Şimdiye kadar birçok esere imza atmış olan Gülseren Budayıcıoğlu, Türkiye'nin en ünlü psikiyatr ve yazarlarından biri. Psikoloji temelli roman ve kitapları birçok televizyon dizisine ilham kaynağı olan Budayıcıoğlu'nun hikâyeleri, milyonları ekran başına kitlemeyi başardı bugüne kadar...
Başrollerinde Aslı Enver ve Özcan Deniz'in rol aldığı İstanbullu gelin dizisi, Gülseren Budayıcıoğlu'nun gerçek bir hayat hikâyesini ele aldığı 'Hayata Dön' kitabından uyarlandı. Küçük yaşta anne ve babasını kaybeden Süreyya'nın, mütevazı bir hayat yaşarken bir anda varlıklı iş insanı Faruk'a aşık olması ve onunla evlenerek Bursa'ya yerleşmesini konu alan dizide, Süreyya'nın kayınvalidesi Esma Hanım ile yaşadığı çatışmalar konu ediniliyordu. Hayata Dön kitabından ilham alınmasına rağmen kitaptaki Süreyya karakterinin, dizideki sevecen Süreyya'dan biraz farklı olduğu da biliniyor.
Demet Özdemir ve İbrahim Çelikkol'un başrollerini paylaştığı Doğduğun Ev Kaderindir dizisi ise Budayıcıoğlu'nun Camdaki Kız kitabından uyarlandı. Asıl Nalan ve Hayri'nin hikâyesini anlatan bu kitapta, Doğduğun Ev Kaderindir dizisindeki Zeynep karakterine de rastlıyorsunuz ancak kendisi kitabın sonlarına doğru, küçük bir bölümde yer alıyor. Televizyon dizisi Doğduğun Ev Kaderindir'in travmatik konusuna gelince... Yoksul bir ailede doğan ve varlıklı bir aileye evlatlık olarak verilen Zeynep, hukuk eğitimi almış başarılı bir genç kadın. Mehdi ise Zeynep'in eski mahallesinde büyümüş bir oto tamircisi. Çocukluklarında başka başka yaralar almış bu iki genç insanın aşkları ve kavgalarını konu alan dizi, kitaba göre biraz daha farklı ilerlese de oldukça dramatikti.
Başrollerini Burcu Biricik ve Cihangir Ceyhan'ın paylaştığı Camdaki Kız, şüphesiz Türk dizi tarihinin en dramatik hikâyelerinden birini anlatıyor. Gülseren Budayıcıoğlu'nun aynı adlı romanında uyarlanan kitap da gerçek bir hayat hikâyesine dayanıyor. Annesi sandığı anneannesi tarafından çok katı kurallarla büyütülen ve baskı gören genç ve güzel Nalan'ın, varlıklı bir ailenin oğlu olan Sedat ile evlenmesini ve ardından şoförleri Hayri'ye aşık olmasını konu alıyor. Dizi hem genç bir kadının uğradığı şiddete varan bu baskılardan hem de eşiyle yaşadığı travmatik olaylardan ötürü oldukça dramatik.
Gülseren Budayıcıoğlu'nun Madalyonun İçi adlı kitabından uyarlanan Kırmızı Oda, Türk televizyon tarihinin en dikkat çekici dizilerinden biriydi. Binnur Kaya, Tülin Özen ve Burak Sevinç'in rol aldığı dizi; İstanbul'da psikiyatri kliniği olan Doktor Hanım'ın hastalarının hikâyelerini ve hastalarıyla kurduğu bağı konu ediniyordu. Her hafta başka başka kişilere ve hikâyelere tanık olduğumuz dizideki bazı karakterler ise, Budayıcıoğlu'nun başka kitaplarından esinlenerek kaleme alınmıştı. Meliha karakteri Günahın Üç Rengi, Alya karakteri ise Hayata Dön kitabındaki Alâ karakterinden esinlenerek oluşturulmuştu.
İçinde birçok hikâye bulunduran Madalyonun İçi, Masumlar Apartmanı dizisine de ilham kaynağı olmuştu. Büyük ses getiren Masumlar Apartmanı, Madalyonun İçi kitabındaki Çöp Ev hikayesinden esinlenerek yazıldı. Psikolojik dram türündeki bu dizide, Ezgi Mola, Birkan Sokullu ve Merve Dizdar gibi isimler rol almıştı. İzleyenlerin psikolojisini gerçekten de etkileyen bu dizinin konusuna gelecek olursak... Annelerini kaybettikten sonra babaları ve erkek kardeşleri Han ile aynı evde yaşamaya başlayan Safiye ve Gülben'in obsesif davranışlarını anlatan ve çeşitli ruhsal sorunlar yaşayan bu ailenin bireylerine ışık tutan dizi, gerçekten de oldukça başarılıydı...
Kıvanç Tatlıtuğ'un yer aldığı dizi, Kral Kaybederse kitabından uyarlanacak. Kral Kaybederse kitabında ise, 'Doruklardan aşağı inmeyeceğini sanan bir avcının avına av olup yuvarlanışını, kendini sevilmeyeceğine inandırmış mutsuz bir kadının da trajik hayatı içinde avken nasıl avcı olduğu' anlatılıyor. Diziyi merakla bekliyoruz!
yeter şu kadına prim yaptırmayın artık yaa.. hastalarının üzerinden zaten para kazanıyorken(buraya kadar normal bir durum) hastalarının ona güvenerek anlattığı özel hayatlarını kitap yaparak etik anlayışını yerle bir ettiği yetmezmiş gibi bir de bu kitapları televizyon kanallarına satarak etik anlayışının helvasını kavurmuş oldu.
Okuyanların yorumuna göre kitaplarda bir halta benzemiyor ve yazım yanlışlarıyla doluymuş