Uyuşturucu Baronu Pablo Escobar'ın Eşi Maria Victoria Henao'nun 44 Yıldan Sonra Gün Işığına Çıkardığı Hayat Hikâyesi

Namıdiğer Tata Escobar hakkında edinilebilen bilgiler çok sınırlı olsa da bu kadarı bile nutkunuzun tutulması için yeterli olacak!

Maria Victoria Henao hakkındaki bilinmezlikler, yazdığı kitapla bir nebze aydınlandı.

Tüm gerçekleri anlattığı kitapta 12 yaşında aşık olduğu fakir adamın uyuşturucu baronu bir psikopata nasıl dönüştüğünü, bu süreçte çektiği acıları anlattı. 'Pablo Escobar'la Hayatım ve Hapsim' isimli kitap, 44 yıllık geçmişi aydınlatacak ve Maria'yı en çıplak haliyle görmemizi sağlayacak nitelikte.

Pablo'yla olan ilişkisi, tam bir zengin kız fakir oğlan hikayesi olarak başladı.

Oldukça zengin bir ailenin üç çocuğundan biri olan Maria,1961 yılında dünya geldi. Ailesiyle bir türlü uyuşamayan, oldukça şımarık büyütülmüş bir kız çocuğuydu. Bir gün ailesinin geleneksel ve baskıcı tutumları karşısında isyan edip evden çıktı. Vespa ile tur atarak sakinleşmeye çalışırken Pablo'yla karşılaştı. Tanıştıktan kısa süre sonra sevgili oldular.

Maria, cinsel ilişkiye hazır hissetmediğini söylediği halde Pablo'nun onu ilişkiye zorladığını da 44 yıl sonra yazdığı kitapta itiraf etti.

14 yaşında Pablo'dan hamile kaldı. Maria hamile olduğunu anlamadı. Durumu fark eden Pablo, ona merdiven altı bir klinikte zorla kürtaj yaptırttı. Sedyeye yattıktan sonra yaşlı bir kadın, rahmine bir sürü plastik tüp yerleştirdi. Bunun hamileliği önlemek için olduğunu söylendi. Ertesi günlerde şiddetli ağrılarla beraber gelen kanamalar yaşadı.

Bu olayın yarattığı psikolojik baskı yüzünden uzun süre terapi gördü. O dönem çocuk sayılabilecek bir yaştaydı. Uzun yılların ardından gelen farkındalıkla bu yaşadığının en temel haklarının ihlali ve tecavüze uğramakla eş değer olduğunu görmeye başlamıştı. Maria, bu kitabı yazana kadar zorla kürtaj olduğunu kendi çocuklarından bile sakladı.

'44 yıldır sakladığım bu acı sırrı açıklayacak cesareti bulmak için kendi tarihimle bağlantı kurup ruhumun derinliklerine inebilmem gerekiyordu.' diyen Maria, kitapta bu olayı anlatırken hazır olmadığı için korkudan adeta felç geçirdiğini, şehvet hissetmediği gibi bu mahrem temasın ne anlama geldiğini de anlayabilecek olgunluğa sahip olmadığını yazdı.

Yaşının da verdiği tecrübesizlikle aşık olan Maria, Pablo'nun kim olduğunu da umursamayacak kadar toy ve saftı. Ona ilgi gösteren ilk erkeğe aşık olmuştu.

1976'nın mart ayında Maria 15, Pablo 27 yaşındayken evlendiler. Pablo Maria'yı o dönem el üstünde tuttu. Maria'nın ailesi bu evliliği yıkmak için çok uğraşmış olsa da bir mezarlık hırsızı olan genç Pablo, Maria'nın gözünü boyamak için her şeyi yaptı. Bu konuda da oldukça başarılıydı. Bir buçuk yıl sonra 1977'de Maria, Juan adını verdikleri bir erkek çocuğu dünyaya getirdi.

Ama Pablo'nun canım cicimleri bir süre sonra yerini ortadan kaybolmalara ve ilgisizliğe bıraktı.

O dönem 'Beyaz atlı prensini bulmuş masal prensesi' gibi hissettiğini söyleyen Maria, kocasının uzun süreli ortadan kaybolmalarıyla depresyona girdi. Pablo'nun hiçbir açıklama yapmaksızın ortadan kaybolmasını, başka kadınlarla flörtleşmesini kaldırabilecek bir psikolojiye sahip değildi. Serveti arttıkça Pablo'nun değişmesi ona acı veriyordu.

Maria, Pablo'yu tanıdığında çok düzgün birisi olmadığını bilse de her geçen gün daha da hilebaz, çıkarcı ve paranoyak hale geldiğini görmek onu mahvediyordu.

Mezarlık hırsızından kokain kralına dönüşen Pablo, artık Maria'ya işinden hiç bahsetmez olmuştu. Maria'nın onu terk etmemesinin bir nedeni aşkıyken bir nedeni de lükse olan düşkünlüğüydü. Kitabında da bunu itiraf etti. Pablo onu eskisi gibi sevmiyordu, üstelik bir değil birden fazla kadınla aldatıyordu. Yine de Maria sahip olduğu imkanları geride bırakamadı.

Escobar'ın organize suç planlarından ona tek bir şey bile anlatmıyordu Maria'ya.

Escobar'ın 1984'te Adalet Bakanı Rodrigo Lara'ya suikast düzenlediğini bilmiyordu. Dahası başkanlık adayını öldürüp yolcu uçağını havaya uçurarak devletle savaşa girdiği dönemde, olan bitenin Pablo'nun suçu olduğunu çok sonraları öğrendi. Zaten bu olaylar olurken hamile olan Maria, gözlerden uzak evlerinde doğum yapmayı bekliyordu.

1984 ismini Pablo'nun koyduğu, Manuela adında bir de kız çocuğu dünyaya getirmiş oldu.

Çocuklarını hep çok sevdi ve onları babalarının iş hayatından uzak tutmak için her şeyi yaptı. Zaten çocuklar olmasa Pablo'nun metresinin yanından onu görmeye geleceği yoktu. Virginia Vallejo adlı metresiyle yaşıyordu. Metresi hem onun haberlerini yapan bir medyatik, hem de Pablo'nun aşığıydı. Maria'yı da tam bir ezik olarak görüyordu.

1993'te Escobar'ın silahlı bir çatışmada ağır yaralanması ve bunun sonucunda ölmesinin ardından Maria'nın tüm hayatı değişti.

Escobar'la görüşebilmek için çocuklarla beraber gözleri kapalı halde güvenli evlere götürülmesi gerekliydi. Ama bunlar bir gün bile sürmeye kısa görüşmelerdi. Maria, 1 Aralık 1993 günü Pablo Escobar'ın polisle girdiği çatışmada öldürülmesi sonucu ailesini korumak için sığınacak ülke aradı ama çoğu ülke yardım isteğini reddetti.

Almanya, Fransa, İngiltere, hatta Mozambik gibi ülkelerden ret yanıtı aldıktan sonra nihayet tanık koruma programıyla Arjantin'in başkenti Buenos Aires'e yerleştti.

1999'da kara para aklama suçundan kısa süreli olarak içeri alınsa da suçsuz olduğu ortaya çıktı. Daha sonra da Kolombiyalı bir uyuşturucu kaçaksının para saklamasına yardım etmekten gözaltına alındı. Suçlamaları kabul etmedi. Eski soyadları nedeniyle hedef alındıklarını savundu. Sonrasında yine suçsuz olduğu ortaya çıkınca salındı.

Tüm bu yaşanmışlığın ardından Maria'ya, hayal kırıklığı, utanç ve çaresizlik kaldı.

Maria, kocasının ulusa verdiği geri döndürülemez boyuttaki zarardan ötürü tüm Kolombiyalılardan özür diledi. Bu özrü dilerken kocasından bir yabancı gibi bahsetti. Hayatının aşkı olan adam için artık hiçbir his beslemediğini söyledi. Pablo onun için sadece acı, utanç ve hayal kırıklığıydı. Pablo Emilio Escobar Gaviria ismi ona sadece bunları ifade ediyordu.

Köşe yazarı Maria Isabel Rueda'nın kitabı hakkında, 'kanın oluk oluk akması sayesinde altından nehirlerde ailece yüzdüklerini bilen utanmaz bir hanımefendinin mazaretleri' demesi Maria'yı çok üzdü.

Günümüzde çocukları da kendisi de hedef haline gelmemek için kimliklerini gizleyerek yaşamaya devam etmekteler.'Narcos' dizisiyle bilip bilmeden yapılan yorumlar ve tehditkar tutumlardan rahatsız oluyorlar. Çünkü hiçbir şey dizide göründüğü gibi değilmiş biz Maria'nın yalancısıyız... 

Ama tabii Escobar'ın suçlarından dolayı Maria ve çocuklarının günah keçisi ilan edilmesi de bizi üzdü açıkçası. Hesabı bir anneye kesmek de pek doğru değil.

Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Yorumlarınızı merakla bekliyoruz...

Popüler İçerikler

Ayliz Duman Çok Sade Kaldı: Miss Universe 2024'te Gelmiş Geçmiş En Çarpıcı Ulusal Kostümler Giyildi!
Arkeolog Muazzez İlmiye Çığ 110 Yaşında Yaşamını Yitirdi
Kanseri Yenen Eski Arka Sokaklar Oyuncusu Dizi Setlerine Yeniden Dönme Kararı Aldı
YORUMLAR
22.02.2020

Millet cidden mal yani bu kelimeyi kullanmak istemiyorum ama öyle. Adam binlerce insanı zehirlemiş,onlarca adam öldürmüş, her türlü yasadışı işi yapmış ama millet escobarı yüceltiyor yok 2 milyon dolar yakmış kızı için falan filan. Adam akıllı örnek hayatlar varken bunun dizisi yapılıyor.İlginç hayatlar iyi ya da kötü insanlara daha cazip geliyor. Eskiden süper baba dizisi yayınlanırken ben "Fiko" gibi baba olacağım demiyordu kimse. Kurtlar vadisi sonrası herkes ben polat alemdar olacağım diyordu. Fark ortada

22.02.2020

ya pablo tabi kötü olacak da kadının da kırk sene sonra mağdur edebiyatı yapması ne derece samimi? pablo beni tehdit etti ayrılamadım demiyor farkındaysanız, lüksü bırakamadım diyor. Sen sırf para için Allahın hanzosuyla kaç sene yaşa, yetmesin bi de çocuk yap, sonra adam ölünce mağdurum da mağdurum?

22.02.2020

Dizisinde de karısını aldatıyordu ama Pablo hiç böyle gösterilmiyordu. İşte popüler kültür kötüleri bile bazen iyi bir eş iyi bir baba gibi lanse etmeyi çok iyi başarıyor ne yazık ki.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ