Toplum içinde yaygın olan yanlış bir kanı, uzaylıların insanlara çok benzediği yönünde. İki gözlü, iki ayaklı, iki elli yaratıklar olarak hayal etsek de, uzaylılar sandığımızdan çok daha farklı özelliklerde olabilir.
Yaşadıkları gezegenlerin zaman zaman çok zorlu olabilecek şartlarına göre evrimleşen bitki ve diğer türlerdeki yaratıkların hem özelliklerine, hem de görünüşlerine dair hayal gücümüzü genişletmek amacıyla bu modeller hayli faydalı.
Choo, uzaylı hayvanların büyük oranda amfibilerden oluşacağını düşünüyor. Modellemeler de buna uygun hazırlanmış. Kalın deri ve zırh görevi gören kabuklara sahip olarak zor koşullara dayanabilecekleri öngörülmüş.
Saydam deri fikrinin nedeniyse, kırmızı cüce türü yıldızların yaydıkları ışığın az olması nedeniyle hayvanların yeterince ışık alabilmesinin ancak bu yolla mümkün olabilecek olması.
Gezegenlerdeki güçlü rüzgarları kullanabilmek amacıyla spiral şeklindeki bir çiçeksi yapının, bitkinin tohumlarını tüm gezegene taşıyabilmesini sağlayabileceğini de düşünüyor. Ayrıca tıpkı kaktüsler gibi, her daim kullanabilecekleri bir su depolarının da olabileceğini öngörüyor.
Bunun nedeni de yine gezegenlerin olası zorlu koşullarından korunmaya çalışmak.
Kırmızı bir cücenin etrafında 7 adet yaşam barındırabilecek türde gezegenin keşfedildiği o sistemde, bu modellemelerdekilere benzeyen canlıların var olabileceğini düşünüyor kendisi.
Bakalım ilerleyen uzay araştırmalarımız neticesinde keşfetmemizin olası olduğu diğer canlı türleri, modellemelerimize veya tahminlerimize uyacak mı? Bekleyip göreceğiz...
bir canlinin neye benziyecegini yasadigi sartlar belirleyecektir. farkli bir gezegenin dunya ile ayni cekim kuvvetine, ayni kimyasal yapiya, ayni atmosfere sahip olmacaagini dusunursek farkli gezegendeki akilli bir canlinin insana kalamar kadar bile benzer olmayacagini tahmin etmek zor degil.
insana benzemiyeceği kanısı bende de var ...bunlarda olası olabilir tabiki
Headcrablari a unutmamak lazim :)