Üzerini Örtmek İstediler: Bir Er, Uludere'de Mehmetçiğe Yapılan Eziyeti Protesto İçin Canına Kıydı...

Şırnak Uludere'de askerlere yapılanları protesto eden Er Azmi Ayverdi canına kıydı. Ayverdi'nin ölümünün ardından dosya kapatılmak istendi. İntihara yönlendireceği gerekçesiyle kapatılan soruşturma savcılığın itirazı üzerine yeniden açıldı. İntihar eden askerin olaydan önce annesi ile yazışmaları ortaya çıktı. 

Gazeteci İsmail Saymaz konuyu bugün gündeme getirdi. Detaylara beraber bakalım... 

Saymaz, bugünkü “Mehmetçiğe eziyeti protesto için canına kıyan Mehmetçik” başlıklı köşe yazısında Şırnak’ta 2021’in Ocak ayında yaşanan olayı şöyle anlattı:

'Şırnak'taki Uludere 5. Hudut Tabur Komutanlığı'na bağlı Gürvil üs bölgesinde vatani görevini yapan er Azmi Ayverdi, 19 Ocak 2021 akşamı saat 19.45'te nöbetteyken, canına kıydı. Ertesi gün, saat 10.45 suları. Ayverdi'nin Malatya'daki evini bir binbaşı ve başçavuş ziyaret etti. Heyet, anne Selma Ayverdi'ye 'Oğlunuz intihar etti' diyerek, acılı haberi verdi. Heyete göre er Ayverdi, nöbet arkadaşı Adem'e 'Tuvalete gidiyorum' dedi. Üç metre uzaklaşarak, tüfeğin kurma kolunu çekip yere dayadı. Namluyu çenesine yasladı, tetiğe bastı. Ailesi bu anlatıya asla inanmadı.'

İsmail Saymaz yazısında anne ve oğul arasında geçen ifadelere de yer verdi...

Er Ayverdi'ye hayatına son verdiği 19 Ocak 2021 akşamı nöbet yazıldı. Tam 13 gündür nöbet tutuyordu. Artık usanmıştı. Ailesini çok özlemişti. Saat 15.27'de annesi Selma'ya 'Anam napıyon, nasılsın?' diye mesaj yazdı. Annesi 'İyiyim oğlum, sen nasılsın, napıyon?' diye yanıt verdi.

Ana-oğul yazışmaya şöyle devam etti:

Azmi: Napim anam, belim çok ağrıyo. Duramıyorum yerimde.

Selma: Çok geçmiş olsun. Ne yaptın da o kadar ağrıyor oğlum?

Azmi: 3 gündür paso kar kürüyoruz.

Selma: Ondandır. Bu kadar mı ağrıdı? Sıcak tut kuzum. Allah yardımcın olsun oğlum.

Azmi: Nöbete geldim. İstirahat istedim, vermediler. Üstüne üstlük fırçaladılar.

Selma: Rabbim onlara merhamet versin inşallah kuzum. Yine de kendine çok dikkat et canım.

Azmi: Nerde, yok onlarda vicdan, merhamet yok.

Selma: İnşallah rabbim verir oğlum. Çok mu ağrıyor kuzum?

Azmi: Tamam anam gözün arkada kalmasın.

Selma: Rabbim şafi ismiyle şifa versin inşallah kuzum, duam seninle.

Azmi: Çok ağrıyo anam, yüreyemiyorum. Amin, inşallah anam.

Selma: Elinin iç kısmıyla beline sürerek, besmeleyle 'Ya şafi ya Allah' diyerek ov, iyi gelir inşallah canım.

Azmi: Yaptım anam yaptım.

Selma: İnşallah şifa olur canım.

Azmi: İnşallah anam.

Selma: İnşallah bir an önce biter, gelirsin oğlum.

Azmi: Amin inşallah anam. Dualarını eksik etmeyin anam.

Selma: Kuzum duam seni iyileştirir inşallah kuzum.

Yazışma saat 19.27'de bitiyor.

Anne Ayverdi, mesajdan sonra birkaç kez aradıysa da oğlu telefonu açmadı.

İddiaya göre er Ayverdi, son mesajından yaklaşık 15 dakika sonra nöbette intihar etti. Üzerinden şu not çıktı: 'Burda bugün son günüm. Benim bunu yapmamın tek amacı, Mehmetçiklere hiç bakılmaması. Bugün senin canına birşey olmadan kimse kılını kıpırdatmıyor. Her rütbeli kendi hayatında ama asıl ezilen asker. Bunu gören kimse yok. Hakkınızı helal edin.'

Tekrar açılan soruşturmayla ilgili olarak Saymaz, şu bilgileri paylaştı 👇

Anne Ayverdi, oğlundan ses çıkmayınca ertesi gün 10.31'de 'Günaydın canım, nasıl oldun kuzum?' diye mesaj gönderdi. Yanıt beklerken kapı çaldı. Gelenler taziye heyetiydi. Uludere Cumhuriyet Başsavcılığı, intihara yönlendirme suçundan açtığı soruşturmada, ölüme herhangi bir kişinin sebebiyet verdiği yönünde kanıt olmadığı için kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Şırnak Sulh Ceza Hakimliği, annenin itirazı üzerine 24 Eylül 2021'de kararı kaldırdı.

Gerekçede şöyle denildi: 'Ayverdi'nin bel ağrısı şikayetiyle komutanlara kaç kez başvurduğunun, başvuruların sonucunun ne olduğunun ayrıntılı sorulması, olay yerinin hava koşulları dikkate alınarak, revire sevk edilmemesinde kasıt ya da ihmalin olup olmadığının 'görevini kötüye kullanma' suçu kapsamında tartışılması gerekirken, eksik soruşturmaya dayalı olarak verilen karara yapılan itirazın kabulüne...'

Anne Ayverdi, 48. Hudut Tugayı'na sunduğu dilekçesinde, oğlunun ölümünden günler önce şiddet gördüğünü iddia ederek, şu soruları yöneltiyor:

'Oğlumu neden revire göndermediniz? Oğlumun hiçbir psikolojik sorunu yoktu. Olay yerini görmek istiyorum. Bunları istemek acılı bir annenin hakkıdır diye düşünüyorum. Bu bir cinayetse, kimin parmağı varsa hepsinin cezasını çekmesini, oğlumun şehitliğinin verilmesini istiyorum.'

Popüler İçerikler

Kılıçlı Yemin Olayında Yeni Gelişme: Teğmenlerden Sonra Komutanlar da Disipline Sevk Edildi
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
Türkiye Kaçıncı Sırada? Bir Ankete Göre En Güzel Kadınların Bulunduğu Ülkeler Açıklandı
YORUMLAR
05.04.2022

kuzum diye seven bir anne içim acıdı ne şerefsizlik yapıldıysa allah belalarını versın

05.04.2022

Vatan evlatları eziyet görsün diye orduya teslim edilmiyor. Allah askere yapılan eziyetin hesabını sorar.

05.04.2022

Valla bu eziyet her zaman vardi. Bilhassa ust rutbede ki (Ast-subay, Tegmen ve ustu) askerler erlere hep iskence eder. Cok nadir bir olay ere iyi davrananini bulmak, yok degil ama cok az kaliyorlar... Ben sansli idim, ama zavalli cocuklara edilen ne agir kufurler duydu bu kulaklar ne eziyetler gordu..

05.04.2022

Askere gidenler iyi bilir. Düşük rütbeli askerler genelde zulüm eder. Gerçekten er'lerin insan olduğunu umursamazlar. Sonra da bunun bir eğitim olduğunu söylerler. Ben sivil hayatımda askerlik yapmayacağım. Bu eğitimi askerliği meslek olarak yapacak olanlara verirsin. Zorunlu askerlik kaldırılmalı. Üç beş torpilli ve düşük rütbeli askerin oyuncağı olmamalı bu çocuklar.

05.04.2022

Kesinlikle doğru genelde erlerle uğraşanlar uzman veya astsubaylar oluyor. Ben bir uzmanın hatta belinde fıtıktan muzdarip olan bir uzmanın askerlere çalışın lan köleler diye bağırdığını bilirim. Başka bir olayda artık emekliliğine gün sayan bir kıdemli başçavuşun ağaçları yerinden sökecek kadar fırtına ve sağanak yağmurda yazıcısını otoparktaki arabasını kontrol ettirmeye yollayanı da gördüm. Bu revire yollanmama olayı ise çoğu erin revire gitmeyi suistimal etmesinden kaynaklanıyor. Nöbette veya eğitimde harcayacağı süreyi revirde veya revirden sevk alarak hastanede tüketmek isteyen çok asker var. Eskiden kışlalarda askeri doktor olurdu, genelde üsteğmen veya yüzbaşı rütbesinde. Bunlara karşı askerin rol yapma şansı yok ama artık sivil doktorlar gelen erleri çoğu başından savmak için hastaneye sevk ediyor.

TÜM YORUMLARI OKU (35)