Hücre teknolojisi altyapısı, bir karasal alanda üç alıcı-aktarıcı baz istasyonu arasına kurulan ağla oluşturuluyordu. Bu istasyonlar ağa ses, veri ve diğer içeriklerin aktarımına ortam sağlayacak manyetik hücreler sağlıyorlardı. Her hücre komşu hücrelerdeki farklı frekansları kullanarak kesintiye ve araya girmeye izin vermeden veri aktarabiliyordu.
ABD'de 1947'de Bell Laboratuvarları tarafından geliştirilen hücre ağı teknolojisi, ilk kez 1979'da Japon Nippon Telegraf ve Telefon Şirketi (NTT) tarafından başkent Tokyo'nun metropol bölgelerinde ticari kullanıma sunuldu. Bu ağ altyapısı 5 yıl içinde bütün Japonya'yı kapsayacak şekilde genişletildi ve dünyanın ilk birinci nesil (1G) mobil iletişim ağı kuruldu.
Analog olarak çalışan 1G hücre teknolojisi, yerini 1990'lı yılların başında dijital hücre teknolojisine bıraktı. İkinci nesil (2G) dijital mobil ağı ilk kez 1991'de ticari kullanıma sunuldu.
1998'de NTT, Japonya'da üçüncü nesil (3G) dijital mobil iletişim ağını kullanıma sunacağını duyurdu. 3G, 2002'de ABD'de, 2003'te de Avrupa'da kullanılmaya başlandı.
3G'yi 4'ncü ve 5'inci nesil (4G ve 5G) ağ teknolojileri izledi. 4G, 2009'da ilk kez ABD'de kullanılmaya başlandı. Halen standartları geliştirilmekte olan 5G ise 2019'dan itibaren kullanıma sunuldu. 6G teknolojisine ilişkin çalışmalar da hızla sürdürülüyor.
Sanırım "Alo" yani telefonda konuşmak insanlığa fazla komplike gelmiş , günümüz gençliği telgraf çağına doğru koşar adam geri gidiyor.