X hesabından açıklama yapan Deniz Satar şunları söyledi:
“Gündemden hiç mi etkilenmiyorsunuz denilmiş…
Deli misiniz?
Şok üstüne şok yaşıyorum.
Son yıllarda sıklıkla karşılaştığımız şey, tercih özgürlüğünden çok sınırların tamamen buharlaşması gibi hissediyorum.
Mahremiyetin değersizleştiği,
görünürlüğün erdem sanıldığı,
“her şeyin normalleştiği” ama hiçbir şeyin gerçekten sağlıklı olmadığı bir dönemden geçiyoruz.
Özellikle ekran önü figürleri için bu durum daha da çarpık.
Çünkü burada bireysel hayatlar değil, topluma sunulan temsiller söz konusu.
Ve temsil, ister istemez sorumluluk doğuruyor.
Sorun kim ne yaptı meselesi değil.
Sorun; güç, ün ve dokunulmazlık hissinin,
insanı sınırlarını kaybettiği bir alana sürüklemesi.
Ve tam bu noktada altını özellikle çizmek istiyorum: Bu meslek yalnızca görünürlükten, tıklanmaktan ya da şok etkisinden ibaret değil.
Bu işi ahlakıyla, mesafesiyle, emeğiyle yapan;
kamuoyuna karşı sorumluluğunu bilen,
kendi hayatıyla temsil ettiği alanı kirletmemeye özen gösteren insanlar da var.
Koridor sicilini de ekran sicili kadar temiz tutmak için büyük çaba harcayanlar…
Bu yüzden içimde kızgınlık da var.
Ekran önü bir alan seçmek,
mesleki etikle yürütüldüğünde son derece kıymetli bir iş.
Topluma temas eder, düşünce üretir, tartışma açar, örnek oluruz.
Bu yüzden bu yola girmek isteyenlerin cesareti kırılmasın.
Sorun meslek değil;
sorun mesleği sınırsızlıkla, dokunulmazlıkla ve hesapsızlıkla karıştıran anlayış.
Meslek hâlâ değerli.
Ekran hâlâ güçlü bir araç.
Ve bu gücü, kendine değil topluma karşı sorumlu hissedenler hâlâ burada.”
yavaş gel