Vahşet, ölüm, bilinmezlik.
Pek çok bulguya rağmen neden ve kimler tarafından gerçekleştirildiği asla bilinememiş tüyler ürpertici olaylar bunlar.
Vahşet, ölüm, bilinmezlik.
Pek çok bulguya rağmen neden ve kimler tarafından gerçekleştirildiği asla bilinememiş tüyler ürpertici olaylar bunlar.
Bedeni 72 saat sonra, son derece deforme olmuş biçimde bulunuyor. McCormick’in üzerinden üzerinde şifreli yazışmaların olduğu bir kağıt parçası çıkıyor. Tuhaf olan şey ise, McCormick’in adını bile yazamayan bir ilkokul terk olması. Şifreli notun gizemi çözülemiyor. Ne yazdığı ve olayın perde arkası bilinmezlikte kalıyor.
Kaybolduğu gecenin akşamına ait güvenlik kamerası görüntüleri, Elisa’nın birinden kaçıyormuşçasına bir asansöre saklandığını ve sürekli etrafı kolaçan ettiğini gösteriyor. Olay faili meçhul olarak kalıyor.
Bu ikilinin birbiriyle ilişkili olduğu düşünülüyor ama olay belirsizliğiyle kalıyor. 15 yıl sonra, aynı varilin 30 metre ötesinde bir başka varil bulunuyor. Bu varilden de yine iki farklı kız çocuğunun bedeni çıkıyor. Bu kızlardan birinin, önceki varilden çıkanlardan birinin akrabası olduğu ortaya çıkıyor. Diğerinin ise kim olduğu tespit edilemiyor. Dört kadının da ortak özelliği kötü diş sağlığı. Bu da onların evsiz ya da göçebe olabileceğine işaret ediyor. Bu arada bedenler o kadar bozulmuş ki, uzmanlar en az 1977’den beri varillerin içinde beklediklerini düşünüyormuş.
Olay mahalinden birine bıraktığı mektupta kendisinin şeytan olduğunu ve bu dünyaya ait olmadığını söylüyor. Bununla birlikte sıkı bir Jazz hayranı olduğunu ve evinde Jazz müzisyeni barındıran ailelere zarar vermeyeceğini ifade ediyor. Kendisi asla bulunamasa da, yakın bir zamanda işinden kovulmuş bir Jazz müzisyeni olduğu düşünülüyor.
İskeletin ağzında ipek bir mendil tıkılmış ve yanında da altın bir evlilik yüzüğü ve bir ayakkabı teki bulunmuş. Burada neler olup bittiği asla çözülemiyor.
Çocuğun kim olduğu ve nereden geldiği bilinmiyor. Tek göze çarpan, üzerinde pahalı ve süslü kıyafetlerin olması. Kasabada çalışan genç bir adam, birkaç hafta önce bir çiftin yanına gelip, “Buralarda küçük bir çocuk gördünüz mü?” diye sorduğunu itiraf ediyor. Görmediğini söyleyince endişeli biçimde oradan ayrılmışlar ve bir daha görünmemişler. Olayın perde arkası neredeyse koca bir yüzyılın ardından halen gizemini koruyor.
Kaybolan çocuklardan biri henüz ortaya çıkmamışken ailesi televizyona çıkıyor ve eğer oğulları eve dönerse ona en sevdiği restorandan tavuk ısmarlayacakları çağrısında bulunuyor. Çocuğun cansız bedeni bulunduğunda otopsi gösteriyor ki, çocuğa ölmeden önce aynı restorandan tavuk yedirilmiş!
Hırsızlık, şiddet, pedofili ve diğer eylemlerden dolayı suçlanıyor ancak her seferinde adaletten paçayı kurtarmayı başarıyor. Günün birinde, işlek bir caddede iki kişi tarafından vurularak öldürülüyor. Cinayeti soruşturan polisler, olay anında orada bulunan 40’ı kişiyi tek tek sorgulamasına rağmen, (ne tuhaf ki) cinayete tanıklık edecek tek bir kişi dahi bulamıyor. Adamın ölümü belirsiz kalıyor.
Yakınlarda ise kan lekeli bir kepçe buluyorlar. Polise göre katil, kurbanın kanını bu kepçeyle içmiş. Atlas Vampiri olarak adlandırılan bu gizemli katil, asla bulunamıyor.
Kayıptan dolayı kasabanın nam salmış çocuk tacizcisi Nathaniel Bar-Jonah’dan şüpheleniliyor ama konuyla ilgili herhangi bir bulguya rastlanmıyor. 3 yıl sonra, Bar-Jonah’ın evi, işlediği başka bir suçtan dolayı aranıyor ve bir kağıdın üzerinde Zach Ramsay ve farklı çocukların isimlerine rastlanıyor. Bir başka kağıtta ise şifreli bir mesaj bulunuyor. Şifre çözüldüğünde aşağı yukarı şöyle bir kayıt ortaya çıkıyor: “Küçük çocuk böreği. Öğle yemeğinde ekmek üzeri kızarmış çocuk servis edildi” Aramalar devam ediyor ve evin bodrum katındaki kıyma makinesinin içinde saç kalıntıları bulunuyor. Yine olayla uyumlu olarak arka bahçeye gömülmüş küçük çocuk kemikleri bulunuyor. Bu noktada olayın çözülmüş olduğunu düşünebilirsiniz ama daha ilginç bir şey yaşanıyor. DNA eşleştirmesi yapıldığında kalıntılardan hiçbirinin Zach Ramsay ile uyuşmadığı ortaya çıkıyor. Devam eden dönemde ne kalıntıların aslında kime ait olduğu, ne de Zach Ramsay’in akibeti tespit edilebiliyor.
Aralarında çocukların da olduğu 28 kişiyi öldürüyor ve çok daha fazla kişiyi yaralıyorlar. Çetenin tek bir üyesi dahi deşifre olmuyor. Yaygın bir teori bu topluluğun bir Neo-nazi çetesi olduğunu ve hükumetin elini zayıflatmak için eylemlerine imza attığını öne sürse de, bu hiçbir zaman kanıtlanamıyor ve olaylar yaşandığıyla kalıyor.
Güvenlik güçleri kadının ya güverteden düştüğüne, ya da duraklardan birinde inerek kayıplara karıştığına hükmediyor. Soruşturma devam ederken, Amy’nin belirli bölgelerde görüldüğüne dair tanık ifadeleri ortaya çıkıyor. Bir başka kişi de onun iki kişi tarafından zorla çekiştirerek bir yere götürüldüğünü gördüğünü söylüyor. Polis, kadının indiği bir durakta kaçırılıp zorla fuhuşa zorlandığı ihtimali üzerinde duruyor. Aynı dönemde ona çok benzemesine rağmen ona ait olup olmadığı bilinmeyen sağdaki fotoğraf bir porno sitesinde ortaya çıkıyor. 1 yıl sonra, Amerikalı bir denizci onu bir genelevde gördüğünü iddia ediyor. İfadesine göre onu buradan çıkarmasını istemiş ve yardım için yalvarmış. Kadının halen akıbeti bilinmezliğini koruyor.
Bir gün otobüs beklerken şemsiyeden yapılma yüksek teknoloji bir silahla baldırına risin enjekte ediliyor ve üç gün sonra ölüyor. Katil ise asla bulunamıyor.
Olay mahali incelendiğinde, kapısını açılmamak üzere çivilediği, yastığının altına da silahını gizlediği ortaya çıkıyor. Yani katillerin geleceğini biliyordu ve bütün önlemleri almıştı. Penceresini kapatmak hariç...
Olay yerinde parçalanmış bir tavuk da bulunuyor. Polis memuru Sandi Gallant bulgulardan hareketle, adamın kafasının kara büyü amacıyla kesildiğini ve büyük ihtimalle 42 gün sonra yine buraya bırakılacağını iddia ediyor. İş arkadaşları bunu ciddiye almıyor. Gerçekten de 42 gün sonra olay yerine kafayı bırakılıyor. Kimse gözetleme yapmadığı için suçlular bulunamıyor.
Fotoğraftaki kız, bir sene önce kaybolmuş Tara Calico adındaki bir kız. Çocuğun kim olduğu ise bilinmiyor. Kızın gerçekten kayıp Tara Calico olduğunu, yanında duran favori kitabından anlıyorlar. Fotoğrafı bulan kadın, oradaki park yerinde beyaz bir kamyonet ve bıyıklı bir sürücü gördüğünü söylüyor. Olay sonradan da açıklığa kavuşturulamıyor.
Elisa Lam olayı hepsini donunda sallar aga.Sadece videosu bile tek başına bir çok korku filmine meydan okur,net.Olay paranormal mi,intihar mı,cinayet mi bilemem fakat adamı rahatsız,tedirgin ediyor.
Allahım niye kendime bu ezabı veriyorum.Yine gece-gece tuvalete gidemeyeceğim...OFFF
Elisa Lam'in elleri ters dönmüştü asansörde aqqqq uzun bir süre dahaa ruhi cenet izlemedim fnjffn