Bundan otuz yıl önce dalgıçlar, çekiç balıklarını gözlemlemek üzere Japonya kıyılarında araştırma yürütürken hiç beklemedikleri başka bir şeyle karşılaştılar: Denizin dibinde yer alan ve daha sonra Japonya'nın Atlantis'i olarak adlandırılacak devasa bir yapı!
Anıtla ilgili akıllardaki en büyük soru ise yapının doğal mı olduğu, insanlar tarafından mı inşa edildiği, yoksa işin içinde uzaylıların parmağının mı bulunduğu... Kiltaşı ve kumtaşından oluşan bu gizemli anıtın uzunluğu 150 metre, genişliği 40 metre, yüksekliği ise 27 metre.
Kimura'ya göre yapı eski uygarlıkların elinden çıkmış gibi görünüyor. Üstelik Kimura, yapıya Yonaguni Adası kıyılarında rastlanmasının da anlamlı olduğunu vurguluyor. Çünkü bu ada, M.Ö. 2500 yıllarına dayandığı tespit edilen barınakların, çömleklerin, taş aletlerin ve büyük ocakların rastlandığı bir nokta. Anıtın üzerinde rastlanan ayak izi benzeri şekiller de Kimura'nın teorisini güçlendiriyor.
Böyle düşünen jeolog Robert Schoch, bu devasa yapının tamamen doğal bir oluşum olduğuna inanıyor. Çünkü ona göre eğer bu anıt insan yapımı olsaydı, yapıldığı dönemde hâliyle suyun üzerinde yer alması gerekirdi ve karaya inşa edilmiş olması için de en az 8000 yıl öncesine ait olmalıydı. Ancak yapı bu kadar eski değil...
'Anıtın hiçbir bölümü ayrı kaya parçalarından oluşmuyor. Bu da parçaların belirli bir düzene göre yerleştirilmediğini gösteriyor. Yapının üzerinde yer alan ayak izi benzeri şekiller ve teras benzeri bölümler ise doğal dalga hareketleri ve gelgitler neticesinde oluşmuş olabilir.'
Çünkü onlara göre yapı, 'Kayıp Kıta Mu'dan geri kalanları gözler önüne seriyor. Amatör arkeolog Augustus Le Plongeon'a göre 'Mu' adı verilen kayıp kıta gerçekti, bir zamanlar Atlas Okyanusu'nda bulunuyordu ve Mısırlılar ve Kızılderililer bu adadan kaçan göçmenlerdi...
Bu varsayımın elbette hiçbir dayanağı yok ve dünyamızdaki açıklanamayan pek çok olayda olduğu gibi işin içine uzaylı teorilerinin karıştırılması oldukça alışıldık. Şimdiye kadar sözünü ettiklerimiz arasında en mantıklı varsayımın hangisi olduğu kişiden kişiye göre değişir ve ortaya atılan bu fikirler üzerindeki tartışma sona erecek gibi de görünmüyor. Son otuz yıldır devam eden araştırmaların sona ermesi ve kişiden kişiye değişmeyecek bilgilerin elde edilmesi içinse maalesef biraz daha beklememiz gerekiyor sevgili dostlar...
Valla yazının tamamını okumadım ama şöyle bir düşüncem var, o yapıt bir zamanlar insan oğlu tarafından yapıldı ve sonradan yapılan yere bir şekilde su geldi ve göl veya deniz oldu olamaz mı yani.
aga istilamı ediyolar napıyolar gelsinler artık ya iyice çivisi çıktı buraların
Bence insan eli. Çok derin değil fotoğraflara bakılırsa su yüzeyinin birkaç metre altında zaten, deneyimli dalgıçlar suyun altında inşa etmiş olabilir, piramitlerden daha imkansız değil sonuçta. Bir de yapının ne kadar eski olduğu belirtilmemiş? Ben mi kaçırdım sadece 8000 yıllık olmadığı söyleniyor