Türkiye Cumhuriyeti'nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in ekopolitik literatürdeki en önemli söylemidir: 'Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur.' Yıllardır bu tespitin geçerliliği üzerine birçok fikir sunulurken, 14 Mayıs seçimlerinde, ekonomik konjonktürün seçim sonuçlarını yüksek oranda etkileyeceği düşünülüyordu. Ancak ana hatlara bakıldığında hiç de öyle olmadı. Peki detaylara inildiğinde ne görülüyor? Özellikle ekonomistler ile 'resmi' seçim sonuçlarına yansıyanlarda siyaset ve sosyal bilimciler ne diyor?
Sabır ve şükür telkinleri ile dizginlenip aç kalmanın karşılığı olarak dünyayı yöneteceği fantezisi dışında bir hayali olmayan, ülkesinde yapıldığını zannettiği ithal ürünleri görünce far tutulmuş kediye dönen, siyasi olgunluğa erişmemiş niteliksiz seçmen profili ile oy oranı doğru orantılı olan siyasi bir hareket için çok fazla gereksiz tespitler yapmaya çalışılıyor.
sofrasındaki yemeği içtiği çayı kahveyi recep den daha az seven,seçime koyduk mu,kudurun,topunuz gelin gibi taraftar ağzı söylemleri ile yaklaşan anlaması açıklanması kıt bir topluluğa yattığı mezardan s.demirel bile hayret etmiştir
Ünlü sol tiyatro yazarı Brecht’in şu sözlerini hiç unutmayın: “Bulanık sularda bilsen ne balıklar avlanır sonra yine hep birlikte yoksulun hakkı yenir.”