15 yaşındaki kız çocuğunun intihar girişimi sonrası ortaya çıkan cinsel istismar davasında, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) tartışma yaratan bir karara imza attı. Küçük kızı istismar eden üvey babanın 'senin yerine kardeşini alıp getiririm' sözleri 'Tehdit' saymayarak 65 yıla mahkum edilen sanığın cezasını 23 yıl 7 ay'a indirdi.
Fotoğraf: Görsel Arşiv (Şehlem Kaçar)
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (BAM), 15 yaşındaki bir kız çocuğunun intihar girişimiyle ortaya çıkan cinsel istismar davasında çok tartışılacak bir karar verdi. Ankara BAM 17. Ceza Dairesi, üvey kızlarını yıllarca istismar eden sanığın “senin yerine kardeşini alıp getiririm” şeklindeki sözlerini “tehdit” saymadı.
T24'ten Asuman Aranca'nın haberine göre, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi (BAM) yerel mahkemenin sanığa vermiş olduğu 65 yıl hapis cezasını kaldırarak davanın seyrini sanık lehine çevirerek cezayı 23 yıl 7 ay 15 gün'e düşürdü.
Dosyaya göre dava konusu olay 2018 yılındaki bir intihar girişimi ile ortaya çıktı. Nevşehir’de yaşayan N.Ç isimli 15 yaşındaki kız çocuğu, evinde ilaç içerek intihar etmeye kalkıştı. Hastaneye kaldırılan ve hayati tehlikesi bulunan N.Ç, tedavisi sırasında doktorlara üvey babası tarafından istismara uğradığından bahsetti. N.Ç’nin tedavisi devam ederken polis tarafından ifadesi alınan kardeşi D.Ç de annesinin imam nikahlı eşi tarafından istismar edildiğini anlattı. Küçük kardeş D.Ç ifadesinde, üvey babasının vücudundaki özel bölgelere dokunduğunu, kardeşleri ve üvey babasıyla oyun oynadıklarında kendilerini soyduğunu söyledi.
Tedavisinin ardından ifadesi alınan N.Ç de yaklaşık 5-6 yıldır üvey babası tarafından basit cinsel istismara maruz kaldığını, ancak son 6 aydır tecavüze uğradığını anlattı. Üvey babası M.K’nın, kendisini lunaparka götüreceğini söyleyerek ormanlık alana götürdüğünü ve ilk olarak burada tecavüz ettiğini söyleyen N.Ç, M.K’nın kendisini “ya kendi isteğinle olacak ya da buraya senin yerine kardeşini getiririm” diye tehdit ederek, sabaha kadar 5-6 kez tecavüz ettiğini söyledi. İfadesinin devamında N.Ç, üvey babası M.K’nın kendisine evlerinin yanındaki odunlukta tecavüz etmeye devam ettiğini belirterek, “seni götürdüğüm ve sana yaptığım gibi kardeşin D’ye de aynısını yaparım” diyerek tehdit etmesi nedeniyle yaşadıklarını annesine de anlatamadığını söyledi.
“Kardeşime dokunmakla tehdit ediyordu”
Mahkemedeki savunmasında sanık M.K suçlamaları reddederken, üvey kızlarının serbest olmak istediklerini, kendisinin ise onları kısıtlamasından dolayı iftiraya uğradığını öne sürdü. Mağdur N.Ç ise, yaşadıklarını bir kez de mahkemede anlatarak, “Ben bu olaylardan kaynaklı olarak intihara teşebbüs ettim. İntihara teşebbüs etmemin sebeplerinden biri de kardeşim D’nin, bana sanığın kendisinin göğüslerine dokunmaya çalıştığını söylemesi üzerine patlama noktasına gelmemdir. Sanık bizim evden çıkmamıza hiç̧ bir şekilde izin vermediği ve evden kurtulmak için çok miktarda hap içtim ve kendimi jiletledim. Sanık odunluğa gelmem için bana işaret yapıyordu, olaylar da gece vakti olduğu için annem uyumuş̧ oluyordu. Beni uyandırıp odunluğa çağırıyordu. Gelmediğim takdirde kardeşime dokunacağını gösteren hareketlerde bulunuyordu, ben de bu nedenle gitmek zorunda kalıyordum. Kardeşini alıp getiririm dedi senin yerine, ben tamam dedim direnemedim” diye konuştu.
İfadelerin ardından gözaltına alınan M.K tutuklandı. Çocukların iddiaları Adli Tıp Kurumundan alınan raporla doğrulandı. Nevşehir Başsavcılığı da M.K hakkında N.Ç’ye yönelik eylemleri nedeniyle “zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma”, kardeşi D.Ç’ye yönelik eylemleri yönünden de “Basit cinsel istismar” suçlarından dava açtı.
65 yıl hapis cezası
Nevşehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi, yargılama sonucunda sanığı, 15 yaşındaki N.Ç’ye yönelik eylemleri nedeniyle “zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar” suçundan 30 ve “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından 15 yıl olmak üzere toplam 45 yıl, kardeşi 13 yaşındaki D.Ç’ye yönelik “zincirleme şekilde basit cinsel istismar” suçundan da 20 yıl olmak üzere toplam 65 yıl hapse mahkum etti.
20 yıl yerine 5 yıl 7 ay 15 gün
İtiraz üzerine dosya Ankara BAM 17. Ceza Dairesine geldi. Dosyayı inceleyen Daire, yerel mahkemece sanığa verilen mahkumiyetleri kaldırdı. Daire, sanığın D.Ç’ye yönelik eylemlerinin “zincirleme şekilde basit cinsel istismar” değil “sarkıntılık düzeyinde kalan çocuğun cinsel istismarı” suçunu oluşturduğuna karar vererek, sanığa 20 yıl yerine bu suçtan sadece 5 yıl 7 ay 15 gün ceza verdi.
Suç vasfı sanık lehine değişti, ceza düştü
Sanığın aylarca tecavüz ettiği N.Ç’ye yönelik eyleminin de “zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar” suçunu oluşturmadığına kanaat getiren Daire, suç vasfını ilginç gerekçelerle sanık lehine değiştirdi ve cezada indirime gitti. N.Ç’nin 4-5 yıl boyunca basit cinsel istismar, son 6 ayda ise tecavüze uğradığını belirten daire, mağdurun tecavüze uğradığı tarihte 15 yaşını doldurduğuna dikkat çekerek, suçun “çocuğun basit cinsel istismarı” olduğuna hükmetti.
Daire, şu gerekçelerle cezayı 18 yıla düşürdü: “15-18 yaş grubundaki mağdureye karşı anal ve vajinal ilişkinin suç̧ olabilmesi için isteği dışında hile tehdit veya zor kullanılarak islenmiş̧ olması gerekir. N.Ç’nin tüm beyanlarında anal yoldan cinsel ilişkiye girmeden önce ve farklı tarihlerde anal yoldan cinsel ilişkiye girdiği sırada sanığın zor kullandığı veya tehdit ettiğine dair bir anlatımının olmadığı, vajinal ilişki için ise N.Ç’nin çocuk izleme merkezindeki beyanında; sanığın “kardeşini alıp getiririm dedi senin yerine, ben tamam dedim direnemedim” şeklinde anlatımda bulunduğu ve yargılamanın her aşamasındaki beyanlarında zor veya tehdit olduğuna ilişkin bir anlatımının olmadığı, 'kardeşini alıp getiririm senin yerine' sözlerinin TCK'nın 103/4.maddesi anlamında tehdit boyutu sayılamayacağı…”
İstinaf direndi
Daire, yerel mahkemenin 15 yıla mahkum ettiği “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan da sanığın beraatına hükmetti. Temyiz üzerine dosya Yargıtay’a geldi. Yargıtay 14. Ceza Dairesi, istinaf kararını N.Ç’ye yönelik “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve D.Ç’ye yönelik “çocuğun basit cinsel istismarı” suçu yönünden onarken, N.Ç’ye yönelik “çocuğun basit cinsel istismarı” suçu yönünden bozdu. Bozma gerekçesinde sanığın “zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan cezalandırılması gerekirken, eksik ceza tayininde bulunulduğu belirtildi. Ancak İstinaf Mahkemesi, önceki kararında direnerek, sanığı bir kez daha aynı suç vasfı ile aynı cezaya mahkum etti.
Karar Yargıtay’dan döndü
Temyiz üzerine dosya bu kez Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na geldi. 20 Eylül tarihinde dosyayı görüşen Kurul, istinaf kararını bozarak, sanığın “zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan cezalandırılması gerektiğine karar verdi. Ceza Genel Kurulu’nun bu kararı uyarınca dosya bir kez daha İstinaf Dairesine gidecek ve sanık hakkında “zincirleme şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı” suçundan mahkumiyet hükmü kurulacak.
karar merciinin aynı şeyle sınanması dileğiyle...
bu karara hüküm verenlerin iki yakası bir araya gelmesin
İnanamıyorum. Okudukça tüylerim diken diken oldu yahu. Nasıl vicdanınız var sizin? Hiç kimseyi sevmediniz mi bu güne kadar da böyle kararlar alıp bir de indirime gidebiliyorsunuz? Sürekli umutsuzluk, güvensizlik ve mutsuzluk var ülkede. Mükemmel adalet sisteminiz yüzünden.