Sektör temsilcilerinin 'Zeytinin koruma kalkanı' dediği, 3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun'un 20'nci maddesine göre Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi izne tâbi olup, izinlerin alınması durumunda dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez.
Ancak 76 maddelik 'Üretim Reform Paketi'nde bu madde şu şekilde değiştirilip, zeytinlik alanların üzerine tesis kurulup kurulmayacağı 11 kişilik bir Kurul'un inisiyatifine bırakılıyor:
“Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede, zeytinliklerin bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyasal atık oluşturacak, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemeyez. Ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, alternatif alan bulunmaması ve kurulun uygun görmesi şartıyla bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına izin verebilecek, bu yetkisini gerektiğinde valiliklere devredebilecek.Bu sahalarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile tarımsal işletmelerin yapımı, işletilmesi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının iznine bağlı olacak.'
çok şükür akıl galip geldi...İngiltere de saf sızma zeytinyağı eczanelerde ilaç gibi küçük şişelerde satılır. anlayın yani ne kadar kıymetli olduğunu.
Baktılar zaten millet bunalımda ikinci bir gezi olmasın diye r yaptılar ama nafile er yada geç millet gene sokağa dökülecek meşru olmayan iktidarınıza karşı
TARKAN yaptığın en güzel şarkıydı. sayen de zeytinlikler kurtuldu.