Hollywood'dan da böyle hikayeler çıkar diyeceğiniz çok gizemli ölüm öykülerini sizler için Buzzfeed'den derledik.
Hollywood'dan da böyle hikayeler çıkar diyeceğiniz çok gizemli ölüm öykülerini sizler için Buzzfeed'den derledik.
Albert Dekker, Kiss Me Deadly filmiyle tanınan ünlü bir aktör. 1968 yılında birkaç gün kayıplara karışmasının ardından nişanlısı tarafından evindeki banyo küvetinde ölü bulunuyor. Zincirlere sarılı ve boynundan perde çubuğuna asılı bir halde dizlerinin üzerinde oturur pozisyonda bulunan Dekker'ın iki koluna da şırınga iğneleri saplanmış ve vücudu ise ruj ile karalanmıştı. Polis bu olayı intihar olarak kabul etse de basın ve sorgu hakimi bunu reddetti fakat yine de ileri bir araştırma yapılmadı. Kesin karar 'otoerotik asfiksi' olarak adlandırıldı ve hiçbir şüpheli bulunamadı.
Bob Crane, Scottsdale Arizona'daki evinde boynunun etrafına elektrikli bir kablo sarılı bir şekilde ölü bulundu. En büyük şüpheli, buluşmak için kasabaya gelen Crane'in sözde bir arkadaşı John Carpenter'dı. Carpenter'ın polis tarafından aranan arabasında Crane'inki ile uyuşan kan lekelerine rastlansa da şüpheli suçsuz bulundu ve 4 yıl sonra ölene kadar masum olarak kabul edildi. Crane'in cinayeti ise hala çözülemedi.
Ünlü hip-hop sanatçısı 1996 yılında Las Vegas'ta öldürüldü. Arabasında kırmızı ışıkta beklerken saldırıya uğrayan Tupac'a açılan 4 el ateşten biri sol ciğerine denk geldi ve hayatını kaybetmesine neden oldu. 2002 yılında Los Angeles Times gazetesinde Tupac Shakur'u Kim Öldürdü? yazısında Tupac'ın ölümünün sorumlusu olarak bir çete üyesi olan Orlando Anderson'ı gösterdi. Söylediklerine göre ölümcül mermileri sıkmadan sadece birkaç saat önce Tupac bir arbede esnasında Anderson'a saldırıyor. Anderson olaydan sonra yalnızca bir kere sorgulandı ve hiçbir zaman yargılanmadı. Birçok insan Tupac'ın cinayetinin ondan 6 ay sonra öldürülen The Notorious B.I.G. ile bağlantılı olduğunu düşünüyor.
1950'lerin Süpermen'inin yıldızı Reeves, kafasına sıkılan bir mermi yüzünden hayatını kaybetti. İlk başta intihar olarak düşünülse de, Reeves'in elinde hiç barut bulunmadığı için cinayet olabileceği ihtimali de akıllara düştü. Fakat silah yeni yağlandığı için parmak izi tutamamıştı. Reeves'in arkadaşları onun kendisini öldürmeyeceğini, ve bir suçlu varsa bunun eski sevgilisi Toni Mannix olabileceğini savundular. Daha sonra Mannix suçunu itiraf etse de bu iddiası yalanlanmıştır.
Bruce Lee başının ağrıdığından yakındığı için bir aspirin alıp dinlenmeye çekildi fakat bir daha hiç uyanmadı. Hastaneye kaldırıldığında ise ölümü açıklandı. Ölümü 'Talihsizlik' olarak kabul edildi ve asıl nedeni aspirinden kaynaklanan alerjik reaksiyondu. Yine de Lee'nin genç yaşında ulaştığı şöhret bazı komplo teorilerinin ağızdan ağza dolaşmasına neden oldu. Bunlardan biri Lee ailesinin üzerinde bir lanet olduğuydu.
Lee ailesinin üzerindeki lanet teorisi oldukça çılgınca, fakat Lee'nin oğlu Brandon'ın da ilginç şartlarda hayata veda ettiği doğru. Ölümsüz Aşk (The Crow) adlı filmin çekimlerinde boş olduğu sanılıp aslında dolu olan bir silah ile ölümcül şekilde yaralanıyor Brandon. Böylece Lee Laneti de tekrar konuşulmaya başladı. İşin garip tarafı ise ilk olarak Bruce Lee'nin, son filmi Ölüm Oyunu'nundaki (The Game of Death) karakterinin filmde aynı oğlu Brandon gibi ölmesi ve Ejder: Bruce Lee'nin Hayatı (Dragon: The Bruce Lee Story) filminde bir iblisin Lee'ye saldırıp Brandon'ı almaya çalıştığı bir sahne olmasının ünlü yıldızın oğlunun başına gelenlerin bir öngörüsü olduğunun düşünülmesi. İki film de Brandon hayattayken çekildi ve bu tesadüfler insanları dehşete düşürdü.
1977 yılında kendi banyosunda ölü bulunan Elvis Presley'nin araştırmasındaki yanlışlıklar ölümün aydınlatılmasında bir sürü soruna neden oldu. Otopsiyi yapan Dr. Jerry Francisco ölüm nedeninin ritim bozukluğundan kaynaklandığı kararına vardı ve toksikoloji raporunda yüksek dozda ağrı kesici bulunmasına rağmen Presley'nin ölümüyle hiçbir ilacın ilişkisi olmadığını söyledi. Bu yüzden de pratisyen hekim Dr. George Nichopoulos Presley'e fazla ilaç yazması nedeniyle yargılandı fakat sorumlu tutulmadı. Bunun yanında Presley'nin hala yaşadığına ve tanık koruma kapsamında FBI tarafından saklandığı hakkında teoriler de var. Hatta ölümünden sonra Presley'i gördüğünü iddia edenler bile bulunmakta.
20 Aralık 2009 yılında kendi evinde öldü ve ölümünün sebebi zatürre, demir eksikliği ve ilaç zehirlenmesi olarak belirtildi. Bundan 6 ay sonra Murphy'nin eşi Simon Monjack de aynı evde öldü. İki ölümün de sebepleri arasında zatürre ve kansızlık bulunması kafaları oldukça karıştıran bir tesadüftü.
Bobby Fuller, evinin önündeki aracında ölen 23 yaşında bir şarkıcıydı. Yakıta bulanmış vücudu morluklarla doluydu. Aslında kendini öldürdüğü düşünülen sanatçının bedeni bulunduğunda ileri derecede rigor mortis (ölümden sonra kaslarda oluşan sertlik) gözlemlendiğinden uzun bir süredir ölü olduğu anlaşıldı ve araba yalnızca yarım saat kadar bir süredir bu alandaydı. İşin içinde LSD'nin etkisi olduğunu düşünenler var fakat olayın sırrı hala çözülemedi.
İşçi sendikası lideri Jimmy Hoffa, gizemli bir şekilde kaybolup 7 yıl boyunca yaşadığına dair yeterli kanıt bulunamadığı için 1987 yılında ölümü ilan edildi. Michigan'ın Bloomfield kasabasında Red Fox isminde bir restoranda iki mafya lideri ile buluşmak için bekliyordu, buluşacağı kişiler geç kalınca eşini arayıp 5 dakika daha bekleyeceğini söyledi ve bu en son konuşmasıydı çünkü Hoffa ertesi gün kayıp olarak bildirildi. Arabası ise kilitlenmemiş bir şekilde bulundu. Mafya liderleri ise o günkü buluşmayı reddetti ve kayboluşunun sırrı hala çözülemedi.
Batı Yakasının Hikâyesi (West Side Story) ve Asi Gençlik (Rebel Without a Cause) filmlerinden tanıdığımız Wood ise 1981 yılında eşi Robert Wagner ve aktör Christopher Walken ile çıktığı yat tatilinde California'nın Catalina Adasında boğularak öldü ve ölümü 'kazara boğulma' olarak adlandırıldı. Polis o gece ne olduğunu anlamak için, genç kadının Wagner ile olan çalkantılı ilişkisini araştırsa da Wagner dedektiflerle konuşmayı reddetti. Wagner ancak bu yıl süpheli olarak kabul edildi.
Ünlü müzisyen 1983 yılında, Los Angeles'taki evinde bir çekiç ile öldürüldü. Los Angeles polisi araştırma amaçlı gittikleri evi mühürlemeyi ihmal edince meraklı halkın akın ettiği evdeki olası deliller de zarar gördü ve polisin araştırması bu durumdan kötü şekilde etkilendi. Bu nedenle bir daha kimse bu olayı çözmeye çalışmakla ilgilenmedi.
Taylor, sessiz film döneminde bir yönetmendi. 2 Şubat 1922'de Taylor'ın evine giden polisler onu sırtından vurulmuş bir şekilde yerde uzanırken buldu. Taylor ile romantik ilişkisi olan iki kadın şüpheli olarak değerlendirildi. İlki tedavi amaçlı senatoryuma gönderilen ve sonrasında tüberküloz yüzünden hayatını kaybeden Mabel Normand, diğeri ise Taylor ile çalışıp ona aşık olan genç aktris Mary Minter'dı. Olay yerinde Minter'dan Taylor'a yazılmış bir aşk mektubu ile Minter'ın geceliği bulundu. Minter'ın annesinin ise kızına ilgi duyan yönetmenleri daha önce tehdit ettiği biliniyordu ve o gece Minter ile annesi Taylor'ın evindeydi. Yine de olay hiçbir zaman tam anlamıyla çözülemedi.
Marilyn Monroe'nun ölümünün nedeni yüksek dozda ilaç olarak kabul edilse de bu konu hakkında çok fazla teori var. Bu teorilerden biri, Monroe'nun John F. Kennedy ile olan gizli ilişkisini duyurmayı plandığı için öldürüldüğü yönündeyken bir diğeri ise mafya tarafından öldürüldüğü şeklinde.
Bir Brandon Lee, bir de River Phoenix, yaşasa efsane aktörler olacak adamlarmış ikisi de. Çok vakitsiz ölüp gittiler. River bugün hayatta olsa Leo bu kadar yükselemezdi gibime gelir hep mesela.
Marilyn Monroe'ya nasıl kıydınız
bruce lee beyin kanserinden öldü.natgeo.