Tarla fareleri, dağ incir kuşları ve insanlar arasında ortak olan şey nedir biliyor musunuz? Bu türlerden her birinin bireyleri tek eşli bir çiftleşme kurgusu tercih ederler.
Peki bizi bir yandan sağlam bir ilişkinin içine sokan fakat doğada olsaydık aynı zamanda bizi zayıf kılan 'monogami' yani tek eşlilik genetik bir yapıdan kaynaklanıyor olabilir mi? Sizler için IFLScience'dan derledik.
Çok eşlilik deyince kendi içinde ikiye ayrılır. Kadının çok eşliliği ve Erkeğin çok eşliliği. Kadının çok eşliliği canlı türlerinde çok çok nadiren makul görülür. Çünkü kadınların doğurganlığı sürekli değildir. Hayatının bir döneminden sonra doğurganlığını kaybeder, doğurgan olduğu süreçte ise ayda bir yumurta üretir, onun da verimliliği bir kaç gündür. Döllenirse gebelik süreci başlar ve bu süreçte yeni bir üreme gerçekleşemez. Yani kadının çok eşliliğini temel alan bi toplumda üreme hızı çok çok yavaşlar. Bu olayın bi yanı. Bi de zurnanın zırt dediği başka bir yan var "Bebeklerin babası kim?" Üreme çok güçlü bir içgüdü. Bu ilişki türünde erkekler üreyebildiklerinden asla emin olamaz. Ama kadının milyon tane de kocası olsa bebek kendi vücudunda gelişip büyüdüğü için kafası rahattır. (Bence kadının üzerindeki namus olgusunun evrimsel açıklaması da bu.) Erkeğin çok eşliliğine gelelim. Erkek cinsel açıdan yediden yetmişe her döneminde üretkendir. Her dakika çok verimli milyonlarca sprem üretip tek günde bir kaç kadını dölleyebilir (istisnalar kaideyi bozmaz) Bir ömürde yüzlerce yeni insan üretebilir. Ancak kim kimin yavrusu, kardeşi, kuzeni karıştığı için enseste neden olur ve toplumun gen haritasını bozar, bonus olarak ta cinsel hastalıklar hızlı yayılır. Tek yada sınırlı sayıdaki eş durumunda ise bireylerin eş seçim şansı sınırlı olduğu için sağlıklı ve güzel eşler seçerler. Kadınlar fiziksel olarak erkekten zayıftır yani onlar tehlikededir. O yüzden eş sahibi olmak onlar için tehlikelerle dolu dünyada kendisinden daha güçlü bi erkeğin koruması altına girmek demektir. (dünyanın günümüzden çok daha vahşi olduğu, içgüdülerimizin oluştuğu devirlerden bahsediyorum) Erkek koruma demek olduğu için bu vahşi dünyada hayatta kalıp ailesini beslemesini sağlayacak olan dövüşme, avlanma, eve gıda getirme şansı yüksek olan iri yarı, güçlü, kaslı ve sağlıklı erkekleri tercih eder. Erkekler ise zorlu doğum sürecini atlatabilecek iri kalçalı, yavruları bolca emzirebilecek iri göğüslü kadınları seçtiler. Sadece bu tercihi yapanlar nesillerini gğnümüze vardırabildi. (Toplumun bok attığımız güzellik algılarıda böyle oluştu.) Hasta ve zayıf bireylerin onları zayıf kılan genlerini sonraki nesle aktarmasına imkan tanımayan sağlıklı genlerin üreyip sağlıklı nesillerin doğmasına yol açan bi ilişki türüdür tek eşlilik.
milyon sene önce evrimleşti! kanıt? biz öyle tahmin ediyoruz, ideolojik görüşler bilime dahil edilirse ortaya böyle bir senaryonun çıkması normal.. Hisler nasıl evrimleşiyor? içgüdü nasıl evrimleşecek? Evrim denilen şey aklı, şuuru olan bir varlık mı? Üniversitede köşe yazarı olan bir kadının şu yazısının bilimsel hiçbir temeli yoktur. Tek eşlilik seçimi güven, sevgi, sadakatla alakalıdır. Bu duyguları kimyasal maddeler oluşturmuyor, hisler ruhsaldır. Madde his üretemez, atomlarda his yoktur. Olmayan bir şey nasıl evrimleşsin! Yazı evrim propagandasından başka bir şey değil, bilimsel olarak hiçbir değeri yok.