Klişe mi diyeceksiniz? Evet klişe. Ama o olmadan olmuyor. Yalnızca duygusal ilişkilerin değil, insanı ilişkilerin de bir numaralı maddesi!
Saygı göstermediğiniz birini sevemezsiniz. Bu sebepten karşınızdaki kişiye duyduğunuz saygıyla birlikte göstermelisiniz sevginizi.
Beraber gülebilmek, ağlayabilmek... Kısacası hayatın bize sunduğu her şeyi birlikte yaşamak, her saniyesine değer katmak.
Kurallarla, sınırlarla çevrelenmiş gergin bir ilişkinin çok fazla bir geleceği olmayacağı açık. Olsa bile, renkli olmaz.
Karşınızdaki kişiyle bir takımmışsınız gibi düşünün. Çalışın, koşun, kazanın, kaybedin, eğlenin, üzülün. Ama ilk mağlubiyette yönetimi istifaya davet etmeyin.
Şekilde de görmüş olduğunuz gibi, bir hobi bile 50 senelik bir evlilik için yeterli.
'Bana feysinin şifresini verir misin' değil, daha samimi... Gizli kapaklı bir şeyler çevirmeden, 'beyaz' kategorisine soksanız dahi yalanları ilişkiye dahil etmemek...
Bazen tartışmak da iyidir. Sıfır sorun politikası izleyerek hiçbir şeyi sorun etmeme, tartışmama ilerde daha büyük sorun yaratabilir.
Birbirinin aynısını gibi geçen yüzlerce, binlerce gün ne kadar sevgi ve saygı dolu olursa olsun bir yerden sonra insanları sıkabilir. Yeni şeyler aramaya itebilir.
Fark yaratın. Şaşırtın!
3 maviden uzak durun: Facebook, Twitter, Skype
Fotoğrafını kim beğendi, tweetini kim favladı gibi sorularla aylarca, yıllarca emek verdiğiniz ilişkileri yok etmemek istiyorsanız üç maviden uzak durun. Bunun yerine size bir beyaz, Onedio öneriyorum.
En önemlisi de, büyük bir ihtimalle karşınızdakinin hoşunuza gitmeyen yönleri canınızı sıkacak. Belki çok küçük noktalardır, ama bazen atmosferle birlikte o noktalar büyüyecek, canınızı daha çok sıkacak.
Onun için kabullenin, ne kadar zor olsa da bazı huyları, bazı davranışları kabullenmeyi deneyin!
çok basit ve doğru şeyler ama maalesef aşkta pek mantık işlemiyor