Bazı vatandaşların sokağa çıkma kısıtlamasını akıl almaz yöntemlerle deldiği ortaya çıktı. Hafta sonuna doktor muayenesi ya da kan bağışı randevusu alıp sokaklarda dolaşıyorlar. Prof. Dr. Halil Özgüç, uyanıklara, “Enteresan ve uyanık bir halkımız var. Kendimizi kullanılmış hissediyoruz” diye isyan etti.
Yurdun büyük çoğunluğunda hafta sonu sokak kısıtlamasına uyulurken, bazı vatandaşların çeşitli yöntemlerle kısıtlamayı deldiği ortaya çıktı.
Özel hastaneden ya da kan merkezlerinden randevu alanlar, telefonlarına gelen mesajı göstererek kontrol noktalarından kolayca geçebiliyordu.
Hürriyet gazetesinden Meltem Özgenç'in haberinde görüşlerine yer verilen, Bursa’daki bir özel hastanede görevli cerrah Prof. Dr. Halil Özgüç her hafta aynı sorunu yaşadıklarını belirtti.
Özgüç, 'Kamu hastanelerinde hafta sonu normal randevu verilemiyor. Ama özel hastaneler ve muayenehaneler hasta kabul edebiliyor. Özel hastanelerin birçoğunda internet üzerinden randevu alınabiliyor. Daha sonra vatandaşa bir SMS gönderiliyor. Bununla kişi dışarı çıktığında ve kontrol olduğunda ‘ben hastaneye gidiyorum’ diyor. Geçen sokağa çıkma yasağında da yaşadık, cumartesi günü hastaneye gidiyorum, hastaların önemli bir bölümü gelmiyor. Arıyoruz, ‘unuttum, gelmeyeceğim’ gibi bahaneler sunuluyor. Bu kötü bir suistimal. Hem bir doktor olarak hafta içi çalışıp yoruluyoruz, bir de hafta sonu hastalarımız için hastaneye geliyoruz ama bu kötü bir psikoloji oluyor. Kendimizi kullanılmış hissediyoruz.'
Karantinadan kaçıp sokaklara çıkanların bahaneleri de dudak uçuklattı.
Isparta’daki izolasyon denetim ekibinin koordinatörü Dr. Hüseyin Baysan, karantina kaçaklarının ilginç bahanelerini şöyle anlattı:
“Karantinada olanları sıkı kontrol ediyoruz. Mesela hem pozitif, hem de temaslı bir aileyi dilencilik yaparken yakaladık. Karantinayı ihlal edenler yakalandıklarında çoğunlukla, 'Ben faturamı yatırmaya gitmiştim', 'Bankaya para çekmeye gitmiştim', 'Pazara meyve almaya gitmiştim, bana vitamin olsun diye', 'Hepimiz karantinadayız. Ekmek almaya çıktım', 'Kuş uçurmaya gittim' gibi bahanelere sığınıyor.
Oysa ki hiçbirinin evinden çıkmasına gerek yok. 112 aracılığıyla 'Vefa' grupları çalışmaya devam ediyor. İhtiyacı olanların alışverişini yapıyor. Faturasını yatırıyor, bankasından parasını çekiyor. Sadece yapmaları gereken evde durup onlara verilen tedavileri uygulamaktır.
Onun dışında hiçbir gerekçeyle karantina ihlali yapamazlar. Bize en çok sorulan soruların başında, karantinadaki bir kişinin yakınının cenazesine katılıp katılamayacağı oluyor. Hiçbir şekilde cenazeye katılamayacağını söylüyoruz. Buna hayır demek çok zor. Ancak herkes kendi sorumluluğunu almalı, maske takmalı ve sosyal mesafesini korumalı. Bu hastalığı ancak bu şekilde yenebiliriz.”
açık ara rakipsiz dünyanın en sahtekar milletiyiz. böyle bir dönemde böyle bir konuda bile rahatça sahtekarlık yalancılık yapacak kadar karaktersiz ahlaksız bir milletiz. okullarda alfabeden, sayılardan, dinden önce güzel ahlak dürüstlük dersi verilmesi gerek.
Buöyle puştlar yüzünden doktora gerçekten ihtiyacı olanların hakkı gasp edilmiş oluyor.
Markete gitmek de yasaklanmalı kimse 2 günle aç kalmaz. Çıkıp markete gidiyorum bahanesiyle de gezip tozuyor millet. Misafirliklere gidip gelenler var, kedisini köpeğini arabasına atıp çıkıp dolaşanlar var. Kendilerini düşünmüyorlar, hastalanırlarsa hastalansınlar umurumda değil, ama en azından çevrelerindeki ya da çalışmak zorunda kalan insanları hasta etmesinler.