Nagovisiler, Yeni Gine'nin batısındaki Güney Begonvil adasında yaşarlar.Antropolog Jill Nash'in hazırladığı rapora göre, Nagovisi topluluğu iki matrilineal(anne soyundan gelen) gruba ayrılmıştır. Bu gruplar da anaerkil kabilelere ayrılmıştır. Nagovisi kadınları yönetim ve seremonilere katılmalarına rağmen, en gurur duydukları özellik, sahip oldukları toprağı işlemeleridir.
Nash'in gözlemlerine göre Nagavisi kadınları evlilik için bahçıvanlık ile cinselliğe eşit önem vermektedirler. Eğer bir çift beraber görülür, beraber uyur ve erkek kadının bahçe işlerine yardım ederse, evli sayılırlardı.
Dünya üzerindeki ilk topluluklarında anaerkil olduğu söyleniyor.Anaerkil toplumlarda sanılanın aksine kadınlar ve erkekler arasında asla büyük bir eşitsizlik olmamiştır.Aksine çoğu anaerkil toplum kadın egemen olmasına rağmen erkekler ve kadınlar neredeyse eşit bir şekilde yaşamış ve erkekler toplumda söz sahibi olmuştur.Sadece annelik kavramı çok kutsal görülmüştür.Fakat tarımın ortaya çıkışıyla birlikte ve insanlar babalık kavramını farketmeye başlayınca erkekler kontrolü eline almaya başlamış bu şekilde de ataerkil sistem ortaya çıkmıştır.Bu sistemde ise kadın ve erkek arasında çok büyük bir eşitsizlik oluşmuştur.Erkekler kendilerini üstün görmüş ve kadınlara toplumda asla hak vermemiştir. Kadınlar evlerine kapatılmış ne politikada ne de başka bir yerde söz alamamıştır.Ve bu eziyet 20. yüzyıla kadar devam etmiştir fakat feminizm dalgarıyla birlikte ataerkil sistem ortadan kalkmıştır ve yerini eşitliğe bırakmıştır.Sonuna kadar eşitlik kadın erkek eşittir.
Bunun nesi utopya? Biz esitlik istiyoruz, bir grubun digerlerine egemen olmasini degil. Bu kafa yapisinin elestirdigimiz kafa yapisindan hicbir farki yok.
modern ülke ?