İşlerin eskisi gibi yolunda gitmediğini görmek üzer sevgili dostlar...
İşlerin eskisi gibi yolunda gitmediğini görmek üzer sevgili dostlar...
Artık duygusal ve düşünsel konular konuşulmaya değer görülmekten çok uzaktır. İşe giderken görülen bir şeyden, öğle yemeğinde ne yenildiğinden bahsedilir ve konular o gün için kapanır.
Eskiden, o yanınızdayken onun dışında bir şeye odaklanmanız bile imkansızken artık ona odaklanmaktan kaçınmaya, telefona bakmaya, dikkatinizi dağıtacak şeylerle ilgilenmeye başlamışsınızdır.
Artık hayatınızla ilgili tüm meseleleri paylaştığınız insan o olmadığı için sizi anlayan diğer insanlarla çok daha fazla şey paylaşmaya başlarsınız.
Artık birlikte olmaktan ikiniz de sıkılmış, yalancı meşguliyetler ve rahatsızlıklar uydurmaya başlamışsınızdır. Birlikte olduğunuz ender zamanlarda da seks, zevk veren bir aktivite olmaktan çıkıp, görev bilinciyle yapılan bir aktiviteye dönüşmüştür.
İlk başlarda bu konuşmaların kısa süreli faydalarını görürsünüz. Birkaç gün ya da birkaç hafta her şey yolunda gider ve sonra tekrar eski haline döner. Fakat yapılan bu konuşmaların sayısı arttıkça ve aynı sözler tekrar edildikçe hem konuşmaktan sıkılırsınız, hem de tüm bu konuşmalara rağmen hiçbir şeyin değişmediğini görürsünüz.
Anlatırsınız ve anlattıkça kafanız daha da bulanır. Yaşanan her şeyi de anlatamazsınız haliyle fakat karşılığında göreceğiniz tepki, sizin dışınızda herkesin ilişki uzmanı olduğunu düşündürür. Herkes hemen çözümler olayı, tavsiyeler verir, bu tavsiyeler birbirini tutmaz, he der geçersiniz. Bu muhabbetleri çok fazla yaparsanız da bu sefer onlar sizden kaçmaya başlar, orası ayrı...
Gerçekten aldatıp aldatmadığı çok da önemli değildir. Siz zaten sonu gelmeyen şüpheyle kendinizi yiyip bitirirsiniz...
Aynı nehirde tekrar tekrar yıkanayım diyorsunuz... Ama öyle bir dünya yok maalesef dostlar...
Siz her şeyi açık açık söylersiniz fakat karşı taraf adeta bir duvar gibidir. Önemsenmek istersiniz, yaptığınız ya da söylediğiniz şeylerle karşı tarafta bir duygu uyandırabilmek istersiniz. Eğer olmazsa da ilişkinizle ilgili önemli konuşmalar yapmaya girişirsiniz. Ayrılmak filan değildir amacınız. Sadece sizi kaybedebileceği düşüncesini bile önemsemiyor mu, onu merak edersiniz.
Eskiden size ne kadar da hayrandı hakikaten...
Çabalarsınız, ilişkiyi yaşatmaya çalışırsınız, yorulursunuz ve nihayetinde bu duruma gelirsiniz. Ancak bu duyguları atlattıktan sonra tekrar çabalamaya, ilişkiyi yaşatmaya çalışmaya devam edersiniz. Sonu yoktur a dostlar...
'Önümüzdeki hafta konsere gidelim', 'Önümüzdeki ay tatile çıkalım' gibi kısa vadeli planlar bile konuyu değiştirmek istemenize sebep olur. Yarın bile çok belirsiz görünürken gelecek hafta epey uzun bir zamandır neticede...
Ondan ayrılacağınız ânı, ayrılırken neler söyleyeceğinizi, muhtemelen nasıl bir cevap alacağınızı ve sonrasında ne kadar acı çekeceğinizi tüm ayrıntılarıyla defalarca kez düşünmüşsünüzdür. Fakat ayrılmak her şeyin daha iyi olmasını sağlayacak bile olsa, verilen onca söz, geçirilen onca güzel zaman vardır. Yapması zordur sevgili dostlar...
Önce aslında o kadar mükemmel olmadığını düşünmeye başlarsınız, artık yaptığı küçük hatalar bile midenizi bulandırmaya başlar, her şeyden kavga etmeye başlarsınız; 'bu telefon neden açılmıyor!?', 'benim havlumu neden kullandın' vs.. önceden yapmasından hoşlanacağınız şeyler artık canınızı sıkmaya başlar. Kısacası hareketlerine gıcık olmaya başladıysanız bitmiştir. Uzatıp birbirinizi yıpratmanın bir anlamı yok. Ha ama seviyorum diyosanız onu da şöyle açıklayayım; sevmiyorsunuz, alışmışsınız. Bi ton anıyı çöpe atasınız gelmiyor çünkü. Ama o ilişki bitecek.
Düşürdün aklıma yine editör. Yak yak
Yeni ilişkiye başlar gibiydim 😐 üzüldüm şimdi(