“Usta İle Margarita” Kahramanları Bu Muhteşem Fotoprojede

'Retroatelier' («Ретроателье») stüdyosu Bulgakovun sihirli kahramanlarının görünümünü ve romanın gizemli atmosferini fotoğraflara aktarmıştır. Her kare romanda belirli bir başlığı anlatıyor.

Yabancılarla sakın konuşmayın

“Çünkü Annuşka, ayçiçeğiyağını aldı bir kere. Almakla da kalmadı, üstelik devirip döktü. Bu nedenle toplantı yapılamayacak.”

Pontius Pilatus

İnsan dalgasının durup dinlenmeden çarptığı bu kaya parçası üzerinde, kanlı astarlı beyaz pelerini görününce kulaklarına gürültülü bir uğultu çarptı: 'Haaaa!..”

Talihsiz konuklar

O an, şöminenin kırmızı ışığında, büfecinin gözleri önünde upuzun bir kılıç parıldadı ve Azazello, bir altın tabağın içine cızırdayan kocaman bir et parçası koydu, üzerine limon suyu döktü ve iki ağızlı altın çatalla birlikte büfeciye uzattı.

Talihsiz konuklar (Hella)

Hella şaşkın şaşkın sordu: 

“Gerçekten sizin değil mi? Kılıçsız mı geldiniz?”

50 numaralı dairenin sonu

Kedi, düşmanca bir tavırla, “Maskaralık etmiyorum, kimseye de kötülüğüm dokunmuyor, gazocağımı onarıyorum,” dedi. 'Kedi soyunun binlerce yıl öncesine dayandığını ve dokunulmazlığı olduğunu size bildirmeyi de bir görev sayıyorum.'

Cenaze

İki adam önemli ve karışık sorunları tartışıyor, ikisi de ötekini alt edemiyordu.

Korovyev ile Behennot’un son serüvenleri

Korovyev’le Behennot da bu kadm tarafından durduruldu.

Kara büyü ve sırları açıklanıyor

Guerlain, Chanel, Mitsouko, Narcisse Noir, Chanel No. 5, gece elbiseleri, kokteyl elbiseleri...

Usta’nın yeniden ortaya çıkarılışı

Müsveddeler yanmaz

Tam sırasıdır! Tam sırasıdır

Karanlığa boğulan şehrin üzerinde uçtular.

Usta’nın yeniden ortaya çıkarılışı

“Neler yapabileceğinizi izledik,” dedi Woland. “Asla kimseden bir şey istemeyin! Asla bir şey istemeyin, özellikle de sizden güçlü olanlardan. Kendileri teklif ederler ve kendileri her şeyi verirler. Oturun kibirli kadın.”

Azazello’nun kremi

Otuz yaşındaki Margarita’yı, aynada kendinden dalgalı simsiyah saçlı, ağız dolusu gülen yirmi yaşında bir genç kız seyrediyordu.

Pontius Pilatus

Kahramanın ortaya çıkışı

“Her neyse, Tanrı yardımcısı olsun. Sizi neden buraya getirdiler?”

Somurtarak gözlerini yere çeviren İvan, “Pontius Pilatus’un yüzünden,” dedi.

Talihsiz konuklar

Kedi de, camlı masanın üstünde duran kalın kara çerçeveli gözlüğü kapıp gözüne taktı.

Kahramanın ortaya çıkışı

O artık her gün evime geliyor, ben de sabahla başlıyordum onu beklemeye.

Mum ışığında

Ekinkargası mı işini iyi biliyordu, yoksa araba mı çok güçlüydü, her neyse, kısa süre sonra gözlerini açan Margarita altında kopkoyu bir orman değil, Moskova’nın insana göz kırpan ışıktan gölünün uzandığını fark etti.

Yalta’dan haberler

Ve kapı yine açıldı: Yine kadın postacıydı gelen. Anlatılmaz bir hüzünle 'O kadın!” diye düşündü Rimski.

Pontius Pilatus

Ne sana rahat var, ne halkına -Pilatus uzakta, tapınağın alev alev yandığı tepeyi gösterdi- bunu da söyleyen benim, ben Pontius Pilatus, ben, altın mızraklı şövalye.”

Usta ile Margarita’nın kaderi belli oluyor

Woland açılır kapanır bir iskemleye oturmuştu, sırtında her zamanki cüppesi vardı.

Usta’nın yeniden ortaya çıkarılışı

Eldeki biricik bilgi, kadının her gün, elinde bir bidon, bir yiyecek torbası ya da ikisiyle birden, gaz satan adamın dükkânında, pazarda, evin sundurmasının altında, merdivende, en çok da oturduğu 48 numaralı dairenin mutfağında görüldüğüydü. Üstelik, işin en kötü yanı, belirli bir yerde bulunması ya da görünmesiyle orada hemen bir rezaletin patlak vermesi bir oluyor, bunu da herkes biliyordu. Dolayısıyla kadına “Veba” adı takılmıştı.

İzleme

İvan şaşkınlıkla haykırdı, ileri baktı; iğrenç yabancıyı gördü. Neredeyse Patriarşiye Sokağı’na çıkan geçide varıyordu. Yalnız da değildi. Kuşkulu olmaktan da öte, resmen cani olan o eski kilise şarkıcısı da ona yetişmişti. İş bu kadarla da kalmıyordu: Nereden çıktığı bilinmeyen bir üçüncü yaratık daha katılmıştı yanlarına. Karga ya da is gibi kapkara, dehşet verici pala bıyıklarıyla domuz yavrusu kadar iri bir kara kediydi bu. Üçlü, Patriarşiye Sokağı’na doğru ilerliyordu; Kedi, arka ayakları üstünde yürüyordu.

Yalta’dan haberler

“İvan Savelyeviç,” diye sevinçle haykırdı telefondaki ses. 

“Sesinizi duyduğum için ne mutluyum bilseniz! Nasılsınız? Sağlığınız yerinde mi?”

Çok şaşıran Varenuha, 'Çok mersi' dedi. “İyi ama kiminle konuşuyorum?”

“Yardımcısı, yardımcısı ve çevirmeni Korovyev,” diye kıkırdadı telefondaki ses. 

“Emrinizdeyim, çok sevgili İvan Savelyeviç. Dileyin benden ne dilerseniz! Buyurun?”

“Özür dilerim ama... Styopa Bogdanoviç Lihodeyev evde yok mu?”

“Ne yazık ki burada değil! Hayır! Gitti!” diye bağırdı telefonun karşısındaki.

Margarita

'Geleceğim,” demekle yetindi Margarita. Cebinden küçük, yuvarlak bir altın kutu çıkarıp Margarita’ya uzatan Azazello, “Öyleyse lütfen şunu almaya gayret edin,” dedi. “Hemen gizleyin de gelip geçenler görmesin. Size faydası dokunacak Margarita Nikolayevna, çünkü altı ayda kederden çok yaşlanmışsınız.”

Kötü bir daire

Yabancı, anlayışlı bir gülümsemeyle, “Sevgili Styopa Bogdanoviç,” dedi. “Piramidón’un size hiçbir hayrı dokunmaz. Eski ve bilgece kurala kulak verin: Çivi çiviyi söker demişler. Sizi kendinize getirecek tek şey iki küçük kadeh votkayla sıcaklı soğuklu birkaç acılı meze.”

Bağışlanma ve sonsuz huzur

“Üç kere romantik Usta! Öğleden sonraları, sevgilinizle birlikte çiçek açmaya başlayan kiraz ağaçları altında gezinmeyi; akşam, Schubert’in müziğini dinlemeyi istemez misiniz? Mumların ışığında, kaz tüyünden bir kalemle yazmaktan hiç zevk almaz mısınız? Faust gibi, yeni bir insancık yaratmak umuduyla bir imbiğin üstüne eğilmeyi arzulamaz mısınız? Bakın, şurası! Orada sizi bekleyen bir ev, bir de yaşlı hizmetçi var, mumlar yanmış bile ama yakında sönecekler, neredeyse gün doğacak çünkü. Şu yolu tutun Usta, şu yolu! Elveda, çünkü benim gitme zamanım geldi!”

Pontius Pilatus

“Suçlu, bana ‘iyi adam’ dedi. Kendisini hemen götürüp bana ne denmesi gerektiğini öğretin. Sakat bırakmamaya çalışın yalnız.”

Şeytan’m evindeki büyük balo

Merdiven doluyordu. Şimdi bütün basamaklarda uzaktan birbirine benzeyen adamlar ve yalnızca iskarpinlerinin rengiyle başlarını süsleyen tüylerin ayırdığı çıplak kadınlar vardı.

Bağışlanma ve sonsuz huzur

Her neyse seven kişi, sevdiğinin kaderini paylaşmak zorundadır

Popüler İçerikler

Türkiye'ye Gelir mi? Suudi Arabistan'da Forma Giyen Cristiano Ronaldo'dan Değişim Kararı
Wanda Nara'nın Icardi'nin Mesajını İfşaladıktan Sonra L-Gante'yle Yaptığı Paylaşım Icardi Fanlarını Kızdırdı!
Boks Tarihinin En Pahalı Maçı Öncesi Mike Tyson, Jake Paul'a Tokat Attı!