Bebekleri yatırmanın ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruzdur. Şimdi bu bebeklerin fil olduğunu bir düşünün... Daha da zor değil mi? İşte olayımız da tam olarak bu konu etrafında şekilleniyor 😁
Bebekleri yatırmanın ne kadar zor olduğunu hepimiz biliyoruzdur. Şimdi bu bebeklerin fil olduğunu bir düşünün... Daha da zor değil mi? İşte olayımız da tam olarak bu konu etrafında şekilleniyor 😁
Hindistan'da bulunan Kaziranga Ulusal Parkı'nda koruma altına alınan iki yavru filin hikayeleri aslında çok üzücü. 3 aylık olan ve adı 'Güzellik' anlamına gelen Rupa, daha bir kaç haftalıkken oldukça dar bir dağ geçidine düşmüş. Annesi tarafından ulaşılması imkansız olan bu dağ geçidinde bir süre sıkışıp kalan Rupa'yı bağırış çağırışları sayesinde köylüler fark etmiş ve bakım merkezine getirmişler.
Aashi ise 11 aylıkken yine bölgedekiler tarafından tek başına gezinirken bulunmuş. Sürüyle tekrar buluşturulan yavru fil, bir süre sonra yine aynı noktada tekrar tek başına bulunmuş. Bu da annesi ve sürüsü tarafından reddedildiği anlamına geliyor.
Sevgisiz kalan ve anne sıcaklığı bulamayan yavru filler, uyku sıkıntısı çekmeye başlamış. Uyumaları gereken zamana göre çok daha az süre uyuyabildikleri için de sağlık durumları kötüleşmeye başlamış. İşte tam da bu anda görevli veterinerlerden biri çok güzel bir fikir ortaya atmış.
Başta bu fikri diğer görevliler pek mantıklı bulmamış ve kar etmeyeceğini söylemişler, ayrıca fillerin kıyafetlerden rahatsız olabileceklerini düşünmüşler; fakat daha parlak bir fikri olan çıkmayınca uygulamaya geçirmeye karar verilmiş.
Ön ve arka ayaklarına çorap ve bot, üstlerine de battaniyelerden yapılmış kıyafetler giydirilen yavru filler böylece soğuk zeminden korunabilip sıcak sıcak uykuya dalabilmişler. Ne kadar huzur verici bir görüntü!
Üstelik sağlıkları da gün geçtikçe iyiye gidiyormuş ve sabahları çok daha mutlu ve dinç bir şekilde uyanıyorlarmış. Bulunduğunda ayağı çıkmış ve vücudunda derin yaralar oluşmuş olan Rupa da, susuzluktan ve üzüntüden hastalanmış olan Aashi de, 1,5-2 yıl kadar sürecek özel bakım süreçleri sonunda tekrar doğaya salınacaklar.
Ne diyelim, böyle güzel insanlara çok ihtiyaç var!
goruntuler ne kadar sirin, yapilan is ne kadar kalpten ve iyi niyetle olsada gercek doga korumaciligi bu degil. hayvanlarin yasam alanlarini yok ettikden sonra madur, zor duruma dusen hayvanlara yardimci olmak insanligin timsah gozyasidir. siz hayvanlarin bolgelerine tecavuz etmeyin, onlara ihtiyaclari oldugu yasam alanlari verin, onlar yuz milyonlarca yildir yaptiklari gibi hayatta kalmasini yasamasini bilirler.
Hindistan düşündüğümüz kadar kötü bir ülke değil...Böyle güzel olayları da çok bence ülkeyi kötülemeden önce bir düşünülmeli...
Daha geçen gün bir galeri yapılmış ve hintlilere çirkin demişti birkaç kişi.Bu adam da mı çirkin ?