''Hadi kestirelim biraz!'' en çok kullandığınız cümleyse hatta günlük hayatınızda işaret diliyle anlaşır olduysanız... Evde kapıyı kim açacak ya da çöpü kim çıkaracak diye tartışmalar yaşanıyorsa...
Evet siz üşengeç çiftler... Müstesna sizi anlıyor ve acınızı paylaşıyor.
Çünkü giyinip hazırlanmak gerekir, gittiğiniz yerde insanlarla iletişim kurma zorunluluğu da cabasıdır.
Neden yatak keyfinizden çalasınız ki? O yüzden gerekmedikçe fazla uzaklaşmazsınız.
İstediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Koltukta uzanırsınız mesela.
'Ne giycem yhaa' derdi yoktur.
Aksi mümkün olamaz çünkü sonra bulaşıkları kim yıkayacaktır?!
Bakın bu bir hayali yaşamaktır.
Kumsalda miskin miskin uzanmaya gelince siz onu çok iyi bilirsiniz.
Akşam akşam yatakta kahvaltı keyfff
Uçuş günlerini araştır, biletleri al, otel rezervasyonunu hallet, valizleri hazırla bir de havaalanına git filan... Kim uğraşacaktır.
Yataktan kalk, bir şeyler sipariş et ya da markete git...
Mesela çamaşırların yıkanmasını biraz dinlenerek kutlarsınız.
Çünkü birlikte olduğunuz kişi düzenli biri olsa, yemek yapmayı çok sevse hatta ev işlerini yapmaya bayılsa, sizin için çok iyi de olur çok da güzel iyi olurdur.
-Alarmın çalıyor.
+Seninki çalıyor.
-Zzzzz...
Çünkü siz kabul etmek istemeseniz de; yapılacak şeyler vardır.
Yapılacaklar, başlasanız da bitmez.
Fakat bundan bahsettiğiniz an o tatlı rekabet devreye girecektir.
Çünkü hiç kimse kapıyı açmaya, ödeme yapmaya yanaşmaz. Zor işlerdir bunlar...
- Yarın başlıyorum, uykumu almam lazım.
- :)
Çünkü böyle bir şeyin asla olmayacağını bilir.
Ne gerek vardır o kadar harfe filan.
Boynunuzu büküp masum bakışlarla fincanı uzatıyorsanız; bir kahve daha istiyorsunuzdur.
İnternetten alışveriş yapıyorsunuzdur mesela.
Belki de üşengeç ya da tembel değil, yetinmeyi bilen insanlarsınızdır.