Bu psikiyatristlerin, özellikle de Carl Jung ve Sigmund Freud'un açıklamaya çalıştıkları, ancak tamamen başarılı olamadıkları bir konu.
Kısa süre önce Japonya'nın Kyoto kentindeki ATR laboratuarlarında 'rüyaların okunmaya başlanmasıyla' bu konudaki soruların bazıları yanıtlanacak gibi görünüyor.
Deneyde bir MRI cihazı içinde uyumaları istenen gönüllülerin beyinleri tarandı. Daha sonra uyandırılarak rüyalarında ne gördükleri soruldu.
Rüyaların içerikleri, ev, sokak, kadın, erkek, bina gibi 20 kategoriye ayrıldı. Araştırmacılar daha sonra beynin görsel verileri işleyen bölümündeki aktiviteyi inceledi ve rüyalar sırasındaki aktiviteyle bağlantılı olduğunu tespit etti.
Öyle ki, deneklerin rüyalarda gördüklerini yüzde 80'e varan bir doğruluk oranıyla tahmin edebildiler.
Bu yöntemin geliştirilerek rüya görürken vücutta neler olduğunu daha ayrıntılı bir şekilde ortaya koyabileceği, bunun da rüya görmenin nedenlerini anlamaya yardımcı olabileceği belirtiliyor.