Ünlü Yazar Mark Twain’in İstanbul Gezisi İzlenimleri Sizi Oldukça Rahatsız Edecek!

“Sultan’ın 800 zevcesi olduğunu söylüyorlar. Çok eşliliğin bu kadarı. Burada böyle bir şeyin meşru olması utançtan yanaklarımızı kızarttı. Bizim Salt Lake’de olsa neyse.”

Mark Twain, 1867’de USS Quaker isimli gemiye arkadaşlarıyla atlayarak uzun bir yolculuğa çıktı. Rotasında İstanbul da bulunuyordu.

Haliç’e demirleyen gemiden inerek şehre adım atan Twain, gezisini notlarıyla taçlandırmayı da unutmamıştı elbette. Onlara göz atıyoruz.

“Erkekler ancak aklını kaçırmış bir terzinin ya da yedi şeytanın akıl edebileceği türden bütün çirkin, acayip, putperest işi, alacalı bulacalı kıyafetleri giymişti.”

İnsanların giyim tarzı Twain'in ilgisini oldukça çekmiş gibi...

“Gördüğüm bir kıyafeti ikinci bir adamın üzerinde görmedim. Hayal edilebilecek tüm kıyafetlerin çılgın bir balosu gibiydi. Sokaklardaki her insan akını muazzam bir kontrastın manzarası içinde çözünüyordu.” 

Ufak dükkanları ve atölyeleri gezerken, bir kaz satıcısının muazzam yeteneklerine tanık olduğunu vurguluyor. Sokaklarda dilenen sakatların ve dilencilerin fazlalığı onu oldukça şaşırtmış. Esnaftan da çok şikayet etmiş.

“Her tür esnaf yalan söylüyor ve sizi kandırmaya çalışıyor. Buraya yerleşen yabancılar bile bu adete alışmış. Tıpkı bir Yunan gibi, yalan söylemeden ve hile hurda yapmaya başlamadan dürüst ticaret yapamaz olmuşlar.”

Aslında Mark Twain’in İstanbul’u tamamen olumsuz gözle incelediği ve fikirlerinin de zenofobi derecesinde önyargılı olduğu söylenebilir.

Karakter olarak zor beğenen biri olduğu da zaten biliniyordu.

“Her yerde kediler var. Yanlarından Sultan geçse dahi yerlerinden kımıldamayacak gibi yatıyorlar.”

Gezdiği yerlere, deneyimlediği şeylere dair ağzından pek olumlu şeyler dökülmemiş. Ne yemekleri sevmiş, ne de tarihi yapıları… 

“Bir sürü cami var, bir sürü kilise var, bir sürü mezarlık var ama hiç ahlak yok, viski yok.”

Yine de bir şeyi sevmiş: Türk hamamı. Fakat gezi kitaplarında abartıldığı kadar bir olayı olmadığını de belirtmeden edememiş.

Son olarak Türk kahvesi hakkındaki ifadeleri ise şöyle olmuş:

“Sonra o meşhur, şairlerin senelerdir kendilerini paralayarak övdüğü Türk kahvesini önüme koydular. Fincanı, doğunun lüksüne dair yok olan hayallerime son bir umut olması amacıyla kavradım. Ama boş çıktı. Hristiyan olmayan ülkelerde ağzıma koyduğum içecekler arasında, Türk kahvesi en kötüsüydü.”

Mark Twain'in izlenimlerinin tamamına ulaşmak isteyenler The Innocents Abroad isimli eserine göz atabilir.

Popüler İçerikler

Okullardaki Yılbaşı Kutlamalarına Gelen Yasağa Mustafa Sandal'dan "Onlara İnat 'Duble' Kutlayacağız!" Tepkisi
HTŞ Lideri Colani Kadına Başını Örtme Talimatı Verdiği Videoyla İlgili İlk Kez Konuştu
Tolunay Kafkas, "El Sıkmama" Olayına Müdahil Oldu: Hedefinde Volkan Demirel Var
YORUMLAR
16.09.2021

Diğer dediklerini umursamıyorum ama şu sözü gerçekten enfes: “Bir sürü cami var, bir sürü kilise var, bir sürü mezarlık var ama hiç ahlak yok, viski yok.”

17.09.2021

“Her tür esnaf yalan söylüyor ve sizi kandırmaya çalışıyor. Buraya yerleşen yabancılar bile bu adete alışmış. Tıpkı bir Yunan gibi, yalan söylemeden ve hile hurda yapmaya başlamadan dürüst ticaret yapamaz olmuşlar.” Hak vermemek elde değil. :) Yunanlar da bizimkiler gibiymiş öğrenmiş olduk :)

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ