Hatta Albert Einstein gibi birçok dahi de bunu yapıyordu. “Kendi kendine konuşma” ya da “iç sesin dışa vurumu” diye geçen bu alışkanlık, düşünceleri toparlamaya, hafızayı güçlendirmeye ve odaklanmaya yardımcı oluyor. Wisconsin ve Pensilvanya üniversitelerinden yapılan araştırmalar da bu davranışın düşünce sürecini netleştirdiğini, hedefleri belirlemeyi kolaylaştırdığını ve öz güveni artırdığını söylüyor.
Dahiler, düşüncelerini sesli dile getirerek hem kafalarındaki karmaşayı azaltıyor hem de yaratıcı çözümler üretebiliyor. Bu hem bir düşünme yöntemi hem de kendini motive etmenin etkili bir yolu aslında.
Bu tür alışkanlıkları tanımak, dahilerin sadece zeki oldukları için değil, kendilerine has davranışları sayesinde de fark yarattığını gösteriyor. Belki biz de bu özellikleri biraz daha fark ettikçe, kendi potansiyelimizi keşfetmeye bir adım daha yaklaşabiliriz.
Akıl olmadan zeki olmanın bir faydası yok maalesef. Çünkü hızla öğrenilen bilgiyi doğru kullanamadıktan sonra o bilgi çöptür.
Bu günde zeki olduğumu öğrendim ve gururlandım tırnak yemeye devam o zaman
Sadece tırnak yemiyorum hepsi var aman aman zeki de değilim hatta bazen bazı şeyleri 2.defada anlarım. Yani, yalan dolan