Bakanlığın üstün becerili çocukların belirlenmesine yönelik, aileler için hazırladığı eğitim programıyla, üstün becerinin yalnızca genel zeka ile hudutlu olmadığı anlatılacak.
Yüksek akademik muvaffakiyet, bulgu ve buluş, yaratıcı davranışlar, öncülük, ilişkilerdeki başarı, sanatsal ve sportif yeteneklerin de üstün beceri özelliği olabileceği belirtildi.
Çocuklarının, “parlak çocuk” mu, yoksa “üstün yetenekli çocuk” mu olduğunun ayrımını daha kolay yapabilmeleri için ailelere örnekler anlatılacak. Parlak çocuğun “alakalı, eğilimli, çok çalışır, kolay öğrenir, akranlarından keyif alır, ezberci, uyanık”; üstün yetenekli çoğun ise “meraklı, zihni ve fiziksel olarak katılımcı, testlerde iyi, zati bilen, yetişkinleri seçenek eden, iyi düşünücü, sinsi bir gözlemci” olduğu vurgulanacak.
Olumsuz yargılama yapmayın
Eğitimlerde, üstün kabiliyetli çocuklarla alakalı yaygın yanlış bilgilere dikkat çekilerek, bu vaziyetin çocuklar üzerindeki negatif tesirleri ifade edilecek.
Üstün kabiliyetli çocuklar ile ilgili, “yardım almaksızın kendi yollarını kendilerinin bulduğu, disipline faktörün diğer çocuklardan daha zor olduğu, akademik, fiziksel, toplumsal ve duygusal açılardan eşit geliştikleri, onlar için fazladan bir eğitime ihtiyaç olmadığı, yetiştirmenin kolay olduğu, egoist ve ben merkezli olduğu, büyük kafalı ve çelimsiz oldukları” şeklindeki yanlış inançların ve algıların gerçeği yansıtmadığı ifade edilecek.
Üstün becerili çocukların da kendileri için eğitime, gelişime ve psikolojik desteğe ihtiyaç duyacakları belirtilecek.
Program dahilinde, ayrı olarak üstün kabiliyetli çocuğa sahip olmanın negatif bir mana içermediğinin altı çizilerek, ailelere, negatif yargı kalıplarının bu çocukların kendilerini gizlemelerine, özelliklerini göstermemelerine ve hem de ergenlik çağlarında kabiliyet ve zeka düzeylerine uygun olmayan okul başarısı göstermelerine kapı aralayabileceği anlatılacak.
Bu çocukların etiketlenmesinin daimi olarak üstün kabiliyetli olduğuna ait bir değerlendirme yapmasına kapı aralayacağı ile ilgili da ikazlarda bulunulacak.
Ailelere üstün yetenekli çocuklarıyla başa çıkabilmenin yolları da aktarılacak, bu çocuklara Türkiye’de nasıl bir eğitim verildiği, nerelerde eğitim alabildikleri konularında da aileler bilinçlendirilecek.
“Yeter artık” diye cevaplamayın
Üstün yetenekli çocuğu olan ailelere ayrıca şu tekliflerde bulunulacak:
“Çocukların pozitif istikamette gelişmeleri için okulla işbirliğinde bulunun. Okuldaki etkinlikleri hanede de sürdürün. Çocuğunuzun okuma, müzik, şiir, düşüncelerini tartışma ve kendini dile getirme maharetlerini geliştirmesi üzerinde ehemmiyetle durun. Çocuğunuza bol bol kitap okuyun. Sağlam bir öğrenme temeli kazanması için müzelere, tarihi yerlere, sanat galerilerine gibi yerlere götürün. Çocuğunuzun suallerine ‘yeter artık’ şeklinde cevaplamayın. Tüm suallerine elden geldiğince cevap verin. Tüm yaşantısını aşırı biçimde yönlendirmekten kaçının. Gerektiğinde profesyonel birinden yardım alın.”
Ailelere çocuğunun yaşantısını zenginleştirmek için yapabileceği etkinliklerden de örnekler verilecek. Çocuklarıyla tabiatla ilişki kurmaları, aile ve grup etkinlikleri yapmaları, hobi kazanmaları istikametinde yardımcı olmaları teklifinde bulunulacak.
Diğer taraftan, program için hazırlanan kitapçıkta, eğitim sisteminde uygulanan müfredat programlarının, normal talebelerin öğrenme kapasiteleri göz önünde bulundurularak hazırlandığı için üstün yetenekli çocukların ihtiyaçlarına cevaplayamadığı kaydedildi.
Bu yüzden bu çocukların kimi tedbirler alınmadığı takdirde çeşitli olumsuzluklar yaşayabildikleri, normal sınıfta kendi özelliklerine ve ihtiyaçlarına uygun bir atmosfer bulamayabildikleri dile getirildi.
Üstün yetenekli çocuklar Aile Eğitimi
Üstün yeteneklilerin ailelerine eğitim nasıl olmalıdır,Üstün yeteneklilerin ailelerine eğitim
Hürriyetten Alıntıdır.