Her ne kadar piyasada Adıyamanlı ve Antepli çiğ köfteciler meşhur olsa da, çiğ köftenin aslı Urfa'da yapılır. Hatta rivayetlere göre ilk çiğ köfte Hz. İbrahim ateşe atılacağı zaman Nemrut o kadar büyük ateş yakmak istemiş ki, bölgede yakacak odun kalmamış. Evine gelen adam eşinin yemek yapmadığını gördüğünde çareyi yoğurmakta bulmuş ve böyle doğmuş çiğ köfte.
Var olan tarih tezlerini yerle bir eden bir yapıt. İnsanların bildiği tezlerden biri önce yerleşik hayata geçildiği ve sonra tarım ve dinlerin varlığıyla ilgiliydi fakat, Göbekli Tepe'de buzul çağının sonunda insanlık daha yerleşik hayata geçmeden tapınak inşa edilmişti. Yaklaşık 12.500 yıl öncesine ait buluntular mevcut.
İslam tarihinin ilk üniversite kalıntıları. Hatta burada bazı Süryani hocalar dersler vermiştir.
Atatürk Barajı altında kalan tarihi Halfeti şehri.
İbni Teymiyye gibi ve Battani gibi alimlerin yetiştiği, bir bilim merkezi. Tıpkı Atina gibi
Sunumu diğerlerinden farklı olsa da taze ve usta ellerce pişirilmesi önemli.
%100 doğal ve Urfa sıcağında kurutulup zeytinyağıyla morartılmış isot.
Hz.İbrahim'in Kuran'da anlatılan hikayesinin geçtiği rivayet edilen göl.
Çoğu Antep Mozaik Müzesinde ve yurt dışına kaçırılmış olsa da yakın zamanda kendi mozaik müzesinde sergilenecek.
Yöresel kıyafetleri sıcak iklimlere dayanıklı ve genelde ipektendir. Mor eşarp mevzusu çok konuşulduğundan buradan açıklık getireyim :) Bu mor olanlar Dubai'den geldiği ve ucuz olduğu için tercih ediliyor. Bir diğer inanışa göre; akrepler mor rengini sevmezler. Bir nevi korunma amaçlı.
Türkiye'de özel kanallar 1991 yılında açıldı ve ŞRT 1995 yılında açılmış ilk yerel televizyondur. Sonraki dönemde isim değiştirip Edessa TV olmuştur.
Renk renk ve çeşit çeşit kuşlar.
Türkiye'deki soylu Arap atlarının çoğu bu bölgede yetişmekte
Makedonya Kralı Büyük lskender doğu seferi sırasında Urfa' ya hakim olmuştur. (M.Ö. 332). Bu devir, M. Ö. 132'de ASRAANE krallığı ile son bulmuştur. M. S. 250 yıllarına kadar devam eden Osroane Krallığı dönemi Hıristiyanlık açısından büyük önem taşımaktadır. O çağın Osroane Kralı Abgar Ukomo'nun (Kara Abgar) dünyada Hristiyanlığı resmi din olarak kabul eden ilk krallardan olduğu, Hz. lsa ile mektuplaştığı ve Hz. lsa'yı dinini yaymak üzere Urfa'ya davet ettiği bilinmektedir. Bu davet üzerine Hz. lsa yüzünü sildiği mendile çıkan mucizevi resmini ve Urfa'yı kutsadığına dair bir mektubunu Abgar Ukomo'ya göndermiştir. Bu nedenle Urfa'ya Hıristiyanlarca bugün bile 'Kutsal Şehir' denilmektedir. Hıristiyanlık aleminde kutsal sayılan bu mendilin uzun süre Urfa'yı düşmanlardan koruduğuna inanılmış. M.S. 944 yılında Bizans İmparatorunun doğudaki kuvvetlerinin komutanı Ioannes Kurkuas Urfa üzerine yürüyerek Hz. İsa'nın bu mucizevi resmini almayı başarmış ve onu büyük bir törenle İstanbul'a götürmüştür.
Hristiyanlığı ilk yıllarında kabul eden Urfa, Müslümanlığı da ilk yıllarında kabul etmiştir. (M.S. 639). Selçuklu Sultanı Alpaslan'ın 1071 yılında şehri kuşatmasına kadar birçok siyasi ve dini hareketlerin olduğu Urfa' da bağımsız bir Haçlı Kontluğu (M.S. 1098-1144) kurulmuştur. 1144 yılında İmadeddin Zengi, 1 182'de Selahaddin Eyyübi Urfa'ya hakim olmuştur.
Fotoğraftaki de Selahaddin'in fethi sırasında camiye çevrilen kontluk binası.
Türkiye'de yaşayan Ezidilerin çoğunluğu Urfa Viranşehir'de yaşamakta.
Burada rivayetlere göre yaşamış peygamberlerden dolayı peygamberler şehri denmektedir. Bu peygamberler; Hz.İbrahim, Hz.Eyyüp, Hz.Elyesa, Hz.Şuayip, Hz.Lut, Hz.Yakup ve Hz.Musa'nın da bölgede çiftçilik yaptığı söylenmektedir.
Güncel bir gezi https://gezsene.co/2017/05/08/sanliurfa-gezilecek-yerler/