Uydumuzdan Gelen Göktaşlarının İncelenmesinden Sonra Ay'ın Bir Çarpışma Sonucu Oluştuğu Teorisi Güçlendi

Ay yüzeyine çarpan bir asteroit, Ay'ın bazı parçalarını Dünya'ya doğru fırlattı ve bunların çoğu atmosferde yandı. Ancak bu göktaşlarından bazıları yanmaktan kurtulup Antarktika'ya düştü ve bunların analizi, tek doğal uydumuzun nasıl oluştuğuna dair ipuçları barındırıyor. Biz de bu yazımızda Ay'ın oluşumundan bahsediyoruz.

Ay'ın, Mars büyüklüğünde bir cismin ilkel Dünya'ya çarpmasıyla oluştuğu düşünülüyor.

Çarpışmanın yörüngeye büyük miktarda malzeme gönderdiği düşünülüyor; bunların bir kısmı Dünya'ya geri düşerken büyük çoğunluğu da genç gezegenimizin etrafında bir halka şeklini almış. Daha sonra bu halkanın küçük parçalarının birleşerek Ay'ı oluşturduğu düşünülüyor. Sonunda, Ay'ın iç tabakasında bulunan bu malzemenin bir kısmı lav olarak yüzeye çıktı, ancak bileşimi orijinal malzemenin örneğini korudu. Yeni bulgular bu teoriyi destekliyor gibi görünüyor.

Araştırmacılar, NASA tarafından toplanan binlerce göktaşı arasında altı göktaşında küçük cam parçacıkları buldu.

Bu camın içinde Ay'ın içinden gelen soy gazlar olan helyum ve neon kalıntıları buldular. Ve hepsi bu değil. Bu gazların kimyasal parmak izleri, Dünya'nın mantosunda bulunanlara oldukça benzemekte. Bu ipuçları 'büyük çarpışma' teorisini destekliyor.

Dr Patrizia Will yaptığı açıklamada, "Ay'dan gelen bazaltik malzemelerde, Ay yüzeyindeki herhangi bir maruziyetle ilgisi olmayan [soy] gazları ilk kez bulmak çok heyecan verici bir sonuç" diyor.

Analiz son derece gelişmiş olan bir araç sayesinde mümkün oldu; bu araç bu kadar düşük helyum ve neon konsantrasyonlarını tespit edebilen dünyadaki tek alet. Ekip, ksenon ve kripton gibi tanımlanması daha zor olan soy gazların aranmasının da aynı şekilde olacağını umuyor. Ve belki hidrojen ve halojenler bile bu araç sayesinde takip edilebilir.

Bu gazları anlamak, evrenimizi anlayabilmek için de önem taşıyor.

Dünya dışı soy gaz jeokimyası alanında dünyanın önde gelen bilim insanlarından biri olan Profesör Henner Busemann, “Meteoritik malzemelerde ağır soy gazları ve izotopları incelemek için bir yarış olacağına kuvvetle inanıyorum” diyor. 'Bu tür gazlar yaşam için gerekli olmasa da, bu soy gazlardan bazılarının Ay'ın acımasız ve şiddetli oluşumundan nasıl kurtulduğunu bilmek ilginç olurdu. Bu tür bilgiler jeokimya ve jeofizikteki bilim insanlarının, güneş sistemimizde ve ötesinde, bu tür uçucu elementlerin gezegen oluşumunda nasıl hayatta kalabileceğini daha genel olarak gösteren yeni modeller oluşturmalarına yardımcı olabilir.” şeklinde sözlerini bitiriyor. 

Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir

Heybetli Görüntülerinin Yanında Etkileriyle İçimizi Ürperten En Aktif Volkanlar Dünya'nın Neresinde Bulunuyor?
Bu Yılın Başında Yaşanan Tonga Patlaması, Atmosfere Ozon Tabakasına Zarar Verecek Kadar Çok Su Enjekte Etti
2052'de Dünya'ya Çarpacağı Öngörülen Asteroidin Sadece Yanımızdan Geçip Gideceği Ortaya Çıktı!

Popüler İçerikler

Nasip Olur mu Be? İstanbul Boğazı'nda "Seni Yerler" Dinleyen Adam Yalı Balkonunda Sezen Aksu'yla Karşılaştı!
Survivor Aleyna Kalaycıoğlu Elenir Elenmez O İsmi Takipten Çıktı!
Tiryakinim’i Bayhan'dan Daha İyi Söyleyebileceğine Kanaat Getiren Yeliz Yeşilmen Performansıyla Topa Tutuldu