Usta Caz Piyanisti Kerem Görsev’den Kulaklara Küpe Yapmalık 11 Kıymetli Başarı Tavsiyesi

'Müzikte iyi-kötü yoktur. Renkler vardır. Tıpkı kıyafet gibi. Hangi renk sana uyarsa onu giyersin.'

1967 yılında başlayan müzik serüvenine hiç ara vermeden devam eden ve sayısız başarılı projeye imza atan çok başarılı caz piyanistimiz, cazın usta ismi Kerem Görsev, kendi başına bir başarı hikayesi.

Görsev’in kendine edindiği çalışma prensiplerinden, iş hayatında bulunan hepimizin alması gereken birbirinden güzel dersler, ilham verici tavsiyeler mevcut.

1961 İstanbul doğumlu caz sanatçımız, piyanist ve besteci Kerem Görsev, müziğe 1967 yılında İstanbul Belediye Konservatuarı’nda başladı.

1994 yılında ilk albümü “Hands and Lips” i çıkaran Görsev, 1998'den itibaren üçlü konserler (trio) ve festivallerle geniş kitlelere ulaşmaya başladı.

St. Petersburg, Londra, Makedonya gibi birçok ülkenin filarmoni orkestralarıyla çalışan Görsev, yerli ve yabancı yüzlerce müzisyeni bir araya getirdi.

Türkiye'de cazın tanınması, geniş kitlelere ulaşması ve gelişmesi adına çok şey yapan Görsev'in, elbette bu başarıları tesadüfi değil.

Görsev'e kendi çalışma prensiplerini, iş yaşamına nasıl uyarlayabileceğimizi sorduk.

1. 'Benim en önemli kelimem hayal.'

'Bu yola girdiğimden beri kendime prensip edindiğim, akustik, tahta, trio gibi anahtar kelimeler bir yana, en önemli kelimem hayal. Hayal etmediğim, inanmadığım bir parçayı kimse çaldıramaz bana.'

2. 'İnanıyorsanız, taviz vermeyin.'

'Değerlerimiz çok değişti. Benim sevdiğim ve inandığım bir takım değerler de kaybolmaya başladı. Bu noktada ısrarla söylemek istediğim şu ki, inanmadığınız tek bir notaya basmayın.'

3. 'Yapılan her işin, çalınan her notanın bir mesajı olmalı. Bırakın işiniz, notalarınız hikâyelere dönüşsün.'

'Hikâyeler de dinleyen insanlara hayaller kurdursun. Hangi tür müzik yaparsan yap, dinleyen insana hayal kurdurabiliyorsan başarılısındır.'

4. 'Sen başkalarının masalını, ya da kendi masalını paylaşırsın.'

'Eğer insanlar bundan etkileniyorsa, o zaman doğru masalı anlatıyorsundur.'

5. 'Rekabetin anlamı şudur, kimin hikâyesi daha enteresan yerlere gidebilir?'

'Her bir müzisyenin kendine ait bir tonu, sesi, ruhu vardır. Bir piyanistten sadece bir tane olur. Aynı parçayı yüz tane müzisyene çaldırdığınızda, her biri farklı çalar. Siz hangisini kendinize yakın buluyorsanız onu dinliyorsunuz. 

Müzikte iyi-kötü yoktur. Renkler vardır. Tıpkı kıyafet gibi. Hangi renk sana uyarsa onu giyersin. Üstüne güzel oturan bir elbise gibi, hangi müzik senin ruhuna oturuyorsa, onu dinleyeceksin.'

6. 'Müzikte uyum, en temel noktadır. İşbirliği, ekip çalışması ve uyum konusunda alacağımız çok ders var müzikte.'

'Bir ekiple çaldığınızda aynı uyumu yakalamak durumundasınız. Ruhsal yapısı, kalbi, sevdiği müzik… Bu nedenle ‘önce analiz et -sonra ekibe al’ yaklaşımı ile çalışmalısınız.'

7. 'Bir de şöyle bir avantajımız var ki; iş hayatında uyumsuzluklar uzun vadede ortaya çıkıyor.'

'Fakat müzikte bunu bir kerede anlayabilirsiniz.'

8. 'Bazen uzun saatler boyunca yalnız başınıza çalışmanız gerekir. Kendi kendini motive ederek ve odaklanarak.'

'Aslında ben enstrümanımı değil de enstrümanım beni yönetiyor. Enstrüman bir mıknatıs gibi sahibini kendine çeker. İyi bir yarış atı gibidir. Ona hakim olamadığınızı, yönetemediğinizi anlarsa, onu hak etmediğinizi düşünürse, ondan verim alamazsınız.'

9. 'Bu nedenle, insan kendi sınırlarını bilmeli.'

'Daima analiz etmek ve sistematik çalışmak gerekli. Sadece çalarken değil dinlerken de. Ve enstrümanınıza her gün dokunmalı, ilgi göstermelisiniz. Siz ondan ne kadar verim isterseniz o da o kadarını size verir.'

10. 'Tıpkı iş hayatında olduğu gibi, müzikte de geri bildirimlere açık olmalısınız. Olumlu ya da olumsuz.'

'Eleştirileri çok iyi analiz etmek ve kendini sorgulayarak en iyi yolu bulmak gerekli. Sorgulamak ise, daha nitelikli çalışmak demek.'

11. 'Son olarak çok iyi dinleyeceksin, ve çok iyi analiz edeceksin. Hayatı analiz eder gibi.'

'Ben, hala her kayıttan sonra o kaydı dinlerken kendime bin kere söyleniyorum. Gelecek kayıtta daha iyi olacağım diye.'

Popüler İçerikler

Görüşme Esnasında Erkeğe Maddi Sorular Sorulmasını Destekleyen Kadın Tepkilerin Odağında
Sosyal Medyada Süren Öğretmenlik Tartışması: Az Çalışıp Çok mu Maaş Alıyorlar?
Gazeteci Fulya Öztürk'ün Azerbaycan Milletvekiline Ağladığı Anların Beden Dili Analizi Çok Konuşuldu
YORUMLAR
31.12.2016

Kendisi bir çok saygıdeğer müzisyenimiz gibi yaptığı işin hakkını veren insanlardan. Dinlemesi çok keyifli. Söylediklerine katılıyorum ve herkese küçük bir tavsiyemi yinelemek istiyorum: Mutlaka bir müzik enstrumanını öğrenin. Hayata bakışınız, karar mekanizmanız, bedensel uyumunuz gelişecek ve hafızanız, konulara çok yönlü bakma yeteneğiniz çağ atlayacaktır.

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ