Michio Kaku konuyu şu şekilde özetler:
Diyelim ki, ormanın ortasında bir karınca yuvası tepesi bulunmaktadır. Ve diyelim ki bu karınca yuvası tepesinin yanına on şeritli otoban inşa edilmekte. Soru şu: “Karıncalar, on-şeritli otobanın ne olduğunu anlarlar mı? Karıncalar, yanı başında on şeritli otoban inşa eden kişilerin teknolojisini, niyetlerini ve maksatlarını anlayabilir mi?
Yani olay, sahip olduğumuz teknoloji ile X gezegeninden sinyal alamıyor olmamız değil, daha o gezegenin sakinlerinin ne yapmaya çalıştığını, neye benzeyebileceklerini bile hayal edemiyoruz belki de. Bizi aydınlatmaya çalışıyor olsalar bile bu bizi çok çok aşıyor olabilir. Karıncalara Internet’i anlatmaya çalıştığınızı düşünsenize…
Bu satırlar arasında, “Pekala, eğer 3. Tip süper-havalı, süper akıllı canlı türleri varsa, hala bizimle neden iletişime geçmediler?” sorusunun cevabı bulunabilir. Bu soruyu cevaplamak için şunu kendimize soralım: Peru’ya girdiğinde İspanyol Komutan Pizarro durup bir karınca tepesi ile iletişim kurmaya çalıştı mı? Durup o karıncalara yardım etmeye çalışacak kadar cömert bir gönüle mi sahipti. Ya da onlara sinirlenip karınca yuvasını parçalayıp onları ezdi mi? Karınca yuvası onun hiç umurunda olmayan, görevi ile tamamen alakasız bir nesneydi ve o da bunu biliyordu. Karıncalara aldırış etmeden amacı gereği İnka topraklarına doğru ilerledi. Bizim durumumuz da bu şekilde olabilir.
Uzaylılar var ya da yok , her iki ihtimalde eşit derecede ürpertici
Onedio'da bu haberi gördükten sonra uzaylılar: "Ya bütün sırrı bozdun yaa"
He anam simülasyon içindeyiz hatta Sims gibi.Şimdi beni oynatan sahibim artık oynamıyor ygs kasıyor öyle boş boş takılıyorum.