Satın almadan önce bir daha düşünün.
Satın almadan önce bir daha düşünün.
Şöyle ki, 20 yıl önceki makyaj anlayışı bile günümüzdekinden çok farklı. Kozmetik pazarı büyüdükçe ürün ve marka çeşitliliği inanılmaz boyutlarda arttı; bu da tüketim çılgınlığını beraberinde getirdi.
Eskiden orta boy bir makyaj çantasına sığabilecek ürünlerin yerini dolaplara, odalara sığmayan ürünler aldı. Pek çok kişi ihtiyacı olmasa dahi satın almayı sürdürüyor, normalde bir tanesi yetebilecek fondöten gibi ürünler bile 5'er 10'ar adete çıkıyor.
Satın alınıp etiketleriyle yıllarca saklanan kıyafetlerden farklı olarak makyaj malzemelerini saklayamazsınız. Hepsinin bir ömrü var ve açıldıktan sonra bu ömür daha da kısalıyor. Her gün abartılı makyaj yapan birinin bile 5 fondöteni son kullanma tarihleri geçmeden bitirmesi imkansız.
Makyaj malzemeleri hakkında binlerce kullanıcı yorumu olsa da, mağazada tester imkanı bulunsa da; ürünün gerçekten cilde ve beklentilere uyumlu olup olmadığını görmek için uzun süreli kullanım gerekiyor. Bu sebeple alınan pek çok ürün hayal kırıklığına yol açıyor ve kullanılmadan çöpe gidiyor.
Bu sebeple günümüzün bir başka trendi olan ikinci el alışveriş, kozmetiğe de bulaştı. Eskiye oranla daha fazla tüketim yapılan günümüzde ikinci el alışverişin patlaması normal, ancak söz konusu kozmetik olunca işler karışıyor.
Japonya'daki ikinci el kozmetik çılgınlığı 2008'deki global ekonomik kriz, ardından 2011'deki tsunami ve nükleer kaza sonucu değişen alışveriş alışkanlıklarıyla açıklanıyor. Hijyene ve dürüstlüğe çok önem verdikleri için rahatça kullanılmış ürünleri satın alıyorlar.
Japonya'da niye ikinci el makyaj malzemesi aldıkları sorulan kadınlar ikiye ayrılmış durumda. Bir grup, yeni ve pahalı ürünleri alacak bütçesi olmadığı için ikinci el kozmetiğe yöneliyor; ikinci grup ise yeni bir ürün denemek istediğinde önce ucuz olan ikinci el versiyonunu alıp beğenirse yenisini satın alıyor.
New York Mount Sinai Hastanesi Kozmetik ve Klinik Araştırma Bölümü'nden doktor Joshua Zeickner'a göre ikinci el kozmetik ikinci el kıyafet veya diğer eşyalarla karıştırılmamalı. Yeni bir ürün satın aldığınızda onun geçmişini bildiğinizi, ancak ikinci el ürünün size gelmeden önce başına ne geldiğini bilemeyeceğinizi hatırlatan doktor; kullanılmış ürünlerde oluşan mikroorganizmalara dikkat çekerek direkt cildinize süreceğiniz hiçbir şeyi almamanızı öneriyor.
İkinci el kozmetiklerin ve mağazalardaki deneme amaçlı (tester) ürünlerin alkolle sterilize edilmesi bile bazen işe yaramayabiliyor. Başkasının kullandığı bir üründen uçuk, kirpik dibi iltihabı, arpacık ve benzeri hastalıklar kapılabilir.
Sahte kozmetik furyası zaten malum. Bunun yanında ürün ile ilgili eksik, yanlış bilgi verilebilir.
Kalite mutlaka pahalı demek değil. Piyasada pek çok güvenilir ve uygun fiyatlı marka var. Lüks ürünlerin ikinci elleri veya sahteleri yerine bunlara yönelmek en doğrusu. Uzmanların dediği gibi örneğin kıyafet alışverişini ikinci el yaparak kozmetik için para ayırabilirsiniz.
Siz ne düşünüyorsunuz?
İkinci el kullanımının yaygınlaşmasını çok faydalı görüyorum ancak kozmetik konusunda benim de çekincelerim var. Çünkü burada hijyen devreye giriyor. Kıyafet, çanta ya da aksesuar aldığımızda bir şekilde temizliğini yapabiliyorum ama kozmetik konusu çok farklı. Hijyen sebebiyle maalesef ikinci el kozmetik almıyorum. Ancak güvenilirlik sağlanabilirse bence ikinci el kozmetik de satın alınabilir. Eğer ikinci el kıyafetleri güvenle almak isterseniz Tarz2com'u önerebilirim. Ürünlerin temizliğinden emin olabilirsiniz. 💚