Sosyal medyanın ve katıldığı her programın gülen yüzü olan ünlü oyuncu Uraz Kaygılaroğlu bu sefer hüzünden burnumuzun direğini sızlattı. Dedesinin vefat haberini yazdığı mektupla paylaşan Kaygılaroğlu, gören herkesin yüreğini burktu.
Sosyal medyanın ve katıldığı her programın gülen yüzü olan ünlü oyuncu Uraz Kaygılaroğlu bu sefer hüzünden burnumuzun direğini sızlattı. Dedesinin vefat haberini yazdığı mektupla paylaşan Kaygılaroğlu, gören herkesin yüreğini burktu.
Rol aldığı her dizi fenomen bir yapım haline gelen, kötü karaktere hayat verse bile favori olan Uraz Kaygılaroğlu'nun elbette özel hayatı da iş hayatındaki başarısı kadar merak ediliyor.
Çünkü çift birbirlerini çok sevdiklerini fakat evliliği başaramadıklarını dile getirmiş, hala arkadaşlıklarının baki olduğunun da altını çizmişti. Gerçekten de söylediklerinin arkasında durdular ve alışılagelmiş boşanma kalıplarını yıktılar.
Ada'nın doğumundan itibaren sosyal medyada bir furya başlatan Uraz Kaygılaroğlu, herkese 'Sen çok iyi bir babasın' dedirtti. Yıllardır goygoyu devam eden konu hala bizi güldürse de, maşallah dediğimiz bir tatlılıkları var.
Dedesinin vefat haberini 2,7 milyon takipçili Instagram hesabında yaptığı paylaşımda, yazdığı veda mektubuyla duyuran Uraz Kaygılaroğlu burnumuzun direklerini sızlattı.
'Dedecim, biriciğim, güzel yüreklim. sen benim tanıdığım en dürüst en kıyak insandın. Meyven, kabak çekirdeğin, aksiyon sineman tamamsa başka bir şey aramazsın. Birisi seninle inatlaşmadı mı, tane tane anlattımı kızmaz anlarsın. Sabah şöyle bi 5-10 km yürüdünmüydü tamam. Akşam vaktine doğru bi kaç el tavla bitti gitti.'
'Anlatırdın hep. Savaş görüp, 16-17 yaşlarında İstanköyden kayıkla Bodruma’a yanaşmış. Bi akrabaların varmış Çukurcuma’da onların yanına gidene kadar sokaklarda kalmış, mendil, çorap satmışsın. Bir başına İstanbul’da yaşamayı başarıp anneanneme göz koymuşsun:) Bir oğul ve bir kız çocuğu sahibi olmuş onlara da aslanlar gibi bakmışsın. Anneannem kazandıklarını değerlendirmiş, sen hep çalışmışsın. Mahmutpaşa’da esnaf olmuş, bu sefer çorap makinası ve iğnesi satmışsın( ne ilginç bir meslek diye düşünmeden edemezdim).'
'Buradan sonrası da benden olsun. Beni bi hafta sonu parksız, bisikletsiz bırakmadın. Tavla oynamayı, iyi insan olmayı, dürüst yaşamanın anlamını sen öğrettin. Çalışkanlığı da sende gördüm, emekliliğin tadının nasıl çıkarılacağını da. Bayram namazına da seninle gittim, teravih namazına da. Sonra gitmeyi bırakınca da kızmadın. Açık fikirli adamdın, onaylamadığın şeye keşke yapmasan der karışmazdın. En azından bana. Hep güvenir sırtımı sıvazlardın. akıllı çocuksun diye severdin beni. Ben de seni çok severdim dede çok. J Burger'e de sen götürürdün, sahilde kayıkçı arkadaşlarının yanına da. Fenerbahçe mahallesinde Hasan’ın torunu olmanın imtiyazlarını yaşattın bana. Dede oldun, baba oldun. Herkese oldun bi bana değil, kapın sofran hep açıktı. Eski alışkanlık herhalde herkese çorap hediye ederdin. Bi insan bu kadar meyve yer mi arkadaş diye hayret ederdik kuzenlerle.
'Seni çok seviyorum dedem, Allah rahmet eylesin😔😔😔'