Uzay Araştırmacılarından Yeni Açıklama: Evren Sandığımızdan Çok Daha Hızlı Genişliyor!

Bilim insanlarının araştırmaları neticesinde ortaya çıkan son verilere göre, evren sandığımızdan daha da hızlı genişliyor.

Teknolojimiz geliştikçe, bilimsel konularda da daha isabetli tahminler yapmaya devam ediyoruz.

Örneğin yeni yapılan ölçümlere göre, evrenin genişleme hızı önceki hesaplamalarımıza göre daha fazla.

Hubble sabiti olarak bilinen evrenin genişleme hızı, şimdiki hesaplarımıza göre megaparsek başına saniyede 71.9 kilometre.

Bir megaparseğin, 3.26 milyon ışık yılı uzunluğundaki mesafeye denk geldiğini belirtelim.

Daha önceki verilerimiz, bu hızın megaparsek başına saniyede 66.9 km olduğunu işaret ediyordu.

Fakat bu araştırmayla, 2015 yılındaki bu değerin üstüne çıkıldı. Yapılan son araştırmanın başındaki isim olan Sherry Suyu, ekibiyle birlikte yakınlardaki dev galaksilerin, uzaklardan gelen ışığı ne derece büktüğünü anlamaya çalıştı. Bunun için de NASA'nın Hubble Uzay Teleskobu ile Spitzer Uzay Teleskobu'ndan yararlanıldı.

Araştırmacılar veriler arasındaki bu tutarsızlığın nedeni konusunda henüz net bir fikir sahibi değil.

Teorilerden biri, karanlık madde ile alakalı. Bilim insanları evrende karanlık maddenin, normal maddeye göre çok daha fazla miktarda bulunduğu konusunda hem fikir.

EinsKaranlık maddenin özelliklerinin ve doğasının da tam anlaşılamamış olması, anlamlandıramadığımız ölçüm farklılıklarında etkili oluyor olabilir.

Peki evrenin bu genişlemesi daha ne kadar sürecek? Elimizde birkaç teori var.

İlk teori karanlık maddenin etkisini yitirecek seviyeye kadar gerilemesinden sonra genişlemenin durması.

Devamında ise içe büzülmenin başlaması ve tüm evren tekilliğe indirgenene kadar bu sürecin devam etmesi.

İkinci teori ise genişlemenin hiçbir zaman durmayacak olması.

Bu da zamanla evrendeki her cismin birbirinden çok uzak olacağını öngörüyor. Öyle ki, o zamana kadar yaşayacak olsaydık, gökyüzüne baktığımızda Güneş ve Ay dahil hiçbir gök cismini göremeyecektik. Hatta genişleme ondan sonrasında da devam edecek, atomlarımız bile birbirlerinden uzaklaşana kadar parçalanacaktık.

İki teori de birbirinden korkunç görünüyor. Şanslıyız ki, ikisini de hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz...

Popüler İçerikler

Fatih Erbakan'dan Devlet Bahçeli'yi Kızdıracak Sözler: "Dedem Yaşında İnsan"
İlk Buluşmada Alman Usulü Hesap Ödediği İçin Buluştuğu Kişinin Cimriliğinden Dem Vuran Kadın Tartışma Yarattı
İstanbul Esenler’de Sokaktan Geçenlere Kök Söktüren Kedi “Yedi Bela Hüsnü”
YORUMLAR
12.03.2017

icerikde sanirim karanlik madde ile karanlik enerji birbirlerine karistirilmis. evrenin genislemesine neden olan guc karanlik enerjidir, karanlik madde tam tersine fazladan kutlecekim yaratarak galaksileri bir arada tutar. isin icine baska dinamikler girmez ve evren bu hizda genislemeye devam ederse en sonunda karanlik enerji kutlecekimine bile baskin gelir buda tum yildizlarin ve gezegenlerin dagilmasi demektir, bir noktadan sonra elektromanyetik kuvvete, nukleer kuvvetlere bile baskin gelip atomun parcalanmasina neden olacak kadar artabilir. hatta uzay zaman dokusunu bile parcalayarak evreni tamamen yok edebilir.

11.03.2017

milyonların aklında tek soru bu evren nereye genişliyor

11.03.2017

anladııım teşekkürler aydınlatma için ^^

Azıcık kafan varsa zaten bilimin tartışıldıgı yerde Dini mitleri konuşmazsın.Ve bu adamla kalkıp asla ve asla tartışamazsın.Çünkü adam ilk gerekli ekipman beyne sahip degildir.Materyal olarak vardır ama aktif degildir.

TÜM YORUMLARI OKU (28)