Karantina ve sosyal izolasyon sebebiyle evden çıkmıyor olmanız, her daim çalışmaya hazır olduğunuz anlamına gelmiyor elbette.
Karantina ve sosyal izolasyon sebebiyle evden çıkmıyor olmanız, her daim çalışmaya hazır olduğunuz anlamına gelmiyor elbette.
Şirkette çalışırken uyduğunuz mesai süresi, uzaktan çalışırken de aynen geçerli. Evden çalışıyor olmanız, her an her dakika çalışmanız gerektiği anlamına gelmiyor.
İhtiyaç molası vermek, ofiste olduğu gibi evde de zorunluluk. Molalarınızı kullanmak sizin en doğal hakkınız. Ayrıca mola vererek çalışmanın verimliliği arttırdığı da bir gerçek.
İş yerinizdeyken çalan her telefona anında cevap vermiyorsanız, evde çalışırken de aynı durum geçerli. O an meşgul olabilirizsiniz. Arayan müdürünüz de olsa birazdan kendisine geri dönüş yapabilirsiniz.
Patronunuzun sizden beklentilerini, gerçekte olduğundan daha farklı algılıyor olabilirsiniz. Sağlıklı iletişim kurmaktan çekinmeyin. Konuşun, sorun, öğrenin... Sitem edilmesi gereken bir durum varsa ondan sonra sitem edersiniz.
Şirket sahipleri ya da müdürler, yoğun programları nedeniyle eve iş götürüyor olabilir. Patronunuzun size geç saatte mail atmış olması, o an cevap beklediği anlamına gelmez. Normalde yarın cevap vereceğiniz bir mesaja, evden çalışırken de yarın cevap verebilirsiniz. Her şey mümkün!
Eğer evden çalışırken kendinizi yoğun stres altında hissediyorsanız, çalışma formunuzun ne kadar esnek olduğunu anlamak için küçük bir test yapabilirsiniz. Her şeyi normalde olduğu gibi yapmak zorunda olmayabilirsiniz.
Patronunuzun beklentisinin ne olduğunu anlamak istiyorsanız, sınırları biraz esneterek nerede tepki aldığınızı değerlendirebilir, ona göre rotanızı yeniden hesaplayabilirsiniz
Mesai saatleri dışındayken yeni bir görev verildiğinde, o görevi yarın ilk iş olarak yerine getireceğinizi belirtmek mantıklı bir çözüm olabilir. Her zaman müsait olmak zorunda değilsiniz.
E-mail göndermek, tedarikçiyle telefonda görüşmek, fatura kesmek ya da dilekçe yazmak gibi çok zaman almayacağı düşünülen görevler, bir araya geldiğinde kocaman bir dağa dönüşebilir. Eğer bu işlemlerin herbirinin ne kadar zaman aldığını toplarsanız, belki de ortaya günlük mesai saatinin çok üzerinde bir zaman dilimi çıkacaktır. Patronunuz sizin iş yükünüzü tam olarak bilmiyor olabilir. Uygun bir dille patronunuza bu durumu açarsanız, belki onun size önereceği alternatif metotlar olacaktır.
Her an her saniye Zoom ya da Skype konferansı yapmak için müsait olmayabilirsiniz. Bu gibi görüşmelerin genellikle randevuyla planlandığını unutmayın. Sürekli evde olsanız da o an yemek yiyor olabilirsiniz ya da ailenizle o ana dair özel bir programınız olabilir.
‘Evet’ deyip yapamamaktansa, baştan yapamayacağınızı söylemenin verdiği tarifsiz huzurun keyfini çıkarın. Her fikri ve görevi anında kabul ederek kendinizi zor durumlara düşürmekten kaçının. Gerçek dışı beklentilerin altına girip başarısız olmaktansa konuşun. Eminim ortak bir paydada buluşmanın yolunu bulacaksınız.
İş arkadaşlarınızla konuşmaktan çekinmeyin. Belki de iş-sosyal hayat dengesine dair onlardan öğreneceğiniz şeyler vardır(!)
İş hayatında sivrilmeyi kimse istemez ancak sorunlarınızı iş arkadaşlarınızla konuşabilirseniz, ortak paydada buluşup sorunu birlikte çözebilirsiniz. Belki de sorun sandığınız kadar çözümsüz değildir.
Benim kendi adıma tuzum kuru da. Yine de gerçek gerçektir, paralel evrenden yazılmış gibi yazı. Herşey mümkün ama imkansız.
Bir özel sektör çalışanı olarak yorumum yok.. Başarılar :)
Türkiyede bu dediklerinizi yapabilecek bir eleman varsa önünde saygıyla eğiliyorum...