Unutulmuş Bir Hazine: İslam Dünyasında Yetişmiş, Herkesin Bilmesi Gereken 17 Büyük Bilgin

İslam'ın Altın Çağı ya da İslam Rönesansı olarak adlandırılan 8. yüzyıl'dan 13. yüzyıl'a hatta 14. ve 15. yüzyıllara kadar uzanan İslâm dünyasının yükselişini ifâde eden dönem esnasında Müslüman bilim insanları, mühendisler, bilginler, tüccarlar; sanata, tarıma, ekonomiye, sanayiye, hukuka, edebiyata, gemiciliğe, felsefeye ve tabii ki bilim ve teknolojiye büyük katkı vermiştir. 

Bu tarihten sonra İslâm dünyasının katettiği mesafe ayrı bir tartışma konusudur ancak, İslâm dünyasının yetiştirdiği değerleri bilmek ve bu değerler ışığında İslâm dünyasının günümüzde başta bilim, teknoloji ve felsefe gibi alanlar olmak üzere ne düzeyde bir üretkenliğe sahip olduğunu irdelemek ufuk açıcı olacaktır. 

Not: Liste oluşturulurken din bilginleri değil, pozitif ve sosyal bilimler ile felsefeye katkı vermiş isimler göz önünde bulundurulmuştur. Sıralama kronolojik olarak gerçekleştirilmiştir. 

1. İbn-i Hayyan (721-815)

Ebû Mûsa Câbir bin Hayyân, Batı dünyasında Latince Geber ya da Geberus adıyla bilinir. Abbâsîler döneminde yaşamış ve İslâmiyet'te fen bilimlerinin temelini atmış çok yönlü bir bilgindir. 

Kimya, fizik, tıp, astronomi, fizik tedavi, mühendislik, felsefe gibi alanların yanı sıra, astroloji ve simya ile de ilgilenmiştir. Ayrıca bir sufidir.

2. El-Hârizmî (780-850)

Hârizmî ya da tam adıyla Ebû Ca'fer Muhammed bin Mûsâ el-Hârizmî, matematik, gökbilim, coğrafya ve algoritma ]alanlarında çalışmış Fars bilim insanıdır.

Matematik alanındaki çalışmaları cebirin temelini oluşturmuştur. Bir dönem bulunduğu Hindistan’da sayıları ifade etmek için harfler ya da heceler yerine basamaklı sayı sisteminin kullanıldığını saptamıştır. 

Cebir sözcüğü de Harezmi'nin 'El’Kitab’ül-Muhtasar fi Hısab’il Cebri ve’l-Mukabele” (Cebir ve Denklem Hesabı Üzerine Özet Kitap) adlı eserinden gelmektedir. Bu eser aynı zamanda doğu ve batının ilk cebir kitabı olma özelliğini taşımaktadır.

'Hesab-ül Cebir vel-Mukabele' adlı kitabı, matematik tarihinde, birinci ve ikinci dereceden denklemlerin sistematik çözümlerinin yer aldığı ilk eserdir. Bu nedenle Harezmî (Diophantus ile birlikte) 'cebirin babası' olarak da bilinir. 

İngilizce'deki 'algebra' ve bunun Türkçe'deki karşılığı olan 'cebir' sözcüğü, Harezmî'nin kitabındaki ikinci dereceden denklemleri çözme yöntemlerinden biri olan 'el-cebr'den gelmektedir.

3. El-Kindî (801-873)

Kindî veya tam adıyla Ebu Yusuf Yakub bin İshak el-Sebbah el-Kindî, felsefe, tıp, matematik astronomi, ilahiyat, psikoloji, fizik, kimya ve müziğe kadar pek çok bilim dalında eser yazan Arap âlimdir.

Ortaçağ Avrupası'nda tanınan, ilk İslâm filozofudur. Alkindus adıyla bilinir. Felsefesinde, Platon, Aristoteles ve Plotinus'un görüşlerinin bir sentezini yapmıştır.

4. Zekeriyyâ er Râzî (865-925)

Zekeriyyâ er Râzî ya da tam adıyla Ebû Bekir Muhammed bin Zekeriyyâ er-Râzî, Fars simyacı, kimyager, hekim ve filozoftur. Gençlik yıllarında edebiyat ve musiki ile ilgilenmiştir ve geçimini kuyumculuk yaparak sağlamıştır. 

Râzî doğduğu şehir olan Rey'de felsefe, matematik, doğa bilimleri ve astronomi eğitimi aldıktan sonra Bağdat ve başka İslâm şehirlerinde öğrenimini tamamladı. Daha sonrasında da tıp öğrenimi gördü. 

Rey ve Bağdat hastanelerinde başhekim olarak çalışan Râzî'nin eserlerinin hemen hemen hepsi Latinceye çevrilmiştir. Tıp alanında yazdığı 'Hâvî' adlı ansiklopedi 17. yüzyıl'a kadar alanında en önemli başvuru kaynaklarından biri olmuştur. 

Râzî'nin tıp bilimine yaptığı en önemli katkılardan biri de ilk defa kimyayı tıbbın hizmetine sunmuş olmasıdır.

5. El-Battanî (858-929)

Ebu Abdullah Muhammed bin Cabir bin Sinan er-Rekki es-Sabi el-Battanî, Latince olarak da Albategnius, Albategni ya da Albatenius isimleriyle bilinen, Arap astronom, astrolog ve matematikçi'dir. Urfa'nın Harran'da doğmuştur.

Battanî'nin astronomideki en çok bilinen başarılarından biri Güneş Yılını 365 gün, 5 saat, 46 dakika ve 24 saniye olarak ölçmüş olmasıdır.

Battani'nin Zij adı verilen çalışması Johannes Kepler, Tycho Brahe gibi Avrupalı astronomlar üzerinde büyük bir etki yaratmıştır.

6. Farabî (872-950)

Farâbî ünlü filozof, bilim adamı, gökbilimci, mantıkçı ve müzisyendir. Etnik kimliği tartışmalıdır. Kimi kaynaklara göre Fars kimilerine göre Türk kökenlidir. Ancak Farâbî, bütün eserlerini Arapça yazmıştır.  

Aristoteles'in temel eserlerinin birçoğunu Arapça'ya yeniden çevirmiş, bu eserlerin daha iyi anlaşılabilmesini sağlayan şerhler yazmıştır. Bu yanıyla hem İslâm dünyasında antik felsefenin anlaşılmasını sağlamış, hem de Arapça'nın bir felsefe dili haline gelmesine büyük bir katkı yapmıştır

7. İbn-i Heysem (965-1040)

İbn-i Heysem, Hasan ibn al-Hasan ibn al-Haytham, Latince Alhacen ya da Alhazen isimleriyle tanınmıştır. Arap fizikçi, matematikçi ve filozoftur.

İbn-i Heysem 965'te Basra'da doğdu, 1038-1040 yılları arasında Kahire'de öldü. Fizik, matematik ve felsefe alanlarında çalışmalar yapmıştır.

Öğrenimine Basra'da başladı. Zamanının yüksek din ve fen ilimlerini de burada öğrendi. Tahsilinin bir kısmını tamamladıktan sonra, Bağdat'a giderek özellikle; matematik, fizik, mühendislik, astronomi, metalurji gibi pozitif bilimleri öğrenip, şöhrete kavuştu.

8. El - Birunî (973-1048)

Bîrûnî  ya da tam adıyla Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed el-Birûnî,  Batı dillerinde Alberuni veya Aliboron olarak tanınır. 

Gökbilim, matematik, doğa bilimleri, coğrafya ve tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınır.

Çok yönlü bir bilim adamı olan El-Birûnî, ilk öğrenimini Yunan bir bilginden aldı. Tanınmış ve seçkin bir aileden gelen Harezmli matematikçi ve gökbilimci Ebu Nasr Mansur tarafından kollanan El-Birûnî, ilk çalışmalarını bu alimin yanında yaptı. İlk eseri, 'Asar-ül Bakiye'dir.

El-Bîrûnî’nin eserlerinin sayısı yüz seksen civarındadır. Yetmiş adet astronomi ve yirmi adet de matematik kitabı bulunmaktadır. 

Tıp, biyoloji, bitkiler, madenler, hayvanlar ve yararlı otlar üzerinde bir dizin oluşturmuştur. Ancak bu eserlerden sadece yirmi yedisi günümüze kadar gelebilmiştir.

9. İbn-i Sînâ (980-1037)

İbn-i Sina, ya da tam adıyla, Abû ʿAlî al-Ḥusayn ibn ʿAbd Allah ibn Al-Hasan ibn Ali ibn Sînâ'dır. Fars kökenli tıp adamı, fizikçi, yazar, filozof ve âlimdir. 

Buhara yakınlarındaki Afşana köyünde (Özbekistan)  yılında dünyaya gelmiş ve Hamedan şehrinde (İran) vefat etmiştir. Tıp ve Felsefe alanına ağırlık verdiği değişik alanlarda 200 kitap yazmıştır. 

Batılılarca, Orta Çağ Modern Biliminin kurucusu,hekimlerin önderi olarak bilinir ve 'Büyük Üstad' ismi ile tanınır. Tıp alanında yedi asır boyunca temel kaynak eser olarak süre gelen El-Kanun fi't-Tıb (Tıbbın Kanunu) adlı kitabı ile ünlenmiş ve bu kitap Avrupa üniversitelerinde 17. asrın ortalarına kadar tıp biliminde temel eser olarak okutulmuştur.

10. Ömer Hayyam (1048-1131)

Gıyaseddin Eb'ul Feth Ömer İbni İbrahim el-Hayyam veya kısaca Ömer Hayyam İranlı şâir, filozof, matematikçi ve astronomdur.

Ömer Hayyam, birçok bilim insanınca Bâtınî ve Mu'tezile anlayışlarına dâhil görülür. Evreni anlamak için, içinde yetiştiği İslam kültüründeki hâkim anlayıştan ayrılmış, kendi içinde yaptığı akıl yürütmeleri eşine az rastlanır bir edebi başarı ile dörtlükler halinde dışa aktarmıştır.

11. İbn-i Zühr (1072-1162)

İsmi aslen Abdülmelik bin Ebi’l-Alâ Zühr'dür ancak İbn-i Zühr ismiyle tanınmıştır. Batıda ise Avenzoar adıyla tanındı.

Fıkıh, edebiyat ve diğer din ilimlerini yanı sıra tıp eğitimi aldı. Yazdığı eserler Avrupa’da asırlarca ders kitabı olarak okutuldu.

12. İbn-i Rüşd (1126-1198)

İbn-i Rüşd ya da tam adıyla Ebū 'l-Velīd Muḥammed ibn Aḥmed ibn Muḥammed ibn Rüşd. Batıda Latince Averroes ismiyle bilinir.

Arap felsefeci, hekim, fıkıhçı, matematikçidir. Kurtuba'da doğdu ve Marakeş, Fas'ta öldü. İslâm dünyasındaki akılcı filozoflardan biriydi.

13. İbn-i Arabî (1165-1240)

Muhyiddin Muhammed bin Ali bin Muhammed el-Arabî et-Tâî el-Hâtimî, ünlü İslam düşünürü, mutasavvıf, yazar ve şair. Şeyhü'l Ekber unvanı ile de bilinir.

Varlık birliği (Vahdet-i Vücud) öğretisinin en önemli temsilcilerinin başında gelmektedir.

14. İbn-i Battuta (1304-1368)

İbn-i Battuta, Orta Çağın en büyük seyyahı ve Rıhlet-ü İbn Battuta diye bilinen seyahatnâmenin yazarıdır. Tam ismi Ebû Abdullah Muhammed bin Abdullah bin Muhammed bin İbrahim Levâtî Tancî'dir. 

İbn-i Battuta, 1325'te Mekke'ye hacca giden zengin, Faslı bir Müslümandı. Bu esnada yaşadığı maceralar onu daha uzaklara yolculuk etmeye sevk etti. 

İbn-i Battuta, o dönemde Avrupalılarca çok az bilinen Afrika, Ortadoğu ve Uzak Doğu'ya cesur yolculuklar yaptı.

15. İbn-i Haldun (1332-1406)

Ebu Zeyd Abdurrahman bin Muhammed bin Haldun el Hadramî  veya tanınan kısa adıyla İbn-i Haldun, modern historiyografinin, sosyolojinin ve iktisatın öncülerinden kabul edilen 14. yüzyıl düşünürü, devlet adamı ve tarihçisidir. 

Köklü bir aileden geldiği için iyi bir eğitim aldı. Tunus ve Fas'ta devlet görevlerinde bulunduktan sonra Gırnata ve Mısır'da çalıştı. Kuzey Afrika'nın o dönem istikrarsız ve entrikalarla dolu siyasal yaşamı 2 yıl hapiste yatmasına neden oldu. Bedevi kabilelerini çok iyi tanımasından dolayı aranan bir devlet adamı ve danışman oldu. Mısır'da 6 defa Maliki kadılığı yaptı. Şam'ı işgal eden Timur ile görüşmesi bir fatih ile bir bilginin ilginç buluşması olarak tarihe geçti.

Siyasal yaşamdan çekildiği dönemlerde adını tarihe geçiren 7 ciltlik dünya tarihi 'Kitâbu’l-İber' ve onun giriş kitabı olarak düşündüğü 'Mukaddime'yi yazdı. Eseri, Arap dünyasında etki yaratmasa da Osmanlı tarih anlayışını derinden etkiledi. Başta Katip Çelebi, Naima ve Ahmet Cevdet Paşa olmak üzere Osmanlı tarihçileri Osmanlı Devleti'nin yükseliş ve çöküşünü pek çok defa onun teorileriyle analiz etti. 

Arap dünyasında keşfedilmesi ancak Arap milliyetçiliğinin gelişmeye başlaması ile oldu. 19. yüzyıldan itibaren ise Avrupalı tarihçiler tarafından keşfedildi ve eserleri büyük takdir gördü.

16. Pîrî Reis (1465/1470 -1554)

Pîrî Reis Osmanlı Türk'ü denizci ve kartografıdır. Asıl adı Muhyiddin Pîrî Bey'dir. Amerika'yı gösteren meşhur haritası ve 'Kitab-ı Bahriye' adlı denizcilik kitabıyla tanınmıştır.

17. Kâtip Çelebi (1609-1657)

Kâtip Çelebi ya da Hacı Halife, tarih, coğrafya, bibliyografya ve biyografya ile ilgili çalışmalar yapmış Türk-Osmanlı âlimdir. 

Dünya bilim edebiyatında en ünlü ve bilinen eseri; İslam dünyasının en değerli eserlerini içeren 15.000 kitabı ve 10.000 müellifi (yazar) alfabetik dizin sistemine göre tanıtan 'Keşf ez-zunûn 'an esâmî el-kutub ve-l-fünûn'dur. 

Ayrıca daha sonra İbrahim Müteferrika tarafından basılan meşhur coğrafya ansiklopedisi 'Cihannüma' ile tanınır.

Popüler İçerikler

Zoru Başardık: Karadağ'a Üç Puan Hediye Eden Milli Takım'a Gelen Tepkiler
ATM’lerde 200 TL Krizi: Fatih Altaylı’dan 5 Bin Liralık Banknot Önerisi
Teğmen Ebru Eroğlu İle İlgili Skandal Karar: Küfür ve Taciz İfade Özgürlüğü Sayıldı
YORUMLAR
22.04.2020

İslamın hem bireyler tarafından yaşandığı ve hem de devletler tarafından yaşatıldığı dönemlerde İslam dünyası ilim ve fende ileri düzeyde idi, fakat İslamı gölgelemek için kara propaganda yapılarak, İslam sanki ilim ve fenne karşıymış gibi gösterildi ve gösteriliyor bazı cahillerde buna inanıyor malesef, halbuki İslam ilimi teşfik etmiştir, bununla ilgili oldukça çok Hadis var fakat bir kaçını buraya alabiliriz. "İlim öğrenmek kadın-erkek herkese farzdır." "İlim Çin'de bile olsa gidiniz."

20.12.2016

İslamiyetin ne büyük alimleri varmış be. Bir çoğunun ismini bile bilmiyordum. içerik harika teşekkürler. Şimdilerde islamın adını kullanarak etrafını kan gölüne çeviren şerefsizlerle dolu dünya malesef.

21.12.2016

İçerik bir bilinç oluşturması açısından iyi olmuş ancak bunların genelinin Batı'nın parlattıkları olduğunun bilinmesi lâzım. İbn Bâcce, Takiyüddin, Taftazanî, Kutbüddin Şirazi, Fahreddin Razi gibi daha kimler var kimler. Ayrıca Gelenbevî, Taşköprüzade, Bursalı Kadızade, Ali Kuşçu, Hekimbaşı Mustafa Behçet gibi sadece Türklerden bile kaç tane sayılabilir. Öğretilmesi ve öğrenilmesi lâzım bunların.

TÜM YORUMLARI OKU (21)