Uzay Teknolojilerine Adeta Çağ Atlatan SpaceX Firması ile İlgili Bilmeniz Gereken Her Şey

Dün SpaceX şirketi oldukça önemli bir başarıya imza attı ve uzay teknolojileri konusunda dev bir yeniliği başardı. Bir uzay aracını yörüngeye çıkardıktan sonra ayrılan ilk kısmının sağ salim bir şekilde su üzerinde belirlenen bir platforma iniş yapmasını sağlayan ilk kurum olan SpaceX'in bu etkileyici başarısına ve tarihçesine göz atıyoruz bu yazımızda. Hemen başlayalım, yazımız uzun... 

Not: Dün gece ile ilgili detaylar ve o başarının önemi yazının en son kısmında.

Elon Musk'ın bitmek tükenmek bilmeyen hayallerinin ve hedeflerinin bir ürünü olarak ortaya çıktı SpaceX.

Paypal şirketini Ebay’e satan Musk, bu satıştan kazandığı parayı uzay seyahatleri üzerine kullanmak istiyordu. Önce Mars'a fare göndermeye karar verdi. Rusya’dan roket satın alıp bunu gerçekleştirme şansı vardı, ancak fiyat konusunda uzlaşmaya varamadı. 8 milyon dolar’a roket satın alıp bu hedefini gerçekleştirebilecekken 100 milyon dolar harcayıp SpaceX şirketini kurdu. Bü süreçte sayısız zahmetle, eleştiriyle karşı karşıya kaldı ve en yakınları tarafından alay konusu oldu, hatta iflasın eşiğine kadar geldi. Yine de hırsından hiçbir şey kaybetmedi ve bugün gelinen noktada SpaceX şirketi uzay çağında adeta yeni bir devrime imza attı.

SpaceX'in yola çıkış amacı uzay yolculuklarının güvenliğini 10 kat artırırken maliyetiniyse 10 kat azaltmaktı.

2002'de kurulan firmanın ulaşmak istediği nihai hedefse insanlığın diğer gezegenlere yerleşmesi ve orada da yaşamaya başlaması. Son 1-2 yıldaki gelişmeler de bu hedefler adına oldukça büyük adımlar atılmasını sağladı. Bu gelişmelere geçmeden önce SpaceX firmasının ünlü Falcon roketlerine göz atmamız gerekiyor. Ama ondan da önce şirketin genel olarak bugüne kadar elde ettiği başarılara detaya girmeden göz atalım:

  • 28 Eylül 2008 tarihinde, özel sektör tarafından finanse edilen ve yörüngeye ulaşan ilk sıvı yakıtlı roket (Falcon 1);

  • 9 Aralık 2010 tarihinde, bir uzay aracını uzaya fırlatan, yörüngeye oturtan ve bu uzay aracını (Dragon) başarılı bir şekilde dünyaya geri getiren ilk özel sektör şirketi;

  • 25 Mayıs 2012 tarihinde Uluslararası Uzay İstasyonuna bir uzay aracı (Dragon) yollayan ilk özel sektör şirketi.

  • 22 Aralık 2015 tarihinde bir uzay aracının ilk aşamasını yere başarılı bir şekilde iniş yaptıran ilk şirket.

  • 8 Nisan akşamı, yani dün itibariyle, bir uzay aracının ilk aşamasını su üzerine başarılı bir şekilde iniş yaptıran ilk şirket.

Bu noktadan sonrasında hem şirketin tarihçesinde, hem de Falcon roketlerinin gelişim sürecinde adım adım ilerlemeye çalışalım.

  • 2001 yılındayız. Yaşamı Mars'a taşımayı planlayan Elon Musk, NASA'nın mevcut bütçesinde devasa bir artırıma gidilse bile bunun oldukça pahalı bir iş olacağı sonucuna varıyor. Bu nedenle de roket teknolojilerinde devrimsel bir yenilik yapılması gerektiğine karar veriyor.

  • Araştırmalar ve deneyler için kullanacağı roketler konusunda Ruslarla anlaşmaya çalışıyor, fakat verilen fiyatı çok pahalı buluyor ve toplantıyı terk edip uçağına atlıyor. Geri dönüş yolculuğu sırasında kendi roketlerini üretebileceği bir şirket kurabileceğini düşünmeye başlıyor. Sonrasında da bir roketin yapım aşamasında harcanacak bütçenin, satıldığı fiyata göre çok küçük kaldığını hesaplıyor (Satış fiyatının yaklaşık %3'ü).

  • Geri dönüşümlü roketler yapabilmek için kullanacağı araç gereçlerin piyasada var olmadığını düşünen Musk, SpaceX bünyesinde yepyeni bir tasarım ve bileşen üreterek Falcon roketlerinin geri dönüştürebilir olması yolunda ilk adımı atıyor.  

  • Roketlerin ilki olan Falcon 1 kullanıma hazır hale geliyor. Kısmi olarak tekrar kullanılabilen küçük bir roket olan ve bir kaç yüz kg ağırlığındaki görev yüklerini yörüngeye çıkarabilen Falcon 1, ayrıca daha büyük olan Falcon 9'da kullanılmak üzere tasarım ve bileşen geliştirilmesi için deneme tahtası işlevi görüyor. Küçük olmasını ise Musk 'Çok büyük bir roketle başlasak başarısız olmamız durumunda tüm bütçeyi yerle bir ederdik' şeklinde açıklıyor.

Ve Falcon roketleriyle ilk denemeler gerçekleştirilmeye başlıyor.

  • Falcon 1'in ilk resmi uçuşu fırlatma tablasını terkettikten saniyeler sonra, yakıt hortumlarındaki bir yırtılma sebebiyle başarısız oluyor. Devamında bir yıl sonra yapılan ikinci uçuş da başarısız oluyor, bu sefer roketin kendi etrafında dönüşünün dengeye oturtulamamasından kaynaklı sorun sebebiyle otomatik algılayıcılar ikinci aşama motorunu kapatarak uçuşun başarısız olmasına neden oluyorlar.

  • Üçüncü Falcon 1 uçuşunda ilk aşama motoru için yeni 'tazeleyici soğutma sistemi' kullanılıyor, yine başarısız olunuyor. Daha sonra bu yeni soğutma sisteminin üçüncü görevin başarısız olmasının ana sebebi olduğu ortaya çıkıyor.

  • 2008 sonlarındaysa Falcon 1, dördüncü denemesinde, yörüngeye ulaşmayı başararak bunu gerçekleştiren ilk özel sermayeli, sıvı yakıtlı roket olma özelliğini kazanıyor.

  • 2009 Temmuz'undaki beşinci fırlatılışında başarılı olan ilk ve tek ticari görev yükünü yörüngeye çıkaran Falcon 1 için o zamandan beridir hiçbir fırlatma girişimi olmadı. SpaceX firması, daha büyük bir fırlatma aracı olan Falcon 9 ve diğer geliştirmekte olduğu projelere şirket kaynaklarını yoğunlaştırabilmek adına, Falcon 1 için fırlatma siparişi almayı da bıraktı.

Falcon 1 dışındaki diğer roketlere de göz atalım.

  • Falcon 1e roketi, Falcon 1'in daha büyük görev yükü kaplaması ile daha çok görev-yükü miktarını taşıyabilecek olan yükseltilmiş versiyonu olarak üretiliyor. Falcon 1'den 6 metre daha uzun olan ve bu 1e uyarlaması henüz hiç uçurulmadı ve takvimde belirlenmiş bir uçuşu da bulunmamaktadır. Falcon 1 ve 1e roketlerinin devamlı geliştirilmesi ve kullanılması, şirketin Falcon 9/Dragon programlarına yoğunlaşması sebebiyle durmuştur.

  • Bu roketlerden sonra üretilen ve günümüzde de kullanılan Falcon 9 fırlatma aracının ilk hali olan Falcon 9 v1.0 ise ilk defa 2010 yılında fırlatıldı. Sonrasında 3 yılda toplam 5 uçuş yapan roket kullanım dışı bırakıldı.

  • Bunlar dışında çeşitli nedenlerle iptal edilen iki roket projesi daha bulunmakta: Falcon 5 ve Falcon 9 Air.

Günümüze biraz daha yaklaşıyoruz.

SpaceX, roketin ilk aşamasını dakikalar içinde fırlatma sahasına geri getirebilecek olan, bir dizi yörüngesel tekrar-kullanılabilir fırlatma sistemi teknolojisi geliştirmek üzerine büyük çalışmalar yürütüyordu. Böylece roket fırlatma maliyetleri %75-90 arası bir miktarda azalacaktı. Bu denli devasa miktarlarda olan azalmanın sebebi ise rokette bulunan 10 motordan 9'unun ilk aşamaya ait olması. Bu geri dönüşüm sayesinde milyonlarca dolar harcanarak her seferinde ilk aşamada kullanılmak için sil baştan araç gereçler üretilmeyecekti ve maliyet inanılmaz bir oranda düşecekti.

Sonraki süreçte denemeler hız kazanıyor ve tarihi değiştirecek ilk başarılı iniş yapılıyor.

SpaceX, yenilenmiş versiyon olan Falcon 9 v1.1 roketinin ilk kısmını daha 4 kez okyanusa indirmeyi deniyor; hepsi çeşitli nedenlerle başarısız oluyor. Daha sonra bu versiyonu da ufak bir şekilde geliştiriyor ve bu son roketle geçtiğimiz Aralık ayında karadaki bir üsse indirme denemesi yapılıyor, başarılı olunuyor. Bu oldukça önemli bir gelişme ama asıl amaç hala su üzerine indirebilmek. Bu noktada neden karaya indirmek yetmiyor diye sorabilirsiniz. Bunun açıklamasını ise şöyle yapalım.

Öncelikle ilk aşama roketinin tam olarak nereye ineceğini önceden belirlemek oldukça zor. Bu nedenle karaya indirmek denendiğinde olası bir sapma sonucu roket çok farklı bir alana düşebilir, yaşamın yoğun olduğu bölgeleri tehdit edebilir. Okyanusta böyle küçük sapmalar çok büyük bir etki yaratmıyor, çünkü bir yerleşim bölgesi yok. Dolayısıyla okyanus üzerindeki bir hareketli araç üzerine roketi indirmek bir çok bakımdan önemli bir olay.

İşte dün gece gerçekleşen olay da tam olarak bu.

Dün gece Uluslararası Uzay İstasyonu'na kargo bırakmak için yola çıkan Falcon 9 roketinin ilk aşaması, okyanusta kurulmuş olan yüzen platforma başarılı bir dikey iniş gerçekleştirdi, olayı aşama aşama anlatan üstteki nefis görsel tüm bu süreci net şekilde gösteriyor. Normalde roketlerin bu kısımları ayrıldıktan sonra okyanusa düşüyor ve bir daha kullanılmıyor, ancak bundan sonra bu kısımlar her fırlatış için tekrar üretilmelerine ihtiyaç duyulmadan defalarca kullanılabilecek. Örneğin bir Falcon 9 roketi 10-20 kez kullanılabiliyor.

Olay anını da izleyelim.

İlgili twit silinmiş ya da sahibi tarafından gizlenmiş.

Son bir kısa özet geçerek bu olayın önemini vurgulayalım ve yazımızı noktalayalım.

Öncelikle; uzaya nakliye artık çok ama çok ucuz hale geldi. Çünkü önceleri büyük bir roketle uzaya malzeme gönderilir, yol üzerinde de o roketin ilk aşama kısmı, motorları okyanusa düşerdi. Bu nedenle büyük bir maliyet kaybı oluşurdu.

1) SpaceX ise tüm roketin dünyaya tek parça gelmesini sağlıyor, böylece malzemeden tasarruf yapılıyor.

2) SpaceX roketi okyanustaki bir platforma indiriyor. Kalkan roketin, uzay istasyonuna teslimatı yapıp tekrar kalkış alanına geri dönmesi büyük maliyet. Onun yerine işi bittikten sonra en yakın okyanusa iniş yapıyor; böylece yakıttan da büyük tasarruf yapılıyor.

Yani bu yeniden kullanılabilir roketler sayesinde uzay fırlatmaları maliyeti yaklaşık %90 oranında azalacak ve tekrar bir roket inşası gerekmediği için de eskisinden kat ve kat daha fazla hızlanacak. Böylece uzay teknolojilerinde yepyeni bir döneme de giriş yapmış olacağız, hatta olduk bile... Gelecek artık bir adım daha yakın!

Popüler İçerikler

Almanya’daki Saldırıyı Kim Yaptı? Noel Pazarı Saldırganının Kimliği ve Röportajı Ortaya Çıktı
Almanya’da Noel Pazarına Saldırı: Saldırgan Suudi Arabistan Vatandaşı Bir Doktor Çıktı!
"Aşk Solcudur..." Kızılcık Şerbeti'nde Deniz Gezmiş Anıldı
YORUMLAR
09.04.2016

spacex in calismalarini ilk kuruldugu zamandan beri takip ediyorum. ilk zamanlarinda elon musk vizyonunu aciklaridiginda cok ucuk gelmisti. servetini bu ugurda carcur edecegini dusunuyordum, edebilirdide ama vizyoner olmak ayni zamanda risk almayida gerektiriyor. gercekden dunyayi degistirmek icin calisan bir insan. taktir etmek gerek. umarim sonu nikola tesla gibi olmaz. bugun sehirlerimizde elektrik sebekesi varsa nikola teslanin vizyonu ve cesur atilimlari sayesindedir. kendi zamaninda dunyayi degistirmeyi basarmis bir insandir. ama ne yazikki vizyon zamaninin cok otesinde olunca insanlar bunu her zaman anliyamiyabiliyor. ayni cesur atilimlar teslanin yanliz, terkedilmis, fakir sekilde olmesine neden olmustur.

çok da vizyon sahibi olmaya gerek yok. değerli madenler 40 sene sonra bitmesi tahmin ediliyor(biterse ne mr ne cep telefonu ne lazer olur).abd uzayda maden arama ve işleme ile ilgili bir kanun çıkardı. çok uzak olmayan bir gelecekte uzay madenciliğini görebiliriz. bir de bazı firmalar uzay turizmi planlamakta bunlar için de uzaya gidip gelecek roketlere ihtiyaç olacaktır. uzay çağı başladı bile sadece biz bunu görmek yada kabul etmek istemiyoruz.

09.04.2016

Uzay çalışmaları Rusya abd soğuk savaş rekabeti sırasında inanılmaz hızlanmıştı. Şayet günümüzde Nasa gibi hükümetin politikalarına aykırı hareket etmeyen kuruluşun büyük ölçüde tekelinde olmaktan çıkıp, Apple Samsung rekabeti gibi özel sektörün ışin içine girip Nasa'yı adeta Nokia gibi devre dışı bırakacak düzeye geldiği vakit... Gelecek gelmiş demektir.

Pasif Kullanıcı
09.04.2016

Yalnız Nokia'nın yeni telefonu geliyor. Ayrıca Nokia Lumia serisinde olan 360 derece harita gözetleme, kablosuz şarj özelliği, telefon uyku durumundayken saati göstermesi, çift tıklayarak ekranı açma gibi bir çok özellik ilk yapan Nokia dır. Yani Nokia, Microsoft arasında gerçekleşen olayla akıllı telefona geçen dünyanın olayı ile ilişkilendirmen yanlışdır. Umuyorum ki SpaceX Nasa kadar ses getiremeyecektir. Gelişelim de düşmanlarımız da olsa BAŞARIyı alkışlarız.

09.04.2016

gerçekten devrim gibi bir gelişme.....

Pasif Kullanıcı
09.04.2016

tabi ki de ama 1 kere değil sürekli olması dileği ile...

TÜM YORUMLARI OKU (16)