Dünyaca ünlü ressamların, akım başlatan ve zamana meydan okuyan eşsiz eserlerinin arkasındaki ilham kaynağını merak etmiş miydiniz? Tarihin derinliklerinden günümüze tarzları ve fırça darbeleriyle iz bırakmış tablolara ilham olan yerleri inceliyoruz. Ünlü resimlere ilham veren gerçek yaşam mekanlarını, görmek sizi de büyüleyecek.
İşte, başlıyoruz...
Kaynak: James Lucas
Ünlü ressam Vincent van Gogh'un eşsiz eseri 'Cafe Terrace at Night'a ilham veren mekan, günümüzde hâlâ kafe olarak hizmet vermektedir. Tablodaki haline göre yeniden düzenlenen mekanın ismi ise Cafe van Gogh olarak değiştirilmiştir.
Monet'in 'The Water Lily Pond' tablosu, 1899 yılından kalma bir eserdir. Tablo, 1910 yılına kadar birçok değişikliğe uğrayan Fransa'nın Giverny kentindeki bahçesinde bulunana köprünün eşsiz bir kompozisyonudur.
1941 yılından beri New York'taki Museum of Modern Art müzesinin kalıcı koleksiyonunda yer alan şaheser, 1889 yılında van Gogh tarafından yapıldı. Ressam, bu ölümsüz tabloda Fransa'da kaldığı sanatoryumdaki odasının doğuya bakan penceresinden gördüğü Saint-Rémy-de-Provence köyünün gün doğumundan önceki anlarını resmetti.
Norveçli ressam Edvard Munch, 1893 yılında Norveççe adı 'Skrik' olan ve sanat dünyasına damgasını vuran eserini tamamladı. İlk kez sergilendiğinde Almanca adı 'Der Schrei der Natur' yani 'Doğanın Çığılı'ydı.
Daha sonra akademisyenler, tabloda görülen, Oslo'ya bakan fiyordun yerini belirlediler. Tabloya ilham olan yer Oslo'daki Ekeberg Tepesi.
Grant Wood'un Amerikan Gotiği adlı ölümsüz eseri, 1930 yılından kalmadır. Wood'un ikonik resmine ilham kaynağı olan, Eldon, Lowa'daki beyaz Amerikan Gotik Evi'dir.
Günümüzde Chicago Sanat Enstitüsü koleksiyonunda yer alan eserideki modeller ise gerçek çiftçiler değildir. Wood'un kız kardeşi ve aile diş hekimidir.
İzlenimcilik akımına adını veren 'İzlenim: Gün Doğumu' adlı eser 1874 yılına tarihlenmiştir. Sislerin ortasında güneş ışığının aydınlattığı liman manzarası, Le Havre limanını tasvir etmektedir.
Tablo günümüzde Paris'teki, Marmottan Monet Müzesi'nde sergilenmektedir.
Fransız ressam Georges Seurat'ın 1886 yılında resmettiği tablo, 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında Fransız Yeni İzlenimci ressamlar tarafından kullanılan 'noktacılık' tekniğinin en iyi örnekleri arasında yer alır.
Ünlü ressama ilham olan La Grande Jatte adası, Paris'in hemen girişindeki Seine Nehri üzerinde ve nehre kıyısı olan günümüzde ise Neuilly ve Levallois-Perret semtleri arasındaki bir iş yeri merkezinin yakınındaki mevkidir.
Vincent van Gogh, eserini 1888 yılının Eylül ayında resmetmiştir. Arles'i gece vakti resmeden van Gogh, tabloyu Rhône Nehri'nin kıyısındaki bir noktada boyamıştır.
Işıkların suya yansımasını gördüğümüz fotoğraf ise efsanevi Hollandalı ressamın şaheserini yaratırken benzer bir sahneye tanık olmak adına bir hayli önemli.
1856 yılında imzalanan tablo, Londra'daki Chelsea'den olan James Webb'a ait. Kıyı ve liman sahnelerini dramatik bir şekilde resmetmek konusunda bir hayli yetenekli olan Webb, özellikle kayalık kıyı şeritlerindeki ünlü yerleri resmetti.
Fransa, Mont Saint-Michel'ın tasviri olan resimde karanlık, çalkantılı bulutlar ve ikonik yerin değişmeyen dinginliği göze çarpıyor.
Temmuz 1890 yapımı eseri de bilmeyen yoktur. Kimi kaynaklara göre bu ölümsüz eser, dünyaca ünlü ressam Vincent van Gogh'un son yaptığı resimdir.
Van Gogh, resmi 10 Temmuz civarında tamamlamıştır. Tabloya ilham veren yer ise Fransa, Auvers-sur-Oise'dir.
İtalyan ressam Canaletto, bu eseri İngiltere'den Venedik'e döndükten sonra resmetti. 1750 yılının sonlarında çizilen eser, Venedik'te San Marco Meydanı'na adım atanlara hâlâ bir Canaletto tablosuna adım atmış gibi hissettiriyor.
Ürdün'ün tarihi Petra kentindeki bulunan Al-Khazneh tapınağı, Amerikalı manzara sanatçısı Frederic Edwin Church tarafından, 1874 yılında tasvir edildi.
Tablo günümüzde, Church'ün son yıllarında yaşadığı korunmuş çiftlik evi olan Olana Eyalet Tarihi Alanı'nda yer alıyor.
James Wyatt tarafından sipariş edilen tablo, kazınmasını ve Oxford'daki 115 High Street'te bulunan dükkanın da baskı olarak satılmasını amaçlayarak resmedilmiştir. Tabloda, İngiltere'nin Oxford kentindeki ana caddelerden biri olan High Street boyunca batıya bakan bir manzara görülmektedir.
Hollandalı art izlenimci ressam Vincent van Gogh'tan bir eser daha! 1890 yılında yapılan tablo, Fransa'da, Paris'in 27 kilometre (17 mi) kuzeybatısındaki Place de l'Église, Auvers-sur-Oise'daki kilisenin kıymetli bir tasviridir.
Eserlerinde genellikle içinde bulunduğu mekanları tasvir eden Giovanni Paolo Panini, Roma'nin en büyük Barok çeşmesi, Trevi Çeşmesi'ni de en eşsiz şekilde resmetmiştir.
Alpler'in en ünlü dağının 1880'lerden kalma bir tasviri olan Albert Bierstadt imzalı Matterhorn'da Gün Doğumu, İtalya ve İsviçre sınırındaki Matterhorn'un ustaca resmedilmiş halidir.
Sıraca Amerikalı realist ressam Andrew Wyeth'in en popüler tablosu var. 1948 yılında yapılan tablo, aynı zamanda 20. yüzyılın da popüler tabloları arasında yer almaktadır.
Tabloda belden aşağısı tutmayan, çocuk felci geçirdiği tahmin edilen Christina Olson isimli bir kadının bahçede çiçek topladığı anlar resmediliyor. Tabloya ilham veren anın ise Wyeth'in Cushing, Maine'da bir evde otururken gördüğü sahne olduğu biliniyor.
Claude Monet'nin 1908 tarihli tablosu, Venedik'te bulunan Doge Sarayı'na ait bir tasvirdir. Ressamın çizdiği altı versiyondan biridir.
Sainte-Victoire Dağı, Güney Fransa'nın Aix-en-Provence bölgesinde sıra dışı duruşuyla, Paul Cézanne'e ilham olmuştur.
Cézanne'ın Sainte-Victoire Dağı resmi, 20. yüzyıl sanatında özgürlüğün simgesi olmuştur.
St. Peter'in İç Mekanı'nın tasvir edildiği Giovanni Paolo Panini yıllara meydan okuyan tablosuna ve günümüze baktığımızda, 1750'den beri, St. Peter Bazilikası'nın içinde ziyaretçilerin kıyafetleri dışında neredeyse hiçbir şey değişmemiş gibi görünüyor.
bir çoğunun aslından güzel olması ❤
bu içeriği sevdim
Mükemmel içerik. Bize bunlarla geliniz lütfen. ✨