Ünlü Oyuncuların Hem Başrolünde Yer Aldığı Hem de Yönetmenliğini Yaptığı Birbirinden Muazzam 13 Film

Çifte yetenek bu olsa gerek...

Not: Film açıklamaları Beyazperde'den alınmıştır.

1. Quick Change (1990) - Bill Murray

Palyaço kıyafetli bir adam ve onun iki arkadaşı mükemmel bir planla banka soyar. Ama soyguncular için asıl zorluk şimdi başlamıştır. Yapmaları gereken paraları şehirden çıkarmak havaalanına götürmektir. Ancak bu pek de kolay değil.

2. A Bronx Tale (1993) - Robert De Niro

Lorenzo Anello, oğlu ve eşiyle birlikte Bronx'un oldukça ırkçı bir muhitinde yaşamaktadır. Maddi durumu pek iyi değildir ancak suça hiçbir şekilde bulanmadan, doğru dürüst bir hayat yaşamayı başarmaktadır. Bir gün oğlu, bir gangsterin hiç yoktan bir sebeple bir adamı öldürdüğünü görür. Onu polise ihbar etmediği için gangsterle aralarında bir arkadaşlık başlar. Lorenzo, oğlunun bir gangsterle arkadaş olmasına karşıdır ancak bu, onların arkadaşlarının günden güne ilerlemesini engelleyemeyecektir. Artık bu dürüst aile, suç batağına doğru sürüklenmektedir.

A Bronx Tale, Robert De Niro'nun ilk yönetmenlik deneyimi.

3. Chinese Coffee (2000) - Al Pacino

Yazar Harry Levine, soğuk bir New York gecesinde en yakın arkadaşı fotoğrafçı Jake Manheim'ın kapısına dayanır. Harry beş parasızdır ve Jake'in ona yüklü miktarda borcu vardır. Aslında Jake'in cebinde de Harry'ninkinden fazla para yoktur.

İşin kötüsü Jake, Harry'nin kitabını okumaya kalkar ve hem hayatlarıyla hem de para sorunuyla ilgili çok özel gerçekleri öğrenir.

4. The Apostle (1997) - Robert Duvall

The Apostle  1997 Amerikan drama filmi yazıp yönettiği başrol yıldızları Robert Duvall, John Beasley, Farrah Fawcett, Billy Bob Thornton, June Carter Cash, Miranda Richardson ve Billy Joe Shaver da görünür. Sonny (Duvall) bir gezgin gözü ile karizmatik bir Pentekostal vaiz olan onun bağlılığın bir sonucu olarak, eşi Jessie (Fawcett) Horace adında bir gençlik bakanı ile bir ilişki başladı o çocuklarını görmek için onun sağ engel olmaz ona garanti olmasına rağmen O, uzlaşma için Sonny arzusunu reddeder. O da ona güç kaldırılmasını kendi kilisenin tüzük kullanmak için komplo vardır.

5. Fences (2016) - Denzel Washington

Fences, 1950'lerde ailesini geçindirmeye çalışırken bir yandan da ırk ilişkileri ile mücadele etmeye çalışan Afro-Amerikan bir babanın hayatını anlatıyor. Usta oyuncu Denzel Washington'ın yönetmenliğini üstlendiği filmin senaryosu ise August Wilson'a ait.

6. The Disaster Artist (2017) - James Franco

Tüm zamanların en kötü filmlerinden biri sayılan ve kötülüğünün güzelliğiyle külte dönüşen The Room'un kamera arkasının anlatıldığı “The Greatest Bad Movie Ever Made” kitaptan uyarlanan filmde Hollywood’taki yapımcılara kafa tutarak kendi filmini yapmaya girişen sinema sevdalısı Tommy Wiseau’nun trajikomik hikâyesini anlatılıyor. 'The Room'un çekim aşamasını konu edinen filmin yönetmenliğini ve başrolünü James Franco üstleniyor. Wiseau'yu canlandıran Franco'ya kadroda Dave Franco, Sharon Stone, Josh Hutcherson, Seth Rogen, Zac Efron, Jacki Weaver, Alison Brie, Ari Graynor ve Kate Upton eşlik ediyor.

7. A Quiet Place (2018) - John Krasinski

2 çocuklu bir aile, izole bir kırsalda sakin bir yaşam sürmektedir. Henüz büyüme çağlarında olan çocuklar da, ebeveynleri de hiçbir şekilde konuşmamakta, işaret diliyle anlaşmaktadır. Ancak bunun sebebi konuşamıyor olmaları değildir. Aile gıcırtı çıkaracak her türlü adımdan, ses yapacak her türlü hareketten uzak durmaktadır. Ancak günün birinde bu sakin hayat, küçük çocukların oyun oynarken bir lambayı devirmeleri ile tepetaklak olur. Durgun sessizliğin içinde çıkan bu ses, ailenin peşindeki varlığın dikkatini hemen çekecek ve aile sessizliklerini bozmanın bedelini ağır ödeyecektir...

8. Don Jon (2013) - Joseph Gordon-Levitt

Jon Martello, porno bağımlılığı olan ve kadınlar konusunda türlü takıntılara sahip olan bir adamdır. Arkadaşları arasında Don Juan olarak mimlenen Jon, kadınları elde etme konusunda da bir hayli başarılıdır. Bir gece kulübünde tanıştığı Barbara ise daha önce karşılaştığı hiç kimseye benzememektedir. Bir hayli çekici bir görünüme sahip olan Barbara, doğru erkeğin peşinde olan son derece idealist bir kadındır. Ve sırf bu nedenle bile Jon için önemli bir cazibe merkezi haline gelmesi kaçınılmaz olur. Jon bir yanda her daim yanında olan Esther'le ilişkisinin karmaşasını yaşarken diğer yanda Barbara'yı elde etmeye çalışacaktır.

9. The Bridges of Madison County (1995) - Clint Eastwood

Yılların eskitmeyi bir türlü başaramadığı iki Hollywood efsanesi; bol ödüllü sanatçılar, Clint Eastwood ve Meryl Streep, 'The Bridges of Madison County' adlı bu filmde başrolleri paylaşıyorlar. Iowa-Madison County'de mütevazı bir hayat süren, evli bir kadının bir yasak aşk sarmalına dolanmasının anlatıldığı filmde fotoğrafçı Robert'a gönlünü kaptıran evli ve çocuklu Francesca'ın dramını izleyeceğiz. Eşi ve çocukları kasaba dışındayken aşkını doya doya yaşayan Fran, bir yandan da evliliğini sorgulamaya başlamıştır. Robert James'in bestseller romanından uyarlanan filmde Streep, en iyi kadın oyuncu dalında Oscar'a aday gösterilmiştir.

10. Jojo Rabbit (2019) - Taika Waititi

Jojo Rabbit, annesinin evlerinde bir kızı sakladığını öğrenen bir gencin hikayesini konu ediyor. Hitler'in gençlik kamplarında yer alan Jojo Betzler adındaki bir çocuk, annesinin evlerinde Yahudi bir kızı gizlice misafir ettiğini öğrenir. Kız, evlerinin çatı katında kalıyordur. Tabii bu durum en yakın sırdaşı hayali arkadaşı Adolf Hitler olan Jojo'nun kafasında büyük bir karmaşaya yol açacaktır. Hayali arkadaşı olan Hitler, hiç de orijinalindeki gibi değildir. Jojo'nun bu korkunç ırkçılığa karşı gelmek için mücadele etmesi gerekmektedir.

11. Manhattan (1979) - Woody Allen

Varlıklı ve ünlü Isaac Davis entelektüel bir senaristtir. Yıllarca yaptığı bu işten fazlasıyla sıkılan Isaac, en büyük hayalini gerçekleştirmek için ciddi bir çalışmaya başlar. Başarılı senarist ilk bölümünde çok sevdiği Manhattan'ı anlattığı kitabını ne pahasına olursa olsun bitirecektir. Ancak ortada bir sorun vardır: Isaac bu büyülü şehre öylesine bağlıdır ki bir türlü ikinci bölüme geçemez. Bu süreçte yakın çevresindeki sorunlar da cabasıdır. Eski karısı artık bir lezbiyendir ve yeni yazdığı kitabında Isaac'la olan ilişkisini tüm çıplaklığıyla anlatmıştır. Diğer yandan en yakın arkadaşı Yale ve eski karısı arasında yaşananlar da Isaac'i sıkıntıya sürüklemektedir. Isaac tüm bu olup bitenin arasında bir şekilde yaşamaya çalışır...

12. Modern Times (1936) - Charles Chaplin

Film, döneminin sosyal ve ekonomik konumu üzerine gerçekçi yorumlar getirir. Bir fabrikada sıkı bir mesaiyle çalışan Şarlo’nun, bu tempoya ayak uyduramaması, beraberinde türlü yanlış anlaşılmalarla akıl sağlının yerinde olmadığına karar verilip hastaneye yatırılması gibi trajedileri konu alır. Hastaneden çıkan Şarlo, bu kez amaçsızca elinde salladığı kırmızı bayrak yüzünden komünist zannedilerek hapse atılır. Her haliyle kara komedi ve esaslı bir eleştiri niteliği taşıyan filmde Şarlo’nun hayatını değiştiren şey ise kimsesiz bir kızla yollarının kesişmesi olur.

13. Citizen Kane (1941) - Orson Welles

Tanınmış iş adamı Charles Foster Kane gösterişli bir hayatın barındırdığı her şeye sahiptir; bolca para, şöhret, prestij ve kadınlar... Fakat ani ölümünün ardından, ölmeden önce söylediği son söz olan “Rosebud” bir giz perdesini doğurur. Yakın çevresindeki kimsenin anlamanı bilmediği bu sözcük Kane’in ölümüne ve yaşamına dair bazı sırların varlığını işaret eder. Bu kelimenin anlamını açığa çıkarmaya çalışan gazeteci Jerry Thompson Foster’ın arkadaşları, ailesi ve iş arkadaşlarıyla röportajlar yapmaya başlar. Bu kişiler Kane hakkında hikayeler anlattıkça gazeteci puzzle’ın parçalarını birleştirmeye başlar.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

En İyi Kısmı 1. Sezon 1. Bölümü Olan ve İzlenir İzlenmez Kendine Büyük Bir Bağımlılık Yaratan 15 Dizi
Asla 1 Kere Yetmez: İzleyiciyi Etkisi Altına Alarak Defalarca Kez Kendisini İzleten 30 Film
Ruhsal Bozuklukları En İyi Şekilde Beyaz Perdeye Aktararak Seyirciyi Büyülemeyi Başarmış 44 Film

Popüler İçerikler

İstanbul Boğazı'nın En Pahalı Yalısında Fiyat Güncellemesi: Değeri Tam 120 Milyon Euro
Serdal Adalı, Ricardo Quaresma'ya Jübile Yaptıracağı Tarihi Açıkladı
Volkan Demirel, Elini Sıkmadığı Şenol Güneş'le Arasında Geçen Diyaloğu Anlattı
YORUMLAR
18.10.2020

Jojo rabbit kadar büyük umutla izleyip bu kadar kötü film görmedim. Cidden çok kötü film alman kötülemesi yahudi guzellemesi ile ödül filan alan film. Tamam çocuksu bir film hayali karakterler filan anlıyorum ama Scarlett Johansson ileri sardiran oyunculuğu , yahudi kızın çok bilmişligi filmi izlettirmiyor. Bir tek şişman çocuğun oyunculuğunu çok beğendim

SEN DE YORUMUNU PAYLAŞ