz, neden ilişki içindesin diye sorarlar adama...
Bunu yapmadığını iddia eden herkes bir parça yalan söylüyordur sevgili dostlar. Hepimiz sevgilimizin sosyal medya hesaplarını kontrol ederiz, bazılarımız telefonunu ya da çekmecelerini kurcalarız, ama hepimiz bir şekilde kendi yolumuzla onun kendine sakladığı bir şeyler olup olmadığını öğrenmeye çalışırız. İşin aslı şudur: İlişkinin boyutu ne olursa olsun herkesin kendisine ayırdığı belirli bir alan olmalıdır. Nokta.
'Ya sev ya terk et' mottosunun geçerli olduğu hayatın nadir alanlarından biridir aşk ilişkileri. Sizin çocukluğunuzdan beri hayalinizde canlandırdığınız ideal sevgili bu dünyada maalesef mevcut değil. Talep ettiğiniz takdirde getirtemeyeceğimiz için de onu olduğu gibi kabul etmek durumundasınız. Hem belki onu kabul ederseniz, bir süre sonra hayalinizdeki ideal sevgili konseptinin her şeyiyle onda saklı olduğunu fark edebilirsiniz.
İlişki süresi uzadıkça bu durumu az ya da çok her çift yaşamaktadır. Artık onun duygu ve düşünceleri sizi o kadar da çok etkilememeye başlar, iletişiminiz gevşek ve ciddiyetsiz bir hal alır, onun yanında osurup geğirmeler başlar, onu üzeceğini bildiğiniz bir şeyi söylerken ya da yaparken çok fazla düşünmemeye başlarsınız ve ilişkinizi zamanla çatırdatmaya başlarsınız. Yine osuracaksanız osurun ama sıkı tutunun birbirinize...
Aşk ilişkisi sadece şimdiye odaklanmayı gerektiren bir şeydir sevgili dostlar. Tartışmalarınızın boyutu ne olursa olsun öfkenize hakim olun ve geçmişte kalmış meseleleri açarak onu üzmeye çalışmayın. Eğer yaptığı hatayı affettiyseniz onu artık unutun, affedemediyseniz de bir koz olarak kullanmaya çalışmayın.
Bir önceki maddeye benzer bir durum da kin tutmak ya da yaptığınız şeylerin daima karşılığını beklemektir. Eğer bir şeyi içinizden geliyorsa yapın, onun size muhtemel geri dönüşünü hayal ederek değil...
Konu her ne olursa olsun onun her zaman yanında olmalısınız dostlar. Desteklemediğiniz seçimlerini elbette açıkça ifade etmelisiniz ancak onun hayalleriyle, hatalarıyla, seçimleriyle asla dalga geçmemeli, onu asla küçümsememelisiniz. Yanında olun, onunla gurur duyun, destekçisi olun; bu onun için çok büyük anlam ifade ediyor...
Türkiye için aslında tam bunların yapılması gerek bence. Öbür türlü "basit insan" muamelesi görüyorsun canım ülkemde...
4 de ki gif nedir beeeee
Sevgili dostlar a dostlar ne ya 😒